Şimdi ateizm hakkında vaaz verecekmişim gibi gelebilir; ama sizi temin ederim ki yapacağım şey bu değildir. | TED | حسنا، يبدو وكأني سأبشر بالالحاد، وأود التأكيد بأنه هذا ليس هدفي. |
Sizi temin ederim ki; hayatları zenginleşecek, sonrasında, sizinki de zengileşecek. | TED | أنا أضمن لكم أن ذلك سيغني حياته، وبالمقابل، سيغني ذلك حياتك. |
Sizi temin ederim, tamamen olgun bir şekilde tanıklık yapacağım. | Open Subtitles | أودّ أن أؤكّد لكم، سأكون ناضجاً تماماً بذهول على المنصّة |
İnsanların yaşam alanlarının gelişmesi için gerekenleri bir düşünün: yiyecek temin etmek, barınaklar inşa etmek, çocuklar yetiştirmek ve daha fazlası. | TED | فكروا في جميع الأشياء التي يجب أن تحدث من أجل ازدهار مستوطنة بشرية: الحصول على الطعام توفير المأوى تربية الأطفال، والمزيد. |
Ve bugün 2011 yılında Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'in "belirleyici yıl"da olduğumuzu temin ettiğini duymaktan memnun olacaksınız. | TED | وهانحن اليوم وفي عام 2011 لم نطاله بعد .. ولكن وزير الخارجية الالماني جويدو ويسترويلي أكد ان هذه السنة هي سنة الحسم |
Zaman ilerledikçe yer çekimi artacak, ta ki tamamen dünyada oluncaya kadar. Ancak sizi temin ederim oraya kadar varamayacağız. | TED | مع مرور الوقت، ستزداد الجاذبية حتى نعود إلى كوكب الأرض، ولكن أود أن أؤكد لكم أننا لن نستطيع الوصول هناك. |
- Sizi temin ederim ki kuşun bir suçu yok. | Open Subtitles | اؤكد لك انها ليست غلطة الطائر يا سيدتى حقا ؟ |
Lütfen görünüşüm sizi korkutmasın. Sizi temin ederim, ben bir canavar değilim. | Open Subtitles | من فضلك لا تدع مثولي امامك يخيفك وأؤكد لكى أنني لست وحشا |
Onlar şimdi Michigan Devlet üniverstsinde saygın birer profesör. ama gün içinde geri dönebileceğimi size temin ederim, biz saygın bir ekip değildik. | TED | كل منهم الاَن بروفيسور محترم في جامعة ميتشغن لكنني بإمكاني التأكيد لكُم أننا في ذلك الوقت لم نكن فريقاً مُحترماً |
Sizi temin ederim ki, bu olaya ciddiyetle yaklaşıyorum ve gerçeğin peşinde olacağım. | Open Subtitles | لا يسعني سوى التأكيد بأننا نأخذ الحادثة على محمل الجد وأني سأبحث في الوقائع بنفسي |
Sayın Başkan, sizi temin ederim İngilizce'niz söylediklerimi anlamanıza yeter de artar bile. | Open Subtitles | ...سيدي الرئيس يمكنني التأكيد لك أن لغتك الإنجليزية ستكون كافية جداً لما سأقوله |
Seni temin ederim bu hastanedeki her cerrahı, herkesi teşhis konusunda yenerim. | Open Subtitles | أضمن لك أنى أستطيع القيام بتشخيص أى مريض جراحى فى هذا المستشفى |
Seni temin ederim bu hastanedeki her cerrahı, herkesi teşhis konusunda yenerim. | Open Subtitles | انا أضمن لك أني أحسن التشخيص من أي جراح في هذه المستشفى |
Görevimiz tüm ipuçlarını takip etmek, ve sizi temin ederim ki New York Polis Departmanı bu küçük kızı bulmadan dinlenmeyecektir. | Open Subtitles | كل قوانا ستستجيب لكل طريق يقود لحل القضية و أؤكّد لكم أنّ قسم شرطة نيويورك لن يرتاح حتى نجد الفتاة الصغيرة |
Sizi temin ederim ki, ...göremeseniz bile, burası çok güvenlikli bir yerdir. | Open Subtitles | بإمكاني أن أؤكّد لك، حتى وإن كنت لا تراه، فإنّه هناك بالتأكيد |
Güvenlik meclisinin görevi, güvenliği sağlayan barış koruyucularını temin etmektir. | TED | مجلس الأمن ببساطة هو المسؤول عن توفير قوات حفظ السلام الذين يبنون الأمن |
Binbaşı Sheppard bunun olmayacağını temin etti, ama yolumdan çekilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد أكد لى أن هذا لن يحدث لكنى أريد أن تكونى بعيدا عن نطاق عملى |
Hesap günü geldiğinde, tıpkı benimkinin Dunkirk'te geldiği gibi sizi temin ederim, Yarbay, gerçekten de çok kötü bir gün olabilir. | Open Subtitles | عندما يأتي يوم الحساب, مثلما أتى يوم حسابي في دانكرك بإمكاني أن أؤكد لك بأنه سيكون أكثر الايام حزناً ايها المقدم |
Bay Simpson, sizi temin ederim ki bu çek ödenebilir bir çek değil. | Open Subtitles | سيد سيمبسون, استطيع ان اؤكد لسيادتك, هذا الشيك الخاص بك غير قابل للتفاوض |
Bir daha asla kovulmayacağına seni temin ederim. Ölene kadar burada çalışacaksın. | Open Subtitles | وأؤكد لك لن يتم طردك مجدداً، ستعمل هنا حتى مماتك ، حسناً؟ |
Sizi temin ederim ki, bir daha size rahatsızlık vermeyeceğim. | Open Subtitles | واؤكد لك اننى لن اقحم نفسى ! عليك مرة اخرى |
Sizleri temin ederiz ki bu uçağın güvenlik kayıtları tertemizdir. | Open Subtitles | إلا أننا نؤكد لكم أن تلك الطائرة مستوفية تمام الاستيفاء لشروط الأمن والسلامة |
Herkesi samimiyetime ikna etmek için, gerektiğinden fazla adam öldürmeyeceğime seni temin ederim. | Open Subtitles | انا اضمن لك اننى لن اقتل مزيد من الناس اذا اقنعتهم بالولاء لى. |
Sizi temin ederim buradaki her şey otantik, Dr. Brennan. | Open Subtitles | أوكد لك ايتها الطبيبة برينان بان كل شيء هنا موثق |
Amiral Cain malzemelerin yolda olduğuna dair beni temin etti. | Open Subtitles | الأدميرال كين أكدت لي أن هذه الإمدادات قادمة |
Sizi temin ederim ki... Şu anda daha da iyi durumdayım | Open Subtitles | حسناً، بإمكاني طمأنتك بأني أفضل شكلاً الآن |
Ziyaretçilerin güvenliklerini temin edemezsek başımız çok vahim bir belâya girer. | Open Subtitles | إن لم نستطع ضمان سلامة الضيوف فسنقع في مشكلة كبيرة |