"tepede" - Traduction Turc en Arabe

    • التل
        
    • القمة
        
    • التلة
        
    • التلال
        
    • قمة الجبل
        
    • التله
        
    • القمّة
        
    • على الهضبة
        
    • على تل
        
    • على تلة
        
    • في الأعلى
        
    • التلّ
        
    • عندَ
        
    • في الجزء العلوي
        
    • في القمةِ
        
    tepede oturduğunu unutma ve bir de büyük annesi var. Open Subtitles لولا أنها تعيش على التل و معها جدتها أيضا ً
    tepede oturduğunu unutma ve bir de büyük annesi var. Open Subtitles لولا أنها تعيش على التل و معها جدتها أيضا ً
    Moralim bir hayli bozulmuştu ama canımı çok sıkmamaya çalıştım çünkü en zorlu kısmın tepede olduğunu biliyordum. TED توترت قليلًا، كنت متوترًا جدًّا، لكنني حاولت ألا أترك ذلك يقلقني كثيرًا لأنني كنت أعرف أن تسلق القمة هو الجزء الأصعب.
    tepede bulunan küçük bir evdi ve benim görevim çim biçmekti. Open Subtitles كان بيت قديم على التلة و كانت مهمتي هي قص العشب
    Huw... Bu gece erkekler tepede toplantı yapacak, değil mi? - Evet, anne. Open Subtitles العمال سيعقدون اجتماع جهة التلال الليلة أليس كذلك ؟
    Artık tepede daha fazla kalamayız, Cris. Orada anarşi var artık. Open Subtitles لا يمكننا البقاء على التل بعد الآن إنه عبارة عن فوضى
    Ama bugün tepede duyduğum ses dedi ki: Open Subtitles لكن الصوت الذى سمعته اليوم : فوق التل قال
    İhtiyar, kendi adamlarını vurmamak için tepede tüfek kullanamadı. Open Subtitles الجنرال العجوز لم يتمكن من إستخدام بنادقه من فوق التل خشى أن يصيب رجاله بها
    tepede seni gitmeye zorlayacak bir alay memur var. Open Subtitles معي مجموعة من الضباط فوق التل ستجبرك على الذهاب
    tepede iyi sinyal alabilirsin diye düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن كنت قد حفل استقبال جيد على التل.
    Bunları biliyorsun. Sana tepede söylemiştim. Open Subtitles أنتِ تعلمين هذا لقد أخبرتكِ في التل أتذكرين ؟
    30, büyük büyükbabaymış gibi en tepede duracak. TED إذًا سيكون العدد 30 في القمة كالجدِّ الأكبر.
    12.000 yıl boyunca, yaş aralıklarının insan nüfusu içindeki dağılımı bir piramide benziyordu, tepede en yaşlılar olacak şekilde. TED علي مدي 12,000 عام, معدل توزيع الاعمار في البشر يبدو كهرم, مع الأكبر في القمة
    tepede radar için ideal bir nokta var. Open Subtitles تلك القمة فوق نقطة مثالية . لوضع رادارنا الرئيسى
    Bir saattir orada. O tepede ne yapιyor? Open Subtitles كان هناك منذ ساعة فوق التلة ، ماذا يفعل هناك ؟
    Bu da günde iki kez o tepede bir aşağı bir yukarı taban tepmek demekti. Open Subtitles وهذا يعني السير صعوداً و نزولاً هذه التلة عندما يكون الجو مشمس
    Dışarı çıktığımda... şu tepede çalışan bir kadın vardı... ve sürekli ağlıyordu. Open Subtitles ، وعندما خرجت كانت تلك المرأة التي تعمل على التلة وقد استمرت بالبكاء
    Beni bir tepede, direkler üstüne kurulmuş bir eve götürdüler. Open Subtitles لقد اخذوني الى التلال الى منزل علي ارجل من اخشاب طويله
    O ufak ev tepede. Bu kadar. Open Subtitles إنه منزل قذر في أعل التلال هذا كل ما لدي
    Kahve fidelerini ilerideki tepede buldum. Hepimize yetecek kadar var. Open Subtitles وجدت النباتات على قمة الجبل هناك ما يكفي لنا جميعاً
    Bir süre tepede durup, gelir diye bekledim ama gelmedi, Yüzbaşım. Open Subtitles انتظرته على المنحدر اعلى قمه التله لكنه لم يظهر
    En tepede bir değişiklik olduğunda, yeni baştan başlar ve kendi şebekelerini kurarlar. Open Subtitles عندما يكون هناك تغيير في القمّة يبدءون ببناء خطّ أنابيبهم الخاص
    Her zaman o tepede. Open Subtitles إنه دائما على الهضبة
    Tuscany'de bir tepede Ortaçağ'dan kalma küçük bir kasaba. Open Subtitles انها نوعا ما مدينة من القرون الوسطى على تل في توسكاني
    Hiç yüksek ve rüzgârlı bir tepede durup meşe palamutlarının düşüp yuvarlanmasını dinlediniz mi? Open Subtitles هل وقفت على تلة عالية مليئة بالريح و سمعت صوت سقوط الجوز ودحرجته؟
    En tepede olmak emekliyken yüksek bir geliriniz var manasına geliyor. TED حين تكون في الأعلى يعني أنك تتمتع بدخل مرتفع في التقاعد.
    tepede mahsul olabilir, belki de tarla. Open Subtitles لعلّنا نجد بعض المحاصيل فوق التلّ أو مزرعة.
    Her gün günbatımındaki tepede, yağmur çamur demeden antrenman yapacağız. Open Subtitles نتدربُ كُلَ يوم عندَ مدافع المساء ،مهما كانت الظروف و مهما ساء الأمر
    İşte Ohio güzeliyle tepede, başbaşa kaldık. Open Subtitles أنا هنا، مع ملكة جمال "أوهايو" في الجزء العلوي
    tepede yağmur ormanının makine dairesi olan "kanopi", yani taç örtü bulunur. Open Subtitles في القمةِ ، كغطاء لغرفة محرّكَ الغابةِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus