Fakat nefret duygusuyla doğmamıştım, aslına bakarsanız tam tersiydi. | TED | لكنني لم أولد مملوءًا بالكراهية. في الواقع، كان العكس تمامًا. |
Ezik veya ürkek olduğunu söylemek istemiyorum, tam tersiydi. | Open Subtitles | لا أقول انها كانت ضعيفه أومسكينه ، على العكس |
Bana inanmalısın ki, dostum; kesinlikle tam tersiydi. Utanç duydum. | Open Subtitles | يجب ان تصدقني ياصاحبي لقد كان العكس تماماً, لقد كنت مُحرج |
Rasathane kalabalıktı ve güvende hissetmek için elimi tutmuştun, ...veya belki de tam tersiydi. | Open Subtitles | كان مكتظا القبة السماوية، وكنت عقدت يدي لحياة عزيزة، أو ربما كان العكس. |
Aslında tam tersiydi. | Open Subtitles | لقد كان الأمر عكسياً في الواقع. |
Gizli kapaklı otobüslere, strigoi zorbalıklarına, insanların çığlıklarına, kaçmaya çalışmalarına alışığız fakat bu tam tersiydi. | Open Subtitles | أعتادنا على الحافلات السوداء والأفراط في تنفيذ القانون والنّاس يصرخون محاولين الهرب لكن هذا على العكس تماماً |
Gördüğümüz şey ise tam tersiydi. | TED | وما إكتشفناه هو العكس تماماً. |
Bu neredeyse gülünçtü aslında, çünkü önceleri böyle bir ödül kazanmanın hep hayatıma ne büyük bir etki yapacağını düşünürdüm ancak gerçek tam tersiydi. | TED | كان الأمر غريبًا؛ لأنّني لطالما ظننت أن الفوز بجائزةٍ كهذه سيترك تأثيرًا كبيرًا على حياتي، لكنني اكتشفت أن العكس هو الصحيح. |
Daha önceleri tam tersiydi, değil mi? Öyle mi? | Open Subtitles | بل العكس هو ما حصل على ما أعتقد |
Tam tersiydi, değil mi? | Open Subtitles | كان على العكس من ذلك، أليس كذلك؟ |
Durum benim için tam tersiydi. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه سيكون على العكس من ذلك |
Bence Gene ve Roger'ın yaptığı şey bunun tam tersiydi. | Open Subtitles | أظن ان ما فعله (جين) و (روجر) كان العكس لهذا |
Aslında, tam tersiydi. | Open Subtitles | في الواقع لقد كان العكس تمامًا |
Ama Aston Martin bunun tam tersiydi. | Open Subtitles | ولكن أستون مارتن كان العكس تماما. |
Daha dün tam tersiydi sanki. | Open Subtitles | يبدو أن البّارحة كان العكس ما يحدث |
Fakat bu durum Musır'da tam tersiydi. | TED | لكن كان العكس تماما في مصر. |
Ama aslında, olay bunun tam tersiydi. | Open Subtitles | ولكن في الواقع... لقد كان العكس |
Li'l Zé tam tersiydi. Tek bir saplantısı vardı. | Open Subtitles | لكنّ (ليل زي) كان العكس تماماً؛ كان لديه هاجس واحد |
Bir saniye, tam tersiydi. | Open Subtitles | انتظروا لحظة إنه العكس |
Söylediğin şey zincirle bağlamanın tersiydi değil mi? | Open Subtitles | هذا ما قلتِه عكسياً... |