Bu savaş bittiğinde kendini Havai gömleğin üzerinde bir tezgahın arkasında bu aptallara sosis ve içecek verirken bulacaksın, dostum. | Open Subtitles | أنا أقول لك لما ينتهي هذا أنتَ ياصديقي ستكون واقفاً خلف منضدة تقدم النقانق والشراب |
Bu savaş bittiğinde kendini Havai gömleğin üzerinde bir tezgahın arkasında bu aptallara sosis ve içecek verirken bulacaksın, dostum. | Open Subtitles | أنا أقول لك لما ينتهي هذا{\pos(190,230)} أنتَ ياصديقي ستكون واقفاً خلف منضدة{\pos(190,230)} تقدم النقانق والشراب |
Eldiven bölümünde tezgâhın arkasında durup eşini bulmak için ve onun gelmesini beklemek için. | Open Subtitles | وانها تقف خلف العداد فى قسم القفازات ولتجد نصيبها ويحضره اليها |
Evet ama ben kaçıyorum. Ceset tezgâhın arkasında. | Open Subtitles | نعم لكنني سأذهب,الجثة خلف العداد |
tezgahın arkasında diğer moda dergilerim var. | Open Subtitles | لدي بعض مجلات الموضة الأخرى للبيع خلف المنضدة |
tezgahın arkasında satılık başka moda dergileri de var. | Open Subtitles | لدي بعض مجلات الموضة الأخرى للبيع خلف المنضدة |
404 sayfasının nasıl hissettireceğini düşünürsek, sanki Starbucks'a gitmişsindir ve tezgahın arkasında bu adam vardır, siz oradasınızdır ve hiç yağsız süt kalmamıştır. | TED | تحاول تخيل ما هو شعور 404 وهو يبدو كما لو أنك ذهبت الى ستار بكس وها هو الرجل خلف المنضدة وانت واقف هناك ولا يوجد حليب مقشود |
Kadın kafamı itti durdu. Sanki onunla çıkmışım gibi. Tamam, siz tezgahın arkasında garsonluk yapıyorsunuz. | Open Subtitles | ياالهي, تلك المراة تدفع براسي للاسفل اشعر وكأني اواعدها حسنا اذن ,ستكونان هنا خلف المنضدة تقمن بما تقمن به عادة مطلق النار يستهدف الطباخ |
tezgahın arkasında, kanlar içinde yere yığılır. | TED | سقط خلف المنضدة مضرجًا بدمائه . |