Çünkü ayak parmağını vurma ihtimalin Thorne'u vurma ihtimalinden daha yüksek. | Open Subtitles | أفض ل بكثير من ضرب ثورن و الآن علينا أن نذهب |
Jonathan Thorne'un patlamada oluşan yaralanmalar nedeniyle öldüğü sabit görüldü. | Open Subtitles | جوناثان ثورن مات بسبب الإصابة التي لحقت به جراء الإنفجار |
Danny Krueger tekrar 4.pozisyonda, ve o Robert Thorne'un arkasından gidiyor. | Open Subtitles | داني كروجير مره أخرى في التريب الرابع، ويسعى خلف روبرت ثورن. |
Kurtarmak için bildiğim tek yol da Emily Thorne'a dönüşmekti. | Open Subtitles | .. الطريقه الوحيده التي عرفتها هي بأن أكون إيميلي ثورن |
Thorne bunu 1973'te yayımladı, başarısından 42 yıl önce. | TED | نشر ثورن ذلك في 1973 42 عاماً قبل أن ينجح |
Bu sabah Thorne Jamison'ın... 12 yıllık asistanıyla telefonda görüştüm. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي ثورن جيميسن مُساعد بعمر 12 سنةً على الهاتف هذا الصباحِ |
Bayan Thorne, bu kasabaya geldiğinizden beri bir şeyler arıyorsunuz. | Open Subtitles | ثورن منذ أن وصلت إلى هذه البلدة أنت تبحثين عن شيء |
Şu sığınakta gördüğümüz eski güvenlik kameraları var ya Thorne orayı tekrar kapatmadan negatiflerini aldım. | Open Subtitles | تلك آلات التصوير الأمنية القديمة التي رأيناها في الملجأ سحبت نيجاتيف الصور قبل ان تقفل ثورن المكان ثانية |
Thorne Eureka'ya geldiğinden beri bir şey arıyor. | Open Subtitles | ثورن كانت تفتش عن شيء منذ أن جاءت إلى يوريكا |
Allison, Thorne şu termal temizliği yapmadan oraya girmeliyiz. | Open Subtitles | علينا ان ندخل تلك الغرفة قبل ان تنظفها ثورن حراريا |
Ve bu arada, Thorne şu cesetlerle olan bağlantısını gösterecek her kanıtı siliyor. | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء ثورن تبيد أيّ دليل يربطها بهذه الجثث |
Bana güvenin, Bayan Thorne. Yaptığım işte ustayımdır. | Open Subtitles | ثقي بي، أنسة ثورن أنا جيد جدا في ما أفعله |
Bayan Thorne, morgdan gelen nakliyenin dağıtım adresini bir kez daha kontrol etmemi istedi. | Open Subtitles | أنسة ثورن أرادت مني التأكد من عنوان التوصيل على الشحنة من المشرحة |
Soruşturma yapabilirsem, Thorne'un sığınağı mühürlemesine engel olabilirim. | Open Subtitles | و اذا انا استطيع التحقيق، فبأستطاعتي ايقاف ثورن من اغلاق القبو |
Cesetler, yeraltı tesisleri ve örtbas etme nedenleriyle tehlikeli durumun Eva Thorne olduğunu siz söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت أن ايفا ثورن هي الموقف الخطير مع جثث و منشئات تحت الأرض و اخفاء الحقائق |
Thorne'un verdiği örnek sadece Zoe'ye yetecek kadardı. | Open Subtitles | لقد استعملنا كل عينة ثورن لأنتاج ما يكفي لزوي |
Thorne'un, onları araştırmalarıyla beraber sığınakta yok ettiğine dair onu ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بأن ثورن دمرتهم في القبو مع معظم بحثهم |
Anlaşılan onlardan önce geldik. Thorne arka kapıda deneyeceklerini söyledi. | Open Subtitles | ثورن قال بأنهم سيجرون الاختبار عند الباب الخلفي |
Bu hiç de eğlenceli değildi. Thorne, bu çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | امم هذا كان غير سار حسناً يا ثورن ، هذا كان مرحاً |
Valilik, kazazedenin kardeşi Marc Thorne için bir avukat atadı. | Open Subtitles | تم الإتصال بالمكتب من قبل محامي , مارك ثورن أخ الضحية |