"tipik bir" - Traduction Turc en Arabe

    • نموذجي
        
    • نموذجية
        
    • المثاليُ
        
    • النموذجي
        
    • النموذجية
        
    Benim takımın 5 günlük bir yetiştirme yaptı, bizim için tipik bir yetiştirme, ve süreci 15 saniyelik bir hızlandırılmış çekime sıkıştırdık. TED لذا إتخذ فريقي خمسة أيام من النموّ، دورة نمو نموذجي بالنسبة لنا ، ومكثف قبل أن تتحول إلى فاصل زمني 15 ثانية.
    Sen tipik bir cerrahsın ve siz cerrahlar duyarsız, kendini beğenmiş ve ilkokul dört espri anlayışına sahip insanlarsınız. Open Subtitles أنت جراح نموذجي ، وكما أنها قاعدة فأنتم أيها الرجال عديمي الحس والمغرورين ولديكم الحس الفكاهي بشأن الرافعة الرابعة
    Bu Rio'da tipik bir kenar mahalle görüntüsü'dür. TED هذا هو منظر نموذجي للاحياء الفقيرة في ريو
    tipik bir lise olmadığımızı onları kabul ettiğimizi, güvende olduklarını? Open Subtitles اننا لسنا مدرسة نموذجية بأننا سوف نقبلهم بأنهم سيكونوا بخير؟
    oldu. Sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri civarında Mildred tipik bir fabrika işçisi. TED وكنتيجة لذلك , ميلدريد هي نموذجية لعمال المصانع الحاليين في الولايات المتحدة
    Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı. Open Subtitles هو الشرسُ المثاليُ الذي يَحبُّ الإعتِداء على a رجل صغير.
    Çok tipik bir örnek, bazen yalan söylemek gereklidir. TED والمثال النموذجي يكون، بعض الأحيان من الضروري أن تقول كذبة.
    Çarpıcı tüketimin tipik bir örneği olarak düşünün. TED فكروا في الصورة النموذجية للاستهلاك السافر.
    Bunlar tipik bir Afrikalı lider için klişelerdir. Sıklıkla aklımıza Zaire'den Mobutu Sese Seko, Nijerya'dan Sani Abacha gelir. TED إنها الصورة النمطية لقائد أفريقي نموذجي وأول من يخطر ببالكم هو: موبوتو سيسي سيكو من زائير، ساني أباتشا من نيجيريا.
    tipik bir şehir caddesidir, kendi kendine kurulmuştur sadece. TED إنه شارع نموذجي في وسط المدينة ، وقد حدث أنْ تكوَّن بالبناء الذاتي.
    Burada gördüğümüz, yaşa göre sıralanmış tipik bir ölüm oranı tablosudur. TED ما نراه الى اليمين هنا هو رسم بياني نموذجي للوفيات مرتبة حسب العمر.
    Hükümet müdahalesi, tipik bir örneğin başlangıcı Tennessee vadisinin geniş hidrolojik yöresi... Open Subtitles التدخل الحكومي، مثال نموذجي يجري ... والهيدروجيولوجية واسعة ... مشروع ترتيب ...
    Bu toplumun tipik bir üyesi gibi davranmıyor muyum? Open Subtitles وأنا كنت أقوم بالأمور بنفسي كـ عضو نموذجي من هذا المجتمع
    - Nedir? - Bu adamın tipik bir tarafı yok. Open Subtitles لا يوجد شيء نموذجي بالنسبة لهذين الولدين
    Aslında tipik bir ilk randevudan biraz daha yoğun hissettiğimi söyleyecektim. Open Subtitles كنت فعلا أقول فإنه يشعر قليلا أكثر كثافة من التاريخ الأول نموذجي الخاص بك.
    Yani böyle bir patlamayla tipik bir düzen olduğu görülebilir. Open Subtitles وهذا ما قد يبدو عليه انفجار نموذجي وترون أنه ليس متكاملاً على الاطلاق
    tipik bir et ağırlıklı, hayvan ağırlıklı bir diyetten bahsediyorum. Open Subtitles أتحدّث عن غذاء نموذجي لحمي، حيواني المصدر.
    tipik bir pandemide, bir ülkedeki vakalar zirveye ulaştığında bir diğer ülke ilk vakalarını alıyor olabilir. TED في جائحة نموذجية عندما يبلغ بلد واحد ذورة التفشي والآخر ربما يسجل حالاته الأولى.
    Burada tipik bir liseli kız aşkından söz ediyoruz. Open Subtitles ما لدينا هنا فتاة نموذجية رائعة في المرحلة الثانوية
    Ufak tefek adamlarla uğraşmaya bayılan tipik bir kabadayı. Open Subtitles هو الشرسُ المثاليُ الذي يَحبُّ الإعتِداء على a رجل صغير.
    Bu videoda tipik bir yunus kavgası görüyoruz. TED وهذه بعض مقاطع الفيديو لقتال الدلافين النموذجي
    Haritalara baktığımız zaman, haritalar bize tipik bir dalgalanmayı göstermekteydi, dalga üzerine dalga, çünkü bütün salgınlar birçok salgının birleşimidir. TED ثم نظرنا في الخرائط، وأظهرت الخرائط هذه الموجة النموذجية موجه على موجه، لأن جميع الأوبئة هي مزيج من العديد من الأوبئة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus