Bizim katilimiz ise çok titiz. Suç mahallinde sıfır DNA bırakmış. | Open Subtitles | قاتلنا دقيق جدّاً، لم يترك أثر حمض نوويّ في مسرح الجريمة |
Biraz pahalı ama çok becerikli ve çok da titiz. | Open Subtitles | تكلفته عالية جداً، هو دقيق للغاية و سريّ تماماً. |
Umarım, yaşım doğrudur. Yaşım konusunda daima titiz olmuşumdur. | Open Subtitles | آمل أن يكون سنى مكتوباً بشكل صحيح فأنا دقيق جداً دوماً بشأن سنى |
Dediğim gibi, zanlıların elenişinde çok titiz davrandık. | Open Subtitles | كما كنت أقول ، أننى كنت أفكر أننا كنا في غاية الدقة في الطريقة التى استبعدنا بها المشتبه بهم |
Hayatım boyunca, başladığım şeyi bitirme konusunda çok titiz davrandım. | Open Subtitles | اتعلمين، طوال حياتي كنت دقيقاً حول إنهاء كل شيء ابدأه |
Evet iş gücümüzün özel yeteneğe ihtiyacı var ama bu yetenek, titiz ve resmi eğitimi geçmişte olduğundan çok daha az gerektiriyor. | TED | أجل، قوانا العاملة تحتاج مهارات متخصصة. لكن، هذه المهارات لا تحتاج إلى تعليم صارم ورسمي أكثر مما احتاجته في الماضي. |
Akıl almaz bir kasaplık, ama yine de... titiz ve planlı. | Open Subtitles | بالرغم من أن هذا السفاح فاقد الصواب إلا أنه دقيق و متمهل |
Akıl almaz bir kasaplık, ama yine de... titiz ve planlı. | Open Subtitles | بالرغم من أن هذا السفاح فاقد الصواب إلا أنه دقيق و متمهل |
Ufak tefek, titiz ilk başta onu farketmezsiniz ama farkettiğinizde etrafındaki herşeyi dinlediğini anlarsınız. | Open Subtitles | انه ضئيل الحجم, دقيق بشأن التفاصيل. قد لا تلاحظه في البداية ولكن عندما تلاحظه, تدرك انه سمع كل شيء حوله |
Ama suçlumuz, çok dikkatli, çok titiz ve ilk geçişte durmadı. | Open Subtitles | لكن الجانى دقيق جدا، حذر جدا ليتوقف فى مروره الاول |
Ayrıca eğer gerçekten bir seri katil arıyorsak, aradığımız katil tipi organize birisi, titiz. | Open Subtitles | عن قاتل متسلسل فنحنُ نبحث عن شخص ينظم الجرائم بشكلٍ دقيق |
Dikkat çekmiyor planladığı şey konusunda titiz davranıyor. | Open Subtitles | انه لا يجذب الانتباه الى نفسه و هو دقيق في تخطيطه |
Şüpheli ayrıca çok titiz. | Open Subtitles | بالإضافةِ إلى أنَّ هذا المذنب شخصٌ شديد الدقة وأقرب للوسوسة |
Doktorun çalışmasını titiz ve kapsamlı buldum. | Open Subtitles | وجدتُ أن تقييم الطبيب كان دقيقاً و شاملاً |
Peki, eğitilecek eleman, senin için oldukça titiz bir program planladım. | Open Subtitles | حسنا، متدرب، لدي جدول زمني صارم جدا خُططت لك |
Üniversite kurallarına göre, bizim topluma katkılarımızın, titiz bir denetimden geçirilmesi demek oluyor. | Open Subtitles | طبقاً لقوانين الجامعةِ المحلية، فهو تفتيش شامل مِنْ الأخوةِ، .ومساهمتنا إلى الجاليةِ |
Bu tür katiller... birşey planladıklarında... zamanları olduğunda ve hakimiyet onlarda olduğunda titiz davranırlar. | Open Subtitles | هذه الانواع من الناس عندما يخطط لشيء ما ان كان يملك الوقت ان كان متحكما يكون دقيقا للغاية |
Muybridge titiz fotoğrafçılığıyla atın dört nala koşarken bazı anlarda gerçekten uçtuğunu kanıtladı. | TED | وباستخدام التصوير الدقيق استطاع مايبريدج إثبات أن الحصان عندما يعدو فهو يطير بالفعل |
Mal sahibi Bay Massey, iyi adam, çok dürüst ama tuttuğu kişilerle hakkında çok titiz. | Open Subtitles | حالياً, المالك السيد ماسي رجل طيب و عادل جداً و لكنه حريص بخصوص المرتشون |
Çok titiz bir kadındır ve onu uzun bir süredir görememiştim. | Open Subtitles | إنها إمرأة متطلبة جداً ولم أرها منذ فطرة طويلة |
Ah, evet, günler,haftalar,aylar belki, çok titiz, sıkıcı, çok çok sıkıcı. | Open Subtitles | حسنا ، أيام,أسابيع,شهور ربما من التدقيق الممل والممل جدا |
Onunla çalışacak kişiyi seçme konusunda oldukça titiz davranır, özellikle de şimdiye kadar verdiği en önemli işe alım kararı olduğu düşünülürse. | Open Subtitles | إنه دقيقٌ جداً حول أولئك الذين يعملون معه. خصوصاً عندما يتعلق الأمر بأهم قرار توظيف سيتخذه. |
- Neden titiz bir araştırmaya izin verilsin ki kucaklanacak bir kitle piyesi... - Çünkü Bay Silver ve kazanılacak o kadar para varken? | Open Subtitles | لماذا يسمح بدراسة صارمة بينما العامة سيعتنقون هذا ويجنى من ورائه مال كثير؟ |
Hızlı,titiz ve kocaman kaslar gerektirmiyor. | Open Subtitles | أنه سريع,ودقيق و لستم بحاجة الى عضلات كبيرة |
Eminim titiz biriydi ve onunla yaşamak çok zordu. | Open Subtitles | أنا متأكّدة بأنّه كان متمسك ويصعب التعايش معه. |