Sen, evini kontrol edip, radyasyon ve toksin testleri yap. | Open Subtitles | و أنتِ، اكشفي عن الإشعاع و السموم ببيته و معمله |
Ağır metaller de normal toksin taramasında çıkmaz. Tabii özellikle onu aramıyorsanız. | Open Subtitles | والمعادن الثقيلة لن تظهر في فحص السموم إلا إذا كنت تبحث عنهم.. |
İlk toksin incelemelerinde kurbanların kanında yüksek oranlarda ketamin bulunmuş. | Open Subtitles | تحليلات السموم الاولية لدم الضحايا تشير لمستويات عالية من الكيتامين |
Gazın toksin oranı düşük. Bu yüzden kapalı bir alanda etkili olacaktır. | Open Subtitles | مستوى السم في الغاز منخفض لذا هو أكثر فاعلية في منطقة مغلقة |
Çocuğun kusma miktarına göre vücudunda kanında görülecek kadar toksin kalmamış olabilir. | Open Subtitles | بكمية قئ الفتى هذه لن تتبقى سموم كافية بجسده لتظهر بالدم |
Felce yol açacak ne toksin ne de bakteri vardı. | Open Subtitles | لا وجود للسموم والبكتيريا التي من المعروف بأنها تؤدي للشلل |
Sistem hızlıca dışarı atılır bu yüzden toksin testinde ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | يختفي بسرعة من الجسد، لهذا السبب لمْ يظهر في تحليل السموم. |
Bu yoğunluktaki bir pıhtılaşma bozukluğuna vücuttaki bir toksin sebep olabilir. | Open Subtitles | تجلط الدم هذا الحد يمكن أن يكون نتيجة السموم في الجسم. |
Kendileri toksin üretemeyince, bu dişiler o koruyucu kimyasalları almak için başka ateş böceklerinin kanını emme yoluna başvurur. | TED | ولعجزها عن انتاج السموم من أجسادها، تلجأ تلك الإناث إلى شرب دماء اليراعات الأخرى للحصول على المواد الكيميائية الوقائية. |
Öyleyse, bu şekilde fazla miktarda toksin üreten bir mikropla karşılaştıysanız ne olur? | TED | لذا ما يحدث, عندما تكون مصابا بالكائن, انه يفرز الكثير من السموم. |
Eğer organizma fazla miktarda toksin ürettiyse bu sayı 10 veya 100 milyon adet mikrop bulabilirsiniz. | TED | إذا أفرز الكائن الكثير من السموم, فمن الممكن أن تجد 10 مليون, أو 100 مليون |
toksin analizi ve baş tomografisi. | Open Subtitles | دعنا نقوم بتحاليل السموم و أشعة مقطعية لرأسه |
Muayene Odası'daki bayana EKG kan tahlili ve toksin taraması yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد رسم للقلب و فحص للدم و منه كشف عن السموم لسيدة... |
Belki de beynin kimyasını etkileyen bir çeşit toksin ya da zehir salgılıyordur. | Open Subtitles | ربما قام بحقن سم نوع ما من السم الذى يؤثر على كيمياء المخ |
Üzgünüm, bulanık küçük, sen biliyorum. toksin ateş ve tüm. | Open Subtitles | آسف، إنّي مشوّش قليلًا كما تعلم، السم والحمّى وكلّ شيء. |
Bu mikrop bir toksin üretir, ve ürettiği bu toksin organizma sindirim sistemimize ulaştığında salgılanır. | TED | إنه ضار لأنه يفرز سم, و السم يفرز حينما يذهب الكائن إلى جهازنا الهضمى. |
- Düzgün bir toksin taraması yaparsam önce uyutucu bir ilaç verildiğini bulacağız bence. | Open Subtitles | إذا إستطعت القيام بفحص سموم صحيح وشامل، أعتقد أنّني سأجد أنّه قد تمّ تخديره أوّلا. |
Doğru, Amerika'da hiç toksin olmadığını unutmuşum. | Open Subtitles | نعم، نسيت أنه لا توجد سموم بالولايات المتحدة |
Evet, her şey düzgün ama zehirli toksin bağışıklığı belgeleriniz nerede? | Open Subtitles | أجل، هذا أمر لكن أين هي أوراق التحصين للسموم الفتاكة؟ |
Elimizdeki belirtilere göre küçük bir alan maruz kaldı ve toksin temasla iletildi ve de bulaşıcı değil. | Open Subtitles | مؤشّراتنا الأحسن أن التعرّض كان محدوداً.. وأن السمّ تم إعطاؤه مباشرةً أم أنّه معدٍ؟ |
Anti toksin yapabileceğini yaptı. Artık her şey ona bağlı. | Open Subtitles | مضاد التسمم عمل ما بإستطاعته، الأمر يعود له الآن |
Bunun anlamı yüksek seviyede toksin içerisinde yüzdüğünüzdür. | Open Subtitles | يُخبرك ذلك بأنك تسبح خلال سُم شديد السمية |
toksin raporuna göre kanında. herhangi bir uyuşturucu madde yok. | Open Subtitles | لم نجد مواد سامة بجسمة ولا توجد مخدرات بجسمه |
Ya toksin ya da vitamin eksikliği- | Open Subtitles | إما أنه يعاني من تسمم أو نقص بالفيتامينات |
Küçük bir kapsülde sinirsel toksin içerirler. | Open Subtitles | أنها تحتوي على رأس كبسولة ذات سُم أعصاب. |
Ya da sodyum vücudunda bulunan bir toksin tarafından emilmiştir. | Open Subtitles | أو أنّ الصوديوم تعرّض للامتصاص من قبل سمّ موجود في جسمها |
Onu zehirleyen bir toksin var ama nasıl durduracaklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | أنّ هناك سماً يسري بجسده ولا يعرفون كيفية إيقافه؟ |
İç organlarını mahveden bir toksin salgılıyor. | Open Subtitles | وهي تطرح سموماً تحطم أعضائه الداخلية وقد حاولت بأقى المضادات الحيوية لدينا ولكن |
En başından beri haklıymışım. Bu da hedef almış bir toksin. | Open Subtitles | لقد كنت محقاً، إنّها مادّة سمّية مستهدِفة. |