Bir toplantıda, buluşmada ya da iş görüşmesinde, veya iki insan ortak bilgiler bildiklerini fark edince, ilerleyen bir ilişki. | TED | اجتماع أو مقابلة عمل أو مواعدة غرامية أو بعض العلاقات التي تتوطد بسبب أن الشخصين يدركون أنما يتقاسمون معلومات مشتركة. |
Bir toplantıda çok fazla veya çok az konuşmaktan korkuyoruz. | TED | نخشى أن نتحدث أكثر أو أقل من اللازم في اجتماع. |
Bir sonraki toplantıda inceleme için seni kurula sunmayı planlıyordum. | Open Subtitles | انا اخطط ان اقدمك علي منصة المجلس في الاجتماع القادم |
O toplantıda her ne duyduysan sen daha hassas yaptı. | Open Subtitles | ما سمعته في ذلك الاجتماع مهما كان جعلك تشعر بالقرف |
Geçen toplantıda 6 aile liderinden 5'i... Demokles Projesi'ne onay vermişti. | Open Subtitles | الإجتماع السابق 5 من كل 6 عائلات وافقوا على مشروع القنبلة. |
Uyuyabilmek için bir şey içersem toplantıda sersem gibi olurum. | Open Subtitles | إن تناولت شيئاً ليساعدني على النوم سأشعر بالدوار خلال الإجتماع |
Hava eskortu göndereyim. Başkan'a ulaşman gerekiyor. Kuvvet komutanlarıyla toplantıda. | Open Subtitles | أريدك أن تتصل بالرئيس إنه في إجتماع مع رؤساء الجيش |
Konu hakkında söyleyeceğim her şeyi bu akşam yapacağın lüks toplantıda duyacaksın. | Open Subtitles | كل شيء سأقول في الموضوع سوف تسمعينه الليلة في اجتماع أنيق تقيمينه |
Açıkçası, toplantıda olup olmaması umurumda değil. Tuvalette olup olması da umurumda değil. | Open Subtitles | ولأصدقك القول، أنا لا آبه إن كان في اجتماع أو جالسًا على المرحاض. |
Eğer toplantıda 10 kişi varsa, bu 10 saatlik bir toplantıdır, bir saatlik değil. | TED | إذا كان هناك 10 شخصا في الاجتماع , إنه اجتماع 10 ساعات. |
İsterseniz arayın, ama Bay Wilkes Bay Kennedy'nin dükkanındaki siyasi bir toplantıda. | Open Subtitles | فتش إن أردت لكن السيد ويلكس في اجتماع سياسي في متجر السيد كينيدي |
İlk toplantıda bir peçeteye Citibank için logo çizdim. | TED | أنا صممت شعار سيتي بنك على محرمة ورقية في الاجتماع الأول |
Buradayız. Danışmandan bu toplantıda bize katılmasını istedim. | Open Subtitles | من هنا لقد طلبت من المستشارة أن تنضم الينا فى هذا الاجتماع |
Biliyor musun, intihar etmeden önce toplantıda bir şey söylemiş. | Open Subtitles | تعلم .. لقد أفشى عن شيء في الإجتماع قبل إنتحاره |
toplantıda sen de vardın. Bu kasabada ne isterse, verilecek. | Open Subtitles | أنت كنت فى الإجتماع أى شئ يريده فى هذه البلدة ، يصبح له |
Sokağın karşısındaki toplantıda olman gerekiyor sanırım. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّك تَبْحثُ عنه الإجتماع عبر الشَّارِعِ. |
Şerif bulduklarımızı bir saat içinde bir toplantıda sunmamı istiyor. | Open Subtitles | العمدة أراد مني تقديم مخرجاتي في إجتماع شعبي خلال ساعة |
Ama maalesef seninle orada buluşacak sanırım. Şu an toplantıda. | Open Subtitles | لكنني أخشى أنهُ سيقابلكَ هناك لأنه في وسط إجتماع الآن |
Bu geceki toplantıda hepimizin aynı tarafta olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أريد أن أحرص على أن تكون نوايانا واحدة في إجتماع الليلة. |
Bu konu üzerinde çalışacağız. Bu toplantıda düzeni sağlamanın vakti geldi. | Open Subtitles | ولكن لا تقلقي سنعمل على ذلك حان الوقت لنبداء الأجتماع لنطلب |
George toplantıda karidesleri yiyormuş Adam da ona: | Open Subtitles | كان جورج يلتهم الجمبري باجتماع ما فقال ذلك الرجل: |
Bu toplantıda düşük bir rakamı kabul etmeleri için ikna edici bir gösteri hazırlamalıyım. | Open Subtitles | مؤتمر تسوية محدد الفترة مما يجعلني أن أقوم بعرض مقنع |
Bşz bu toplantıda utangıçlığınızın üstesinden heb birlikte geleceğiz.. | Open Subtitles | لا تعليقاتَ... نحن سَنُساعدُ بالإجتماع للتَغَلُّب على الخزي تَشْعرُ... |
Üzgünüm efendim. Şu an toplantıda. Beklemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أسفة يا سيدى أنه فى أجتماع , عليك الأنتظار |
Sanırım hak ettiğim saygıyı görmek için bu haftaki toplantıda adım ilan edilene kadar beklemem gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأنتظر فقط حتى يعلنوا عن اسمي في التجمع هذا الأسبوع لأحصل على الدعم الذي أستحقه |
Selam. Senin Driscoll'la toplantıda olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكون في اجتماعك مع دريسكول؟ |
Marty toplantıda ne zaman espri yapsa o gülüşlerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | الطريق يضحك حينما مارتي يخبر نكتة في الإجتماعات |
Bir çok toplantıda ona eşlik ettiğinden beri merak ediyordum. | Open Subtitles | و كنت اتساءل, بما انها رافقته الى الكثير من الاجتماعات |
Hayır, haklısın, seninle sonraki toplantıda görüşürüz. | Open Subtitles | أنت على حق سألقاك في إجتماعنا القادم |
Ve ilk toplantıda, hepsi, "Bu yaptığımız rüşvet vermek değil. Bunlar oradaki adetler gereğincedir. | TED | و في الجلسة الأولى ,قالوا جميعهم, ما نفعله ,ليس برشوة. إنه شئ معتاد هناك. |