Ama bu zaman aldığı için, öğle yemeği sonrası grup toplantıları düzenledi. | TED | واستغرق هذا وقتًا طويلا، لذلك بدأ بتنظيم اجتماعات على الغداء. |
Araştırma toplantıları düzenledik ve bir mükemmelik merkezi açtık. | TED | عقدنا اجتماعات بحثية و أفتتحنا مركز جودة |
İptal ettiğim tüm toplantıları, yeniden yapmanın bir olunu bulalım. | Open Subtitles | كل الإجتماعات التي احتجت أن ألغيها لنجد طريقة لنعيد جدولتها. |
Burada olacağım. Bu sabahki toplantıları bilgisayara geçir. Teşekkürler. | Open Subtitles | سأكون هنا، سجلّي إجتماعات الصباح على الحاسوب، شكراً |
Senin ömrün canlı basın toplantıları düzenlemekle geçti. Seni defalarca izledim. Profesyonelsin işinde. | Open Subtitles | لقد عقدت مؤتمرات صحفيّة مباشرة طوال حياتك ورأيتك مرّات عديدة، إنّك محترف قديم |
Oyları artırmak için ihtiyacın olan tüm toplantıları ve konuşmaları o yapar. | Open Subtitles | أية لقاءات أو اتصالات قد تحتاجها لتحرك لك الأصوات، ستكون هناك معك. |
Yani yapacağımız şey, aslında bu toplantıları kendimiz düzenlemek. | TED | يجب القيام بشيء آخر سوف نقوم باعداد هذه اللقاءات وحدنا .. |
Dünya çapında, 4000'den fazla PKE'li insana ulaştık ve hasta toplantıları düzenleyip klinik araştırma ve çalışmaları yaptık. | TED | وجدنا أكثر من 4000 شخص من حول العالم مصاب بسرطان الغدد المرن و أقمنا اجتماعات مع المرضى و أقمنا درسات و تجارب سريرية |
İzci toplantıları ve amme hizmeti arasında bakalım vakit bulabilecek misin? | Open Subtitles | سأرى ما إذا كان بإمكانك أن توفق ما بين اجتماعات الكشافة والأعمال الخيرية الخاصة بك |
Yönetim kurulu toplantıları genelde bir grup bencilin bir araya gelmesinden başka bir şey değildir. | Open Subtitles | لعلمك، اجتماعات مجلس الادارة ما هي إلا تجمعات بين أشخاص أنانيين، |
Sabah personel toplantıları için kekleri de ayarlıyorum ayrıca. | Open Subtitles | حسنا، أنا أيضا ترتيب للفطائر في اجتماعات الموظفين الصباح. |
Bütçe toplantıları, çalışan ve hasta şikâyetleriyle uğraşmak-- | Open Subtitles | ومع اجتماعات الميزانيّة.. وهيكلة الموظفين، وشكاوى المرضى.. |
Çok gizli toplantıları kaçırdığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بإني أفوت على نفسي حضور اجتماعات سرية للغاية |
Göçmenlerin yıllık toplantıları sadece tahmin edebilmek içindi. | Open Subtitles | الإجتماعات السنوية للشعوب البدائية النائية كانت تٌقام فى أوقات معينة |
Gerçek şu ki, toplantıları kaçırdım çünkü... | Open Subtitles | إن الحقيقة، اني تغيبت عن تلك الإجتماعات لأنه كان عندي |
Simon'ınki kadar egzotik bir internet geçmişi olan biri için acil aile toplantıları asla iyi bir haber değildir. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل بتاريخ إنترنتي بغرابة سايمون لم تكن إجتماعات العائلة الطارئة خبر جيد بالنسبة لسايمون |
Hafta sonları, gece toplantıları, parkta uzun yürüyüşler. | Open Subtitles | العمل بوقت العطلات ,إجتماعات في وقت متأخر من الليل مشي فترة طويلة في الحديقة |
Doğru çıkarsa hemen yayımlayın, basın toplantıları düzenleyin demek. | Open Subtitles | إن اتضح صحتها يعني أنك ستنشرون الكثير، و مؤتمرات صحفية |
2 Ağustos'ta ilk kez toplandılar ve o zamandan beri her hafta genel meclis dedikleri planlama toplantıları yapıyorlar. | Open Subtitles | في الثاني من أغسطس رتبوا لأول لقاء تنظيمي لهم وقد كانوا يقيمون لقاءات تخطيطية أسبوعياً والتييطلقونعليها: |
Bu grup toplantıları uyuşturucu veya alkol için olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان تكون المخدرات او الكحول, تلك اللقاءات الجماعية |
Bu toplantıları filme almak yasaktı. | TED | لا أحد يمكنه التصوير في هذه الاجتماعات. |
Astoria'daki en önemli haberler genelde okulun yönetim kurulu toplantıları araba kazaları ve ağaçta kalan kediler olur. | Open Subtitles | كما تعرف يوم اخبار كبير في إستوريا أجتماع مجلس إدارةُ مدرسةِ، حطام سيارةِ وقطّة في الشجرةِ. تلك أخبارُ كبيرةُ |
O gözü yaşlı basın toplantıları Beni hep etkiler. - En azından bir araştırmak istiyorum. | Open Subtitles | المشكلة في المؤتمرات الصحفية التي يبكي فيه الجميع أنها تؤتر بي كل مرة |
Ve haftada iki kere asansör toplantıları yapmayı oylayacağım. | Open Subtitles | ولذلك سأقوم بالتصويت على القيام باجتماعات نصف أسبوعيه فى المصعد |
Yeni sağlık ve güvenlik kuralları, haftalık personel güvenlik toplantıları. | Open Subtitles | بجميع قواعد النظافه والسلامه هناك أجتماعات سلامه أسبوعيا لجميع الموظفين |
Doğum günleri, mezuniyetler... yönetim kurulu toplantıları için harika bir hediye. | Open Subtitles | إنه الهدية المثالية لأعياد الميلاد، وحفلات التخرّج، وإجتماعات مجالس الإدارات. |
Yani temel olarak, herkesle görüşmeler yaptık -- okullarda ve dışarıda eğitim bakanlıklarıyla, artık basının da katılımını sağlayabildiğimiz basın toplantıları düzenledik. | TED | ما اعنيه هو أننا بشكل اساسي جلسنا مع الجميع داخل وخارج المدارس مع وزراء الثقافة نقوم بعقد مؤتمرات صحفية معهم والتي حتما الان لدى الصحافة لان الجميع كانو هناك |
Görünüşe göre satış ekibiyle, arka arkaya toplantıları vardı. | Open Subtitles | يبدو من أنه عاد من أجل اجتماعاته مع فريق المبيعات |