"torununu" - Traduction Turc en Arabe

    • حفيدك
        
    • حفيدتك
        
    • حفيده
        
    • حفيدته
        
    • حفيد
        
    • حفيدكِ
        
    • حفيدة
        
    • حفيدتها
        
    • حفيدتكِ
        
    • بحفيدك
        
    • أحفادها
        
    • وحفيده
        
    • حفيدها
        
    • حفيداً
        
    Bunu yaparak tüm kasabayı, hatta kendi torununu da olacaklara mahkum ediyorsun. Open Subtitles إنْ فعلتَ هذا، ستحكم على البلدة بأسرها وحتّى على حفيدك بما سيحدث
    Bunu yaparak tüm kasabayı, hatta kendi torununu da olacaklara mahkum ediyorsun. Open Subtitles إنْ فعلتَ هذا، ستحكم على البلدة بأسرها وحتّى على حفيدك بما سيحدث
    O yaşlı mavi saçlıya öz torununu sattığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق انك ستتخلين عن حفيدتك من أجل تلك السيدة ذات الشعر الأزرق
    Hep, avukat olmak için hukuk fakültesine giden torununu anlatıyor. Open Subtitles يتكلم دائماً عن دراسة حفيده الذي سيصبح محامياً.
    Bir yazılım tasarımcısı yeni doğmuş torununu kucağına almıştı. Open Subtitles أحدهم كان مُهندس برمجيّات، وقد عاد توا من ضمّ حفيدته المولودة حديثا بين ذراعيه.
    Elinde yeteri kadar sorun yoktu çünkü. Gidip belediye başkanının torununu tutuklaman gerekiyor muydu? Open Subtitles وكأنّ متاعبك لا تكفيك فذهبت لاعتقال حفيد العمدة؟
    İlk başta anlamamıştım, torununu görünce neler hissettiğimi... Open Subtitles لم افهم ذلك في البداية ما شعرتُ به عندما رأيت حفيدكِ
    Torununun torununun torununu kucağında tutmanın nasıl bir his olduğunu sordum ona. TED وسألتها ماذا يشعرها هذا أن يكون لديها حفيدة حفيدة حفيدة حفيدة.
    Majesteleri Soylu İmparatoriçe'mize bildirin ki ben onun torununu, Granddüşes Anastasya'yı buldum. Open Subtitles رجاءً بلغي صاحبة الجلالة الأرملة الإمبراطورة بأنني وجدت حفيدتها الدوقة أناستاشيا
    - Eğer hamileyse torununu taşıyan kadını kapının önünde soğukta mı bırakacaksın? Open Subtitles فهل ستترك المرأة التي تحمل حفيدك واقفة خارجاً في البرد؟
    Eğer kimin aradığını söylemezsen, bir daha asla torununu göremezsin. Open Subtitles اذا لم تخبريني من الذي اتصل به والدي فلن تري حفيدك ابدا
    Ya bana paramı verirsin ya da torununu Çin'deki bir fabrikaya satarım. Open Subtitles إما أن تعطيني أموالي أو أني سأبيع حفيدك إلى مصنع رز في الصين
    torununu korumanı anlıyorum ama artık o da yetişkin yani. Open Subtitles -أجل أصغي، أنا أفهم أنّك تحمين حفيدك لكنّه بالغ الآن
    Ağzımı açarsam, yeğenlerim gelinin ile torununu ziyaret eder. Open Subtitles لقد أكدت لك، أن ابناء أخي ذهبوا إلى حفيدتك الآن.
    Biliyorsun geçen gece mutfakta kemiklerine zıplayacaktım, ama torununu almak için orada olduğumdan kendimi kötü hissettim. Open Subtitles تعلمي بأني كنت سأضاجعك في المطبخ الليلة الماضية ولكني شعرت بالسوء لأنّي كنت هناك لأخذ حفيدتك للخارج
    torununu bulmamıza yarayacak bir şey yazmıyor. Open Subtitles لأن لا شيء فيها سيساعدنا في العثور على حفيدتك.
    Sakat ve yaşlı bir adam torununu bağışlamamız için bize yalvarıyordu. Open Subtitles . كان هناك عجوز يستجدي بنا , لإنقاذ حفيده المشلول
    Babana vermek istedim, böylelikle, torununu görebilecekti. Open Subtitles أردت أن أعطيها لوالدك حتى يتمكن من رؤية حفيده
    torununu kaybettiği için kendini asla affetmedi. Open Subtitles دينغ لمْ يتمكن من مسامحة نفسه أبدًا على خسارة حفيدته.
    Bu dostluğun temelindeki adamın torununu kaçırdın. Open Subtitles ثم اختطفت حفيد الرجل المسؤول عن تلك المنظمة
    torununu görmek istiyorsan bu kızla iyi geçinmek zorundasın. Open Subtitles عليكِ أن تتسامحي مع هذه الفتاة إن أردتِ رؤية حفيدكِ
    Clem Maragon gibi bir beyefendinin torununu bu çatı altında görmek bana acı veriyor. Open Subtitles يبليني قرحة لرؤية حفيدة رجل محترم مثل كليم مورجان تحت هذا السقف
    Hayır, müvekkilim 16 yaşındaki torununu kaybetti. Open Subtitles لا، موكلتي فقدت حفيدتها ذات الستة عشر عامًا
    Bunu yaparsan torununu ulusal kanalda sömürmene izin veririm. Open Subtitles أفعلى هذا,وسوف أجعلكِ تستغلين حفيدتكِ على التلفاز القومى
    Bir gün benim evladım senin torununu Xanadu'da ağırlayacak. Open Subtitles يوماً ما, سيرحب ابني بحفيدك في "زانادو".
    Kadın da kocasını kaybettiğini üç kızını ve üç torununu. Open Subtitles وأخبرتني المرأة أنها فقدت زوجها وبناتها الثلاث وكل أحفادها الثمانية.
    imkansızı başardınız dedemin torununu ve babamın oğlunu bu evde kalmasını sağladınız. Open Subtitles جَعلتَ من الممكن لإبنِه وحفيده للوَقْوف هنا.
    Ve son zamanlara kadar torununu, hayatında yalnızca bir defa görmüş. Open Subtitles وحتي الآن قالت انها لم ترَ حفيدها سوي مرة واحدة فقط طيلة حياتها
    Şimdi, babası onu bağrına basmak ve torununu sevmek için bekliyor. Open Subtitles والآن لديها أب، سيستقبلها وأحلامها بحب ويستقبل حفيداً رائعاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus