Üzgünüm, Meg. Baban seni seviyor. Ama baban Star Trek'i de seviyor. | Open Subtitles | آسف يا ميج والدك يحبك ولكنه أيضا يحب مسلسل " ستار تريك |
Aslına bakarsan Star Trek'te pek fazla fiziksel hata yoktur. | Open Subtitles | فى الواقع، لا يوجد الكثير من الاخطاء المؤثرة فى ستار تريك |
Kahrolası Star Trek'le bunu karşılaştırmak gibi. | Open Subtitles | كان مثل الدموي ستار تريك بالمقارنة مع هذا. |
Tıpkı Star Trek'de olduğu gibi biz de onu mantıkla yenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعبث بمنطقها , كما فعلوا في ستار تريك |
Yıllık Quahog Star Trek kongresi. | Open Subtitles | مؤتمر كوهاغ لمسلسل ستار تريك السنوي حيث يحدث مرة في السنة |
10 yaşındayken yazdığım bir Star Trek hayran yapımı kısa öyküyü, tek sahnelik bir oyuna çevirdim. | Open Subtitles | لقد أتخذت الحرية تحويل قصة قصيرة عن ستار تريك كتبتها وأنا بعمر الـ10 |
Star Trek II'deki Latin adamdan bahsediyorum. | Open Subtitles | انا اقصد الرجل الاتيني في فليم ستار تريك |
Açılmamış kutusunda 1975 Mego Star Trek model ışınlayıcısı... Hem de gerçek ışınlama özelliğiyle! | Open Subtitles | عملة في صندوق من 1975 ناقل ميجو ستار تريك مع حركة نقل حقيقية |
Bütün yaptığın Star Trek izlemek ve ağlamaktı. | Open Subtitles | ، كل ما فعلته هو مشاهدة ستار تريك و البكاء |
Ben tüm ırk ve mezheplerden, her kadın ve erkeğin Star Trek'teki gibi eşit olarak birlikte çalıştığı cinsiyetin önemsenmediği bir topluma inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن بمجتمع لا يرى الفروق الجنسية كما في ستار تريك حيث النساء و الرجال من كل الأعراق و الأجناس يعملون سوية كأنداد |
"Star Trek" oynayan çocuklara sormaya ne dersin? | Open Subtitles | لماذ لا نسأل هؤلاء الاطفال الذين يلعبون ستار تريك ؟ |
Sete girip de kalpten kötü olduğunu bildiğin bir yapımda, Star Trek değil, çalıştığın zaman... | Open Subtitles | عندما تتواجدين في الموقع تعملين على شيء ما تعلمين تماماً في قرارة نفسك أنه سيء و لا أقصد ستار تريك |
Bu ev Star Trek transporter'ı, ya da Tardis de olabilir. | Open Subtitles | إنّ هذا المنزل هو ناقِل "ستار التاردِس" تريك" أو ربمّا حتّى". |
dedim. "Evet, bu harika bir teori. Star Trek gibi. | TED | قال:"نعم، إنها نظرية مذهلة. إنها مثل ستار تريك. |
Licklider bizi bir tost makinesi alıp da Star Trek'teki Data haline getirelim diye teşvik etmiyor ama insanı alıp daha yetkin hale getirmeyi teşvik ediyor. | TED | يشجعنا ليكليدر ألا نأخذ محمصة ونجعلها بيانات من "ستار تريك" ولكن أن نأخذ إنسانا ونجعله أكثر كفاءة. |
Bir Star Trek bölümü gibiydi yani, | TED | لقد كان أشبه بحلقة"ستار تريك" أليس كذلك ؟ |
''Star Trek'' ve ''Forbidden Planet''i izleyerek büyüdüm ve bir kere UFO gördüm, o yüzden bu kozmik yalnızlık fikri beni kesinlikle hüzünlendiriyor. | TED | فقد كبرت وأنا أتابع "ستار تريك" و"فوربيدن بلانيت" وقد رأيت جسمًا غريبًا طائرًا ذات مرة، لذا أجد أن فكرة وحدتنا الكونية محيرة قليلًا. |
Peki, Matrix benzeri bir distopya yerine Star Trek'i andıran bir ütopya, neye benzer, neyi gerektirir? | TED | ولكن كم سيستغرق ذلك؟ ما الذي سيكون عليه؟ ليكون لدينا هذه المدينة الفاضلة -ستار تريك بدلًا من المدينة الفاسدة - ماتريكس |
Kütüphanemizin bir yazarı ve ''Tron'', ''Star Trek'' (Uzay Yolu) ve diğer filmlerin büyük ses tasarımcısı. | TED | إنّه أحد المساهمين في مكتبتنا الصوتيّة، ومصمّم صوت رائع لأفلام مثل "ترون" و"ستار تريك" وغيرها. |
Tamam, 'Star Trek' ekibi gibi olmayı seçen varsa buyrun. | TED | جيد، لكل هؤلاء الناس الذين يفضلون طاقم "ستار تريك" الجديد، تفضل. |
Bu arada Star Trek'teki oyununuz mükemmeldi. | Open Subtitles | رأيت فيلمك رحلة عبر النجوم بالمناسبة كان ممتاز |
Bir süre önce Deep Space Nine/Star Trek: | Open Subtitles | منذ دقيقة مضت, عندما قمت بإطفاء التلفاز وسط |