Politik tutsaklar Sevgi Bakanlığı'nda gözaltına alınır ve işkence görür. | TED | ويتم احتجاز السجناء السياسيين وتعذيبهم فى وزارة الحب. |
İmparatoru arayın. Elimde tutsaklar olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | إطلب الإمبراطور أخبرْه ان عِنْدي السجناء |
Vardı ama, diğer tutsaklar işe karışınca plan battı. | Open Subtitles | لقد كانت لدينا واحدة و لكن بعض السجناء الآخرين تدخلوا و أفسدوها |
İngiliz tutsaklar, kralınız ve generaliniz size ihanet ettiler. | Open Subtitles | الأسرى الإنجليز , ملككم و جنرالكم قد خانكم |
Ellerinde tutsaklar var. Ele geçirdikleri çocuklar ne olacak? | Open Subtitles | لديهم سجناء و ماذا عن الأطفال المسخريين؟ |
Senin gibi tutsaklar için. | Open Subtitles | من أجل السجناء من أمثالك. ولكنكما معي هنا أيضاً. |
Ve tanrı şahidimdir ki, tüm tutsaklar, hatta tüm Fransa, benden korkacak. | Open Subtitles | ليس من قبل السجناء فقط ولكن من قبل فرنسا باكملها وبمشيئة الرب,ساكون كذلك |
Bazı tutsaklar onları soğukta bırakacağını duymuşlar. | Open Subtitles | بعض السجناء سمع اشاعه بانك كنت لتدعهم يتجمدوا حتى الموت |
Söylemek istediğin, tutsaklar bunları kullanarak okulumuza mı gelecek? | Open Subtitles | هل تحاولين أن تقولي بأن السجناء سيستخدمون هذه الأجهزة للحضور إلى مدرستنا ؟ |
Bu yüzden artık bize danışmadan uzaylı tutsaklar veya yeraltı kazıları yok. | Open Subtitles | لذا، لا مزيدَ من السجناء الفضائيين.. ولا مزيدَ من الحفرِ السريّة من دونِ استشارتنا. |
"...tutsaklar, derin bir umutsuzluğa düştüler." | Open Subtitles | استقر السجناء في نوبة من اليأس الهادئ |
Albayla tutsaklar arasında irtibatı siz kuracaksınız. | Open Subtitles | ستكون الوسيط بين السجناء و العقيد |
tutsaklar Omdurman'a geçen ay götürüldü. | Open Subtitles | السجناء أخذوا إلى أم درمان الشهر الماضي |
tutsaklar arasında aileler olduğunu duydum. | Open Subtitles | . السجناء . سمعت أن هناك عائلات ، أطفال |
tutsaklar, hücrelerinize geri dönün. | Open Subtitles | أيها السجناء, عودوا إلى زنزاناتكم |
tutsaklar, kalenin altında bulunan bir zindanda tutuluyorlar. | Open Subtitles | السجناء موجودين بسجن تحت الارض، اسفل المَحفظّ تماماً... |
Bu tutsaklar neden hücrelerinde değil? | Open Subtitles | لم هؤلاء السجناء ليسوا في زنزاناتهم؟ |
Çocuk evinde, diğer tutsaklar, garip bir yerden bahsetmişlerdi. | Open Subtitles | في ملجأ الأحداث ، الأسرى هناك جاءوا ..من مكان غريب |
Onların dış bölmelerine girdiğimiz anda tutsaklar ölmüş demektir. | Open Subtitles | بمجرد ان نقوم بالضرب من ذلك القسم فأن الأسرى سوف يكونوا في عداد الأموات |
tutsaklar gerçek sorgulama için artçıya götürülsün. | Open Subtitles | رافق الأسرى للخلف لأستجوابهم بشكل مناسب |
Buradaki mahkûmlardan birinin kılına zarar gelirse efendim aynen misillemesini yapar ve ailemle Kralcı tutsaklar için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إن حدث مزيد من الضرر لأي سجناء هنا، سيدي سوف ينتقم وأشعر بالقلق لعائلتي |
tutsaklar gibi değil. Dikkatli davranıyoruz sadece. | Open Subtitles | لسنا سجناء اننا فقط نتوخى الحذر |