Bazılarınızın bildiği gibi, Twitter'da 4.000'den fazla takipçim var. | TED | كما ان البعض منكم قد يعرف، لدي أكثر من 4،000 متابع لتغريداتي على تويتر. |
Eğer geldiğimde bazı kadınlar gerçekten dehşete düştülerse bunu bana şimdi söylemek zorunda değilsiniz, bunu daha sonra Twitter'da zaten göreceğim. | TED | إذا كانت بعض النساء فزعن حقا عندما خرجت، لا داعي ﻷن تخبروني اﻵن، سوف أعرف لاحقا بذلك على تويتر. |
İnsanlar ayrıca Twitter'da köpek taklidi yaparken de kullanılıyor. | TED | يظهر أنّها تستخدم على تويتر عندما يلعب الناس دور الكلاب. |
Mystery Science Theater'dan Michael J. Nelson Twitter'da bu videoyla ilgili ilk kez şaka yapanlardan biriydi. | TED | مايكل ج. نيلسون من مسرح العلوم الغامضة كان أحد أول الناس الذين نشروا مزحة حول الفيديو في تويتر. |
Ve bu kez Twitter'da yarışma yapıp seçme. | Open Subtitles | و هذه المره ليست مع مسابقة في تويتر انها له حساب تويتر |
Twitter'da araştırmayla alay eden bir etiket başlattık. Dünya çapında manşet haber oldu. | TED | لقد بدأنا وسما على التويتر نسخر من هذه الدراسة، وتحولت إلى عناوين بارزة حول العالم. |
Twitter'da sadece dostça tepkiler almadığınızı tahmin ediyorum. | TED | كما أفترض أنك لم تحصل على ردود ودية على تويتر. |
Twitter'da tartıştığım insanlar şehirlerinde protestoya geldiysem beni görmek için gelirlerdi. | TED | كان بعض ممن غردت معهم على تويتر يأتون إلى صف الاعتصام لرؤيتي حينما كنت أتظاهر في مدينتهم. |
Bu şekilde davranmak için Twitter'da karşılaştığım, görünürde düşmanım ama sonra sevgili arkadaşlarım olan bu insanlardan hep esinleneceğim | TED | وسيظل دائما الناس الذين التقيتهم على تويتر مصدر إلهامي، أعدائي من الخارج الذين أصبحوا أصدقائي الأعزاء. |
- Twitter'da kadın karşıtı şeyler söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أشياء كريهة عن النساء على تويتر. |
İnternetten Hikâyeler. Belli ki DAB Twitter'da trend oluyor. | Open Subtitles | كما يبدو أن وحدة تحليل السلوك هي الكلمة الأكثر تداولا على تويتر |
Twitter'da neredeyse 800 bin, Facebook'da 100 bin takipçisi var. | Open Subtitles | لديه ما يقارب 800 آلف متابع على تويتر و 100 آلف متابع على فيسبوك |
Twitter'da yazacağın saçma hikayeler için burada değilim. | Open Subtitles | ولست هنا كي أمرأ قصص حياتك الخيالية على تويتر |
Artık en güzel komedi Twitter'da oluyor. | Open Subtitles | أفضل أنواع الكوميديا هي على تويتر الآن حقاً؟ |
Söylediklerimi Twitter'da 600,000 kişi mi okuyor? | Open Subtitles | هل تخبرني بأن هناك 600,000 شخصاً يقرأون ماتكتبه في تويتر |
Twitter'da bir kötünün bu boktan tanışma toplantısını bombalayacağını duydum! | Open Subtitles | انظر لقد قرأت في تويتر أن هناك وغد خارق سوف يفجر هذا المكان الفاشل الخاص بالقابلات |
Piers Morgan ve Rihanna saç kesimi konusunda Twitter'da tartışmış. | Open Subtitles | بيرس مورجان و ريهانا اشتبكوا في تويتر على قصة شعرها الجديدة |
Bunu Facabook'da da görmüyoruz, Twitter'da da. | TED | لا نرى ذلك على الفايسبوك، ولا على التويتر. |
Mesela Iyad el-Baghdadi'yi ele alalım, Twitter'da IŞİD'le eğlenen bir aktivist. | TED | لنأخذ على سبيل المثال, إياد البغدادي, ناشط يسخر من تنظيم الدولة على التويتر. |
Son takıldığın kız, senin çükünün resimlerini Twitter'da paylaşan bir tekne şovu mankeniydi. | Open Subtitles | أخر فتاة واعدتها كانت عارضة لسفن التي عرضت صورة لـ عورتك في التويتر |
23 Nisan 2013'te Associated Press, Twitter'da şöyle bir tweet attı. | TED | إذن، في 23 أبريل من سنة 2013، نشرت وكالة أسوشيتد برس تغريدة على منصة تويتر |
Twitter'da canlı konser verip konser öncesi kayıtları paylaştığımız "Twittercasts" adlı bir şey yapmaya başladık. | TED | بدأنا فعل شيء يدعى Twittercasts أي التعليق على الحدث وهو يُبث، أول الحفلات الحية، ثم الحفلات المسجلة مسبقًا. توزعت عبر تويتر. |