"uçakları" - Traduction Turc en Arabe

    • الطائرات
        
    • طائرات
        
    • طائرتهم
        
    • المقاتلات
        
    • مقاتلات
        
    • والطائرات
        
    • قاذفات
        
    • الطيارات
        
    • بطائراته
        
    • للطائرات
        
    • طيارات
        
    • جوية
        
    • القاذفات
        
    • بالطائرات
        
    • بالطائراتِ
        
    uçakları kirli yolcuları mutsuz, uçaklar da sürekli kaza yapıyor. Open Subtitles الطائرات قذرة و المسافرون يكونون غير سعداء و الطائرات تتحطم
    uçakları 1600 metreden uçuruyoruz; TED نطير بهذه الطائرات على إرتفاع 5,000 قدم
    Bir kablosuz sinyali gökyüzüne iletirsiniz, bazı uçaklardan yansır ve size geri gelir. Bu sayede uçakları belirlersiniz. TED أنتم ترسلون إشارات لاسلكية للسماء، إنها تنعكس عن بعض الطائرات وتعود إليكم، فتبدأون بالكشف عن هذه الطائرات.
    O alanı kaplayacak keşif uçakları Akagi ve Kaga'dan havalanacaklar. Open Subtitles لنغطى المنطقه , سنطلق طائرات استكشاف من اكاجى و كاجا
    Aramanın izini sür, uçuş planındaki uçakları öğren, bul işte! Open Subtitles أعرف أي طائرات من المحدد لها أن تقلع, أفعل هذا
    Havalimanındaki uçakları saymak istediğimizi düşünelim. TED لذا، تخيل إذا أردنا معرفة عدد الطائرات في المطار.
    Savaş uçakları evlerinin yakınından geçip bombalar bırakırken, çocukları sesten çok korkup bağırırlarmış. TED عندما كانت الطائرات المقاتلة تحلق فوق مبناهم، ملقيةً القنابلَ، كان أطفالها يصرخون خائفين من الضجة.
    Gerçek: Kahvaltıda hiç konuşmadık, çünkü savaş uçakları sesimizi bastırdı. TED حقيقة: لم نتحدث أبدًا عند الإفطار، لأن الطائرات الحربية ستبتلع أصواتنا.
    Bu uçuş simülasyonunu uçurarak çok zaman geçirdim ve sonunda gerçekten de uçakları uçurabileceğime inanıyordum. TED صرفت الساعات أطير بهذا المحاكي وقد صدقت أنني أستطيع قيادة الطائرات بعد ذلك
    Vietnam Savaşı sırasında yedi yıl Amerikan Hava Kuvvetleri için test uçuş uçakları yaptım. TED أمضيت قرابة السبع سنوات خلال حرب فيتنام باختبارات على الطائرات لصالح سلاح الجو.
    Bir şey daha söylemem lazım. O model uçakları yaparken her şeyi yapardım. TED علي ان اقول شيئا اخر, عندما كنت اصمم نماذج الطائرات قمت بعمل كل شيء
    Köydeki yazlık evimizin üzerinden hızla geçen uçakları izlemeyi severdim. TED كنت أحب مشاهدة الطائرات المحلقة بسرعة فوق بيتنا الصيفي في الريف.
    Japon uçakları donanmamızı ve ordunun üslerini bombalıyor. Open Subtitles الطائرات اليابانية تقصف المنشآت البحرية والجيش
    Silahlarınıza dikkat edin çocuklar, uçakları nişan alın! Open Subtitles راقبوا طلقاتكم يا اولاد واصيبوا بها تلك الطائرات
    Bu iyi adam uçakları izlememiz için dışarıda beklememize izin verir mi? Open Subtitles هل سيسمح لنا الرجل اللطيف بالإنتظار بالخارج لنشاهد الطائرات ؟
    Uçakların Japon uçakları olduğu belirlendi. Open Subtitles والطائرات تحددت هويتها بأنها طائرات يابانية
    Müttefik uçakları olmayacak desem. Open Subtitles تصور أني أخبرتك أن لن تكون هناك طائرات للحلفاء
    Solumuzda düşman uçakları var Mareşal. Bizi gördüler. Open Subtitles طائرات العدو على يسارنا أيها المشير ، لقد رأونا
    Şimdiii, uçakları tam olarak şuralarda bir yerlerde olmalı. Open Subtitles الآن, طائرتهم يجب أن تكون تقريبا هنا الآن.
    Arkasından bombardıman uçakları sahneye çıktı. Open Subtitles وتلى ذلك قدوم أسراب من المقاتلات القاذفة
    Avcı uçakları tarafından alınır, hedefe getirilirdik ve onlar ayrılırdı. Open Subtitles تتبعتنا بضعة مقاتلات فـى الوقت الـذى دخلنـا فيـه منطقة الهـدف
    Kamyonları, uçakları, kağnı arabalarını tartabiliriz. TED يمكننا أن نزن الشاحنات والطائرات والعربات التي تجرها الثيران.
    (Video) : Toplu bir baskında, yüksek hızlı bombardıman uçakları, yerlerini belirlemeyeden üzerimizde olabilirler. TED مشهد: في الغارات الجوية ، من الممكن أن تكون قاذفات القنابل السريعة في طريقها إلينا قبل أن نتمكن من تحديد مسارها.
    Benim olduğumu düşünüyor olabilirsin ama uçakları sabote edenler Wilson ve Rosener'dir. Open Subtitles أدري بأنك تظن بأنه أنا، لكن من كانوا، هم ويلسون وروسنير الذين خرّبوا في الطيارات
    Bizimkiler de bu durumda 240 derecede uçakları güvertede yakalar. Open Subtitles ‏240 درجه ستجعل رجالنا فوقه بطائراته غير ممونه على سطحه
    Model uçakları yaparken şunu fark ettim Görünüş çizimleri yeterli değildi. TED ووجدت انه بعمل نماذج للطائرات الرسومات لم تكن كفاية
    CTU'nun tüm şehir üzerinde casus uçakları var. Open Subtitles لدى وحدة مكافحة الارهاب طيارات دون طيار حول كل البلاد
    Bulabildiğiniz bütün uçakları ve pilotları organize edin. Open Subtitles فلننظم ضربة جوية بكل الطيارات والطيارين الذين نملكهم
    Alman bombardıman uçakları, yeterli sayıda ağır bomba taşımak üzere tasarlanmamıştı. Open Subtitles القاذفات الألمانيه لم تُصمم بحيث تقوم بنقل حمولات ثقيله من القنابل
    El-Kaide'nin 19 üyesinin, uçakları kaçırarak binalara çarpmayı planlaması komplonun ta kendisi. TED تسعة عشر عضوا في تنظيم القاعدة خططو لضرب مباني بالطائرات مما يشكل مؤامرة
    Amerikan ordusu büyük. uçakları ve tankları var. Bizim birşeyimiz yok. Open Subtitles "الجيش الأمريكي مليء، بالطائراتِ والدبابات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus