Bu nerdeyse 35 metre veya 110 fit çapa sahip olan uçan bir hava gemisinin, şu sıralardaki görüntüsü. | TED | ولكن هذا هو الإصدار الحالى منه، إنه منطاد طائر الذى يبلغ قطره نحو 35 مترا، أي حوالى 110 قدما. |
Ben hiç Mach 2 (680m/s) civarında uçan bir kuş görmedim. | TED | لم أشاهد في حياتي طائر يطير بسرعة تعادل ضعفي سرعة الصوت. |
uçan bir hayvan, yürüyen, tırmanan ya da yüzen bir hayvandan farklı bir modele ihtiyaç duyar. | TED | حيوان طائر يحتاج الى نموذج مختلف.. من حيوان يمشي، يتسلق، أو حيوان يسبح. |
- İnsanları uzak yerlere götürüp getirecek uçan bir araç icat ettiklerini biliyor muydun? | Open Subtitles | وسيلة نقل طائره قادرة على دفع ركّابها لمسافات شاسعه |
Doğum gününü kutlamak için, Kral ve Kraliçe göğe uçan bir kandil göndermiş. | Open Subtitles | للإحتفال بمولدها قام الملك والملكة بإطلاق فوانيس طائرة في السماء |
Kapı'dan az önce birşey geçti, uçan bir gemi, ama biz birşey yapamadan kayboldu. | Open Subtitles | شيء جاء خلال المدخل سفينة طائرة من نوع ما لكنها اختفت قبل أن نفعل أي شيء |
uçan bir kemirgen kılığına girmiş biri hakkında çok iyi şeyler yazabilirdim. | Open Subtitles | يمكنني كتابة ما لا يحصى عن رجل يرتدي عبائة قرضي طائر |
Altın yemezdim ve uçan bir midillim de yoktu. | Open Subtitles | لم أكن آكل الذهب ولم يكن لديّ حصان طائر. |
Cherie Jaffe'ye bir tek dövme vermedin, etrafta uçan bir de kuş vardı. | Open Subtitles | ليس فقط أنك أعطيتها الوشم كان هنالك نظرة طائر مخيفة يحلق فوقنا |
Hayalimde beyaz elbiseli bir kız görmüştüm. Yanında uçan bir yaban domuzu vardı. | Open Subtitles | في رؤيتي ، رأيت فتاة في ثوب أبيض مع خنزير بري طائر |
Kırmızı kazaklı uçan bir köpek yeterli olmaz. | Open Subtitles | انت على حق , كلب طائر ببلوزة حمراء ليس كافي |
Kitaba baktım, Güneydoğu Asya' dan uçan bir ejderha olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | . لقد بحثت عنه ووجدت انه تنين طائر من جنوب شرق اسيا |
İğrenç, kokuşuk canavar, dev uçan bir iskelete benzeyen, çalıntı kemiklerden oluşmuş bir giysi giyiyor. | Open Subtitles | وحش غبى ومقرف يرتدى معطفا من العظام المسروقة , كهيكل عظمى عملاق طائر |
Belki de doldurmamışımdır çünkü uçan bir dürüm bana çarptı. | Open Subtitles | و أيضا لم أقم لاني أصبت بطعام مكسيكي طائر |
Tanrım, lütfen güvenli bir şekilde inmeme yardım et ya da bu sepeti zihnimle kontrol ettiğim uçan bir katil robota çevir. | Open Subtitles | إلهي الرحيم، أعني لأهبط بسلام رجاء. أو حوّل هذه السلّة إلى رجل آلي طائر قاتل |
Güçlü olabilirsin fakat ben uçabiliyorum repulsor ışınları atabiliyorum ve evet uçan bir kalem var. | Open Subtitles | , ربما تكون قوي, لكن بإمكاني الطيران , أطلق الأشعة الضاربة, وأجل أمتلك حصناً طائر |
Uzaylı beyinler tarafından yürütüldüğünü söylediğiniz çok gizli bir tesise girdik ve süper güçleri olan, uçan bir adam ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد كنا نتكلم عن شركة أبحاث علمية غاية السرية، والغالب أنها تُدار بواسطة أدمغة من الفضاء، و رجل طائر مع قُوى خارقة. |
uçan bir erkek peruğu yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تجعل منها باروكه طائره |
İyi, Molly uçan bir zombiye dönüştü. Harika! | Open Subtitles | حسناً ، مولى تحولت الى زومبى طائره رائع |
Dedikodulara göre uçan bir makine Kraliyet Akademisi'ne doğru gidiyor bizim bisiklet hırsızı da pedal çeviriyor. | Open Subtitles | إشاعة بأن ماكنه طائره تتجه ... إلىالأكاديميةِالملكيةِ لصّ دراجتنا في الدواساتِ |
Sektör 6'da uçan bir böcek bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني "لينكولن" أنه وجد حشرة طائرة في القطاع 6 |
Bunun gibi sessiz uçan bir uçak gövdesinde titreşim engelleyici olarak tahminen tungsten alaşım kullanıyordur. | Open Subtitles | ان طائرة من هذا القبيل تشغيل هادئ، ربما تستخدم سبائك التنغستن في جسم الطائرة للاهتزازات لها استقرار النظام. |