"uçtuğu" - Traduction Turc en Arabe

• تحلق
• طار

30. seferde, kalınlık 6,5 mile (10.5 km) ulaşır, ki bu da uçakların uçtuğu ortalama yüksekliktir.
وبعدد 30 مرة ستصل السماكة الى 6.5 ميل أي تقريباً الارتفاع المتوسط التي تحلق عليه الطائرات

İnsanların şeritler halinde uçtuğu filan görüntüler vardır.
لدينا هذه الصور من الناس تحلق في الممرات وأشياء من هذا القبيل.

Bana uçakların 50 mil güneye uçtuğu söylendi.
هناك طائرات تحلق 50 ميلا إلى الجنوب

Güneşe çok yakın uçtuğu için balmumu kanatları eridi ve öldü.
لقد طار قريباً من الشمس وجناحيه المصنوعة من الشمع ذابت، ومات

Bana uçtuğu uçaklardan bahsediyor.
واخباره لي بِشأن الطائرات التي طار بها

Güneşe çok yakın uçtuğu için yandı.
طار لكاروس بقرب الشمس وإحترق.

# Yaralı kuşların uçtuğu yere.
مع الطيور الجريحة التي تحلق عاليا

Tammy Duckworth gibi insanlar kendisi bir helikopter pilotuydu ve uçtuğu helikopterde iki elinizi de kullanmanız gerekir ve dümen için bacaklarınızı da ve helikopteri vuruluyor ve helikopteri yönlendirmeye çalışıyor ama helikopter onun yönerge ve emirlerine uymuyor
شخص مثل تامي داكويرث، والتي كانت طيارة مروحية والمروحية التي كانت تحلق بها، كنت بحاجة إلى استخدام كلا يديك وكذلك ساقيك للتوجيه، وتعرضة مروحيتها للقصف، وهي تحاول توجيه المروحية، ولكن المروحية لا تستجيب لتعليماتها وأوامرها.

Kartalların uçtuğu
- حيث تحلق النسور

- Aşağı in aşağı! - Kartalların uçtuğu yere.
- حيث تحلق النسور

Bahçeyi de incelemişler, hani şu Chen'in eşyalarının uçtuğu yer. Üzerinde yanar döner mavi renk sprey boya olduğu bir ayakkabı izi bulmuşlar.
كما أنّهم فحصوا الفناء حيث طار فيه أثاث (تشن)، ووجدوا طبعة حذاء بها آثار طلاء رذاذيّ أزرق مُتلوّن.

Babanızın neredeyse 40 yıl önce uçtuğu gerçek Viperla uçma şerefine sahip olacaksınız.
لديك الشرف لطيران بمركبة (فابير) الحقيقية... التي طار بها والدك منذ اربعون سنة تقريبا.