| Cinayet masası olay mahalline ulaşmadan devriye ekipleri harekete geçemez. | Open Subtitles | لا يحقّ للدوريّة التحرّك حتّى يصل القسم الجنائيّ إلى الموقع |
| Zero General Cornelia'ya ulaşmadan işini bitirmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان أسوي الأمور قبل أن يصل زيرو إلى الحاكمة كورنيليا |
| -Güney hatlarına ulaşmadan bu casusu yakalayacağım. | Open Subtitles | سأقبض على هذا الجاسوس قبل أن يصل إلى الحدود الجنوبية |
| Aynı fikirdeyim -- onları gerçek ülkelerine ulaşmadan önce bulmalıyız. | Open Subtitles | أتفـق معك فنحن يجب أن نجدهم قبل أن يصلوا إلى الصحراء الحقيقية للبــلاد |
| Kötü haber, yüzüne ulaşmadan tedavi edilmen gerek yoksa sonsuza kadar kalacak. | Open Subtitles | ،ولو لم نفعل هذا سريعًا قبل أن تصل إلى عنقك ستكون دائمة |
| Gözümüze ulaşmadan önce, tayfın bu belirli bölgeleri çeşitli gazlar tarafından soğurulmuş olur. | TED | قبل وصولها إلى أعينكم، امتصت غازات مختلفة تلك الأجزاء المحددة من ألوان الطيف. |
| Yakalayıcısının ellerine ulaşmadan önce üçlüsünü tamamlayacak. | Open Subtitles | ثلاث دورات هوائية كاملة قبل أن يصل لذراعي زميله الماسك |
| Amerikalılar kampa ulaşmadan. | Open Subtitles | فى المعسكر قبل ان يصل الامريكان اليه 6000 شخص |
| Dev bir mors! Kampa ulaşmadan onu durdurmalıyız! | Open Subtitles | وحش عملاق , يجب أن نوقفة قبل أن يصل إلى المعسكر |
| Ateşleme devrelerine ulaşmadan önce onu yakalamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن ننال منه قبل أن يصل إلى دوائر إشعال الصواريخ |
| John onlara ulaşmadan, annesi ve kız kardeşi ile kişisel olarak ilgileneceksin. | Open Subtitles | أنت ستقتل أمه و أخته قبل ان يصل جون إليهم |
| Naquadria reaktörü kritik seviyeye ulaşmadan önce bir kaç dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا بضع دقائق قبل أن يصل المحرك إلى الوضع الحرج |
| Çünkü filom ona ulaşmadan önce onu yok etmelisin. | Open Subtitles | لماذا؟ لأنه يتوجب عليك تدميره قبل أن يصل أسطولي للسيطرة عليه |
| Nehre ulaşmadan önce önüne geçebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني اللحاق به قبل أن يصل إلى النهر |
| Ama finişe ulaşmadan önce, üzerlerindeki terle mücadele edip, destekçilerin çok iyi bildiği pis kokuyu geride bırakmaları gerek. | Open Subtitles | لكن قبل أن يصلوا للنهاية، يجهدون أنفسهم حتى يعرقوا مخلفين ورائهم تلك الرائحة المسكية، |
| Aklıma ulaşmadan kaçtım ama yine de çok geçti. | Open Subtitles | لقد هربت قبل أن يصلوا لعقلي ولكن كان الوقت متأخراً |
| Rüzgarların karaya ulaşmadan önce büyük ölçüde dağılması bekleniyor ancak bu hala oldukça büyük bir kış fırtınası olabilir. | Open Subtitles | من المتوقع من الرياح بأن تعصف إلى حد كبير قبل أن تصل إلى اليابسة هذه ستكون عاصفة شتائية كبيرة |
| Spermi bloke eder, spermi rahme ulaşmadan etkisiz hâle getirir ya da ovülasyonu ortadan kaldırırlar. | TED | منع الحيوانات المنوية، تعطيل الحيوانات المنوية قبل وصولها إلى الرحم، أو تثبيط الإباضة. |
| Bu mektubu, külleri bize ulaşmadan sadece bir kaç gün evvel elime geçti. | Open Subtitles | لقد استلمت خطابه من يومين قبل وصول رماده. |
| İşi asansöre ulaşmadan çözebilecek miyiz? | Open Subtitles | يستحسن لو عرفنا الحل قبل وصولنا للمصعد |
| bu gemiyi Sıhhiye istasyonuna ulaşmadan durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقف السفينة قبل أن تصل الى المركز الطبي |
| Olsa iyi olur. Toplara ulaşmadan önce kalkan jeneratörünü kapatamazlarsa hiçbirimiz kurtulamayız. | Open Subtitles | أنا آمل ذلك , إذا لم يدمروا المولد قبل الوصول إلى المدافع الثقيلة |
| Berbat bir iş. Biz panellere ulaşmadan, bizi boydan boya kesecek. | Open Subtitles | انها فتاة سيئه ستقطع الطريق علينا قبل أن نصل لألواح التحكم |
| Kalabalıklar. Ona ulaşmadan bizi öldürürler. | Open Subtitles | هناك العديد منهم يمكنهم قتلنا قبل أن تصل إليها |