"ulaşması" - Traduction Turc en Arabe

    • يصل
        
    • للوصول إلى
        
    • تصل إلى
        
    • ليصل
        
    • سيصبحون
        
    • ليصلوا إلى
        
    • للوصول الى
        
    • وصول تلك
        
    • لكي تصل
        
    • كي يصلنا
        
    • انتقال الفيروس
        
    Küçük bir zıpkın gibi bir aletle kafatasını delip, beynine ulaşması gerekiyordu. Open Subtitles كان عليه أن يثقب الجمجمة و يصل للدماغ بشيء مثل رمح صغير
    Küçük bir zıpkın gibi bir aletle kafatasını delip, beynine ulaşması gerekiyordu. Open Subtitles كان عليه أن يثقب الجمجمة و يصل للدماغ بشيء مثل رمح صغير
    Bunu yapabilmesi için saatte 1100 km hıza ulaşması gerekiyor. Open Subtitles عليه ان يصل الى 700 ميل في الساعة لفعل ذلك
    USB belleğin ulaşması birkaç gün alabiliyor; ama en azından yüksek çözünürlükte ve kesintisiz nitelikte ulaşıyor. TED قد يستغرق بضعة أيام للوصول إلى هناك، ولكن على الأقل فإنه يحصل هناك في عالية الوضوح وفي نوعية موثوق بها.
    Doğal boyuna ulaşması için beş yıl daha gerekecek ve sonunda bu olağanüstü yaratık haline dönüşecek. Open Subtitles سوف يلزمها خمس سنوات اخرى لكي تصل إلى حجمها الكامل ولكي تتحول إلى هذا المخلوق المدهش.
    Başka türlü delil odasına konulan levyeye ulaşması mümkün değil. Open Subtitles تلك الطريقة الوحيدة ليصل إلى عتلة بعد وضعها في الأدلة
    İki milyara ulaşması ise 100 yıl. Open Subtitles ثم بعد ، مائة أخرى سيصبحون مليارين. و بعد 50 سنة فقط سيتضاعف مجدداً.
    Dünya nüfusunun bir milyar kişiye ulaşması yüz bin yıl aldı. Open Subtitles تطلب من سكان الأرض مائة ألف سنة ليصلوا إلى مليار شخص.
    Halsey'in güçlerinin Midway'e ulaşması en az 48 saat sürer. Open Subtitles قوات هالسى الخاصه ستستغرق ‏ 48 ساعه للوصول الى ميدواى
    Her ne demeye geldiysen, güvenliğin bu kata ulaşması 60 saniye sürüyor. Open Subtitles أيّما جئت لقوله، فإنّ الأمن يستغرق ستين ثانية ريثما يصل لهذا الطابق.
    Her ne demeye geldiysen, güvenliğin bu kata ulaşması 60 saniye sürüyor. Open Subtitles أيّما جئت لقوله، فإنّ الأمن يستغرق ستين ثانية ريثما يصل لهذا الطابق.
    Bu hapın beynine, acının olduğu yere ulaşması için öncelikle midenden, ince bağırsağından ve çeşitli diğer organlarından geçmesi gerekir. TED ولكن حتى يصل ذلك القرص إلى رأسك حيث يوجد الألم يمر أولاً بالمعدة والأمعاء وأعضاء أخرى
    Ama şimdi ışığın kaynağına doğru ilerlediğinden ışığın ona ulaşması daha az zaman alacaktır ve ışık demetlerini daha sık gözlemleyecektir. TED ولكن الآن، بما أنها تسافر باتجاه مصدر الضوء، سيستغرق وقتاً أقل حتى يصل إليها، وسترصد الموجات على نحو متكرر أكثر.
    Dünyanın nüfusunun bu yüzyıl bitmeden en yüksek seviyesine, 10 milyara yakın bir sayıya ulaşması bekleniyor. TED ويتوقع أن يصل عدد سكان العالم الى أقصاه نأمل في رقم أقل بقليل من 10 بلايين، نهاية هذا القرن
    Açlığını nerdeyse unutmuştu Büyük vadiye ulaşması gerektiğini de unutmuştu. Open Subtitles دون ان يفكر او يلاحظ جوعه ونسى بأنه يجب أن يصل الى الوادى العظيم
    Kötülüğün, kötülüğe ulaşması fakat ulaşamayacak. Open Subtitles انه الظلام عندما يصل الي الظلام. لكنه لن يحصل علي ذلك.
    Işıklarının dünyaya ulaşması binlerce yıl sürüyor. Open Subtitles ضوء النجوم يستغرق ألف سنة للوصول إلى الأرض.
    Dinleyin, ben uzaybilimcisi değilim, ama onun Nox gezegenine ulaşması ... binlerce yıl almaz mı? Open Subtitles إسمع، انا لست فلكيا لكن الن يستغرق ذلك آلاف السنوات للوصول إلى عالم نوكس؟
    Ama bir kısmı, Güneş Sistemi'nde saatte 9 milyon km'ye varan hızlarla yol alır ve gezegenimize ulaşması 16 saatten kısa sürer. Open Subtitles لكن بعضها يسافر بسرعة تصل إلى 6 مليون ميل بالساعة حيث تصل إلى كوكبنا في أقل من 16 ساعة
    Avrupa ışık hızıyla bile olsa çok uzaklardadır. verilen emirin araca ulaşması bir saatten fazla sürecek. TED يوروبا هو بعيدا جدا حتى انه بسرعة الضوء، يستغرق الايعاز أكثر من ساعة ليصل إلى المركبة.
    Sonra iki milyar kişiye ulaşması bir yüz bin daha aldı. Open Subtitles ثم بعد ، مائة أخرى سيصبحون مليارين.
    Dünya nüfusunun bir milyar kişiye ulaşması yüz bin yıl aldı. Open Subtitles تطلب من سكان الأرض 100 ألف سنة ليصلوا إلى مليار شخص.
    Yani, o koordinatlara dayanarak, ışık hızından 10 kat daha hızlı gitsek de Dünya'ya ulaşması en az bir yıl, muhtemelen daha uzun sürer. Open Subtitles بإعتماد مكان هذه الاحداثيات حتى اذا كنا نسافر عشرة اضعاف سرعة الضوء ستأخذ تقريبا سنة للوصول الى الارض، ربما أكثر
    Önemli olan bombanın Teksas'a ulaşması. Open Subtitles ما يهم وصول تلك القنبلة إلى (تكساس) بدون عقبات
    Her şeyden daha hızlı ancak sonsuz hızda değil. Işıklarının bize ulaşması zaman alır. Open Subtitles لكن ليس بسرعة لا نهائية فضوئها يحتاج لوقت كي يصلنا
    Ona ulaşması kolay olmayacak olmalı ki, virüsü aktarması için kadını kullanıyorlar. Open Subtitles والآن، من الصعب انتقال الفيروس له لذا يستخدمونها لنقل الفيروس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus