"ulus" - Traduction Turc en Arabe

    • أمة
        
    • دولة
        
    • امة
        
    • الأمم
        
    • الامة
        
    • القومية
        
    • أمّة
        
    • دول
        
    • الأمة
        
    • أمم
        
    • الأمّة
        
    • الأمه
        
    • الشعوب
        
    • لأمة
        
    • دولنا
        
    Ama bu esaslı güç, Kenya'nın ruhuna yardım etme becerisinin altında yatıyor böylece biz nihayet gerçek bir ulus kurabiliriz. TED لكن القوة الحقيقية تكمن في القدرة على مساعدة كينيا في التعافي النفسي، حتى نتمكن في النهاية من بناء أمة حقيقية.
    Gerçek zamanlı olarak bir ulus yapılan yayına cevap olarak inanılmaz bir şekilde iletişime geçti. TED أمة تنفجر في المحادثات في الوقت الحقيقي ردا على ما يدور في البث.
    İki parti de "Tanrı hükmündeki ulus"a seslenir. TED فكلا الحزبين يعملان بشعار أمة واحدة تحت راية الله.
    Kuzey Kore, ulus kılığına girmiş bir Sovyet çalışma kampı. TED كوريا الشمالية هي عبارة عن معسكرات عمل تتظاهر بانها دولة.
    Bu gerçekten iyi bir savaş. Xerxes'in beraberinde 100 ulus getirdiğini söylüyor. Open Subtitles انها حرب جيد جدا,زيريكسيس احضر معه 100 امة
    Asırlar önce bu dört ulus da uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles .منذ وقت طويل ، عاشت الأمم الأربعة معاً في تناغم
    Başkanınız tarafından yapılan akıllı bir konuşmayla tüm bir ulus, bir anda aklandı. Open Subtitles خطاب ذكي واحد من قِبل رئيسك غفر لكل الامة في التو و اللحظة
    Böylece kimlik öncelikle etnisite tarafından belirlendi, ve ulus devlet bunu yansıttı. TED الهوية كانت تُعرف في الأصل بالعرق ، والدولة القومية عكست ذلك .
    Neden mi? Çünkü hiçbir ulus komşusunun saldırmak üzere olup olmadığını kesin olarak bilmiyor. TED لماذا؟ لأن لايمكن لأي أمة ان تعرف على وجه اليقين ما إذا كانت جارتها على وشك الهجوم.
    En güçlü ulus olmaya devam edecekler fakat en güçlü ulus olarak artan bir çok kutuplu dünyada. TED ستبقى أقوى أمة، لكنهم سيكونوا أقوى أمة في عالم متعدد الأقطاب باضطراد.
    Bir ulus ya da ulus grubu ile konuşmayacağım. Open Subtitles أنا لن أتكلم مع أي أمة واحد أو مجموعة من الدول.
    ulus olmak için kendini devrimle birleştirmeye çalışan bölünmüş ülke... Open Subtitles الصين.. دولة منقسمة تحاول أن تتحد كي تصبح أمة من خلال الثورة
    Savaşın kanını emdiği bir ulus, bir şekilde yeniden ayağa kalkmalıydı. Open Subtitles أمة تساقطت دماء ابنائها بغزارة كتساقط ثلوجها كـان لديها بشكل مـا طريقة لأعـادة بنـاء البـلاد
    Muhammed bir ulus kurdu bir şehre sahip oldu, barış anlaşmalarına girişti Open Subtitles محمد أصبح أمة و قد حصل على مدينة , و دخل تعهدات و معاهدات
    Tanrı'nın altında tek bir ulus olmuş bölünmez özgürlük ve herkes için adaleti savunan Amerika Birleşik Devletleri'ne sadık kalacağıma ant içerim. Open Subtitles أتعهد بكل إخلاص أمام علم أمريكا بأن نكون دولة واحدة لا تتجزأ حت حماية الله وأن يكون القانون والحرية هما الحاكم بيننا
    Türkiye asla sömürgeleştirilmedi. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra bağımsız bir ulus olarak kaldı. Bunu akılda tutmamız gerekir. TED لان تركيا لم تُستعمر لذا بقيت دولة مستقلة بعد اندثار الامبرطورية العثمانية ولهذا
    Her ulus savaşta hiçbirşeyin kolay, çabuk ve rahat olmayacağını öğrenecekti. Open Subtitles عرفت كل امة أن هذه الحرب لن تكون أمر سهل أو سريع ونظيف.
    Asırlar önce bu dört ulus da uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles .منذ وقت طويل ، عاشت الأمم الأربعة معاً في تناغم
    İnşa ettiğim ulus, koştuğum maraton, askerler, tuval, yüksek nota hiç biri yok. TED الامة التي أقوم ببنائها والماراثون الذي أقوم بركضه الجنود، اللوحة القماشية، النغمات العالية لا وجود لها.
    Bir ulus Nasyonal Sosyalizm'in sancağı altında birleşmiştir! Open Subtitles أمة واحدة موحدة تحت راية الاشتراكية القومية.
    Dengeyi korumak buranın bir canavar ulus değil insanların ulusu olarak kalmasını sağlamak bize düşüyor. Open Subtitles للحفاظ على التوازن والحرص أن تكون أمّة من البشر لا المسوخ.
    Karşımızda dört ulus, dört ordu ve dört cephe var. Open Subtitles هناك أربع دول , أربعة جيوش ، أربع جبهات ضدنا
    İnşa ettiğim ulus, koştuğum maraton, askerler, tuval, yüksek nota ve uğultu. Uğultu, uğultu, TED الأمة التي أقوم ببنائها والماراثون الذي أقوم بركضه الجنود، اللوحة القماشية النغمات العالية، الطنين الطنين، الطنين.
    Uzun zaman önce bu dört ulus uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles منذ زمن بعيد, عاشت الأربعة أمم في إنسجام
    Bir gün bu ulus ayağa kalkacak ve inançlarının gereğini hakkıyla yaşayacaktır. Open Subtitles ستنهض هذه الأمّة وتنتهج العيش بالمعنى الحقيقيّ لعقيدتها.
    Tüm bu çalışmalar, basit bi ulaşım sisteminden ziyade, ulus iradesinin zaferi olarak takdim ediliyordu. Open Subtitles و قيمته كشبكة مواصلات كانت أقل عند الألمان من قيمته الهائله كدليل على أرادة الأمه
    Uzun zaman önce dört ulus barış içinde yaşardı Open Subtitles في القديم كان الشعوب الأربعة تعيش بسلام.
    Ardında, bir oğul ve bir kız; hayrete uğramış ve kederlenmiş bir ulus bırakarak. Open Subtitles ..ترك الرئيس خلفه إبنه و إبن بالإضافة لأمة مصدومة و أسفة
    İnternet öncesi dünyada, fiziksel özgürlüğümüz üzerinde egemenliğimiz, ya da mahrumiyetimiz, tamamen ulus devletlerin kontrolünde idi. TED في عالم ما قبل الإنترنت، السلطة على حريتنا الملموسة، أو انعدام حريتنا بالأحرى، كانت خاضعة تقريباً بشكل تام لحكومات دولنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus