Umarım sakıncası yoktur, kendimiz girdik. | Open Subtitles | أتمنى ألا تمانع لقد دعونا أنفسنا للدخول. |
Umarım sakıncası yoktur. Ah, hayır. | Open Subtitles | لقد أشتريت فستان جديد من "لندن أتمنى ألا تمانع |
Umarım sakıncası yoktur, sohbetimize katılması için onu ben davet ettim. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع فى أن أدعوه لينضم إلى الحوار |
Umarım sakıncası yoktur, efendim. Sadece bir kaç soru daha. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع عدة أسئلة |
Umarım sakıncası yoktur, kızımı 3. caddeye bırakacağız. | Open Subtitles | آمل ألا تمانعي بأن نوصل إبنتي لثالث شارع من هنا كي يتنسى لها القضاء على بضع مئات من الدولارات... |
Kredi kartını uçak bileti için kullandım. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | واستخدمت بطاقتك الائتمانية للرحلة، آمل أنك موافق |
Umarım sakıncası yoktur, kız kardeşimi de getirdim. | Open Subtitles | آمل ان لا تمانع في احضاري لأختي للبقاء هنا |
Umarım sakıncası yoktur. Bize katılmaları için birkaç kişi daha çağırdım, Mösyö Blunt. | Open Subtitles | أتمنى أنك لا تمانع يا سيد "بلانت" لكنني قمت بدعوة بضع أشخاص لينضموا لنا |
Umarım sakıncası yoktur. Mutsuz olmanı hiç istemem. | Open Subtitles | أرجو أن لا تمانعي أنا لا أريد أن أراك تعيسة. |
Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك لا تَتدبّرُ. |
Umarım sakıncası yoktur efendim, kılıç dedenize aitti. | Open Subtitles | أتمنى ألا تمانع يا سيدي فالسيف ملك لجدك |
Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أتمنى ألا تمانع. |
Bay Crackenthorpe, Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أتمنى ألا تمانع سؤالي يا ...سيد "كراكنثورب"، لكن |
Acaba, yani Umarım sakıncası yoktur... | Open Subtitles | ... إن ... أعني ، كنت آمل ألا تمانع |
Umarım, sakıncası yoktur. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع - |
Arifane,Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | هذا وعاء الحظ آمل ألا تمانعي |
Ken, Barry'ye tüyleri için jiletini ödünç verdim. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | سمحت لـ(باري) أن يستعير الشيفرة لزغبه آمل أنك موافق |
Umarım sakıncası yoktur, kız kardeşimi de getirdim. | Open Subtitles | آمل ان لا تمانع في احضاري لأختي للبقاء هنا |
Umarım sakıncası yoktur Bay Matuschek. | Open Subtitles | أتمنى أنك لا تبالى يا سيد " ماتوتشيك" |
Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أرجو أن لا تمانعي.. |
Pazardan küçük bir şey. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | شيئا من السوق، أرجو ألا تمانع في ذلك |
Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | آمل ألاّ تمانعي. إنّي أتضوّر جوعاً. |
Bu masayı alabilir miyim? Umarım sakıncası yoktur. - Affedersin. | Open Subtitles | أريد هذه الطاولة - آمل أن لا تمانع - ما الذي تفعلونه هنا يا رفاق ؟ |
Umarım sakıncası yoktur kızlar biraz daha kalmak istiyorlar. | Open Subtitles | آمل أن لا تمانعي فـ الفتيات طلبوا أن يبقوا معي فترة أطول قليلاً |
Umarım sakıncası yoktur, ama bugün yardım etmeleri için fazladan bir kaç gönüllü daha getirdim. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تمانع لأني أحضرت المزيد من المتطوعين للمساعدة |
Miles, bornozum düştü, seninkini aldım, Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | (مايل) ، عباءتي سقطت بالمرحاض لذلك إستعرتُ ذلك منك ، أتمنى أن لا تمانعي |
Gelmene sevindim. Umarım sakıncası yoktur. Bara balıklama atlamak gibi bir huyum var. | Open Subtitles | اتمنى ان لا تمانع ولكنى لدى شيئا مع الحانات |