"umrumda" - Traduction Turc en Arabe

• يهمني
• أهتم
• اهتم
• أبالي
• أكترث
• يهمّني
• أهتمّ
• أمانع
• يهمنى
• اكترث
• أَهتمُّ
• أحفل
• مهتماً
• ابالي
• أبالى

Artık o azarların da üstün konuşmaların da umrumda diil.
الآن لا يهمني الخوف منك و لا من كلامك الكثير

Vücudunun ne söylediği umrumda değil. Bu çocuk çarpılarak öldü.
لا يهمني ما يشير إليه جسده هذا الشخص صُعق كهربائياً

Ah örümcekleri de al. Biliyorum böcek değiller, ama umrumda değil.
أوه خذ العناكب كذلك. أعرف أنها ليست حشرات، لكن لا أهتم.

Bak dostum ne sen ne de parti umrumda değilsiniz.
انظر يا رجل ، انا لا اهتم بك ولا بالحفله

Ne yaptığın umrumda değil. Almıyorsan git, başım belaya girecek.
لا أبالي أبداَ يالكاريوكي ستورطني في المشاكل إذ لم تشتري

Ne yapacağın umrumda değil. Gerçek an geldiğinde dalmaya hazır ol.
لا أكترث بما تقوم به كن جاهزاً للغوص في معالم الحقيقة

C.A.T. tarayıcısının ne dediği umrumda değil yarın çıkıyorum ben.
،لا يهمني ما تقوله الأشعة السينيه سأغادر هذا المكان غداً

90 yaşında da olsa umrumda değil. Arabanızı hemen buradan çekmek zorundasınız.
لا يهمني لو كان عمرها 90 يجب أن تبعدي سيارتك عن الطريق

Jean, saha daha sıkı dedim. Nefes alıp alamamam umrumda değil.
جين,لقد قلت لك أضيق لا يهمني إن كنت لا أستطيع التنفس

İkiniz onun kapısını kırmak zorunda kalsanız bile umrumda değil.
لا يهمني إذا انتما الاثنان يجب أن تفرقعوا تحت بابه

Ben bu adam hakkında umurumda değil, ben arabasına umrumda değil.
أنا لا يهمني ذلك الرجل، وأنا لا تعطي لعنة حول سيارته.

Ben ilgilenmediğim sürece, bana karşı duyguları olması umrumda bile değil,
لا يهم إن كانت تكن لي مشاعر مادمت لا أهتم بها

umrumda değil. Ben asla randevu ayarlamadım. Bunun benimle bir ilgisi yok.
أنا لا أهتم ، لم أتخذ موعد معها وهذا لا علاقة بي

O türden batıl inançlarım yok. Kaç yaşında olduğun umrumda değil.
أنني لست سطحي لهذه الدرجة لا أهتم كم تبلغين من العمر.

Hahamların ne dediği umrumda değil. Sen benim seçtiğim kişisin.
لا اهتم بأي شيء يقوله أي راب أنتِ المنشوده لي

Benimle evlenmesen de umrumda değil, sadece seninle olmak istiyorum.
لا اهتم إن تزوجت بي اريد ان اكون معك فقط

"Ov,biz ayrıldık ama umrumda da değil,hey hadi TV izleyelim"
لقد انفصلنا .. وأنا لا أبالي بالأمر دعونا نشاهد التلفاز

Bugünden başlayıp Karides Festivali'nin sonuna dek sürmesi dahi umrumda değil...
لا أبالي لو استغرق هذا من الآن حتى نهاية مهرجان الروبيان

Eğer saçımı kestirirsem ve sen farketmezsen bu umrumda olur mu? Hayır!
لو قمت بحلاقة شعري وأنت لم تلاحظي، لن أكترث بتاتاً، لن أكترث

Yani ne geçmişte ne şimdi kim olduğun neyi simgelediğin hiç umrumda değil.
لذلك أنا لا يهمّني من أنت أو ما كنت عليه، أو ما تطلبه

Açıkçası umrumda değil.İnsanlar hakkındaki iç güdülerinin doğru olduğuna inanıyorum.
بصراحة، لا أهتمّ . أعتقد أنّ غرائزك عن النّاس مناسبةً

Odun kesmek umrumda değil ama sevdiğim o güzel hayatı kaybettiğime çok üzülüyorum.
من الحياة الحقيقية، غالباً ليس الأمر أني أمانع في إزالة الحواجز

Ne yaptığın umrumda değil, yeter ki beni tekrar sev.
لا يهمنى ما تفعلين لو انك فقط تحبنى مرة أخرى

Hayır, yarın sabah 8'di ve o lanet şeyin ne dediği umrumda değil.
لقد كان غداً في الثامنه صباحاً وأنا لا اكترث لما يقوله هذا الشيء

Unutmayın odadaki en şişko ya da aptal kız olması umrumda değil.
تذكّرْ، أنا لا أَهتمُّ إذا كانت هي البنت اأمينا االعرجا في الغرفةِ

İlk işediğinde çükünü tutan kişi olsa bile umrumda değil.
لا أحفل إذا كان حمل عضوك أثناء أول مرّة تبوّلت فيها

Ben de oraya gidiyorum. Geri dönüp dönmemek umrumda bile değil!
أنا ذاهب من خلال الشاشة لست مهتماً إذا لم أعد أبداً

Çok duygulandım ama umrumda değil. - Ama ablam ve bebeği...
ـ لقد تاثرت ولكني لا ابالي ـ ولكن اختي وطفلها الجديد

Bakın makul olalım. diğerlerine ne yapacağınız umrumda değil yeter ki beni bırakın.
لنكن عمليين لا أبالى بما تفعلونه بالأخرين