"umut verici" - Traduction Turc en Arabe

    • واعد
        
    • واعداً
        
    • مشجعاً
        
    • مبشر
        
    • مبشرا
        
    • مبشراً
        
    • بالأمل
        
    • مشجعة
        
    • أملٌ مُبشر
        
    • واعدا
        
    • مُتفائل
        
    • واعدة
        
    • الواعد
        
    • الواعدة
        
    • تبشر
        
    Ama aynı zamanda barış ihtimalinin geri çevrilmeyecek kadar umut verici olduğunu düşünüyorsunuz. Open Subtitles لكنكم أيضًا تفكّرون، أن فرصة السلام شيء واعد للغاية أن يُغضّ الطرف عنها.
    C.A. : Konuşmanla ilgili ilk kısım dehşet vericiydi, ikinci kısım, inanılmaz derecede umut verici. TED أندرسون: كان الجزء الأول من الحديث مخيف، والجزء الثاني واعد مفعمٌ بالأمل.
    Yine de hafızanın geri getirilmesi konusundaki araştırmanız umut verici. Open Subtitles مازال بحثك عن إسترجاع الذاكرة يبدو واعداً
    Ama korkarım hiçbir çıkış umut verici gözükmüyor. Open Subtitles لكن أخشى أنّ ولا واحد من المخارج يبدو واعداً.
    umut verici görünüyor. Open Subtitles يبدو هذا مشجعاً
    Kulağa nasıl geliyor? umut verici. Oldukça umut verici. Open Subtitles مبشر انه شيء مبشرٌ جداً
    Üç yıl süren ısrarlı araştırmaların sonunda, bugün dünyayla paylaşacağım şey umut verici bir çözüm. TED وفي النهاية، وبعد ثلاث سنوات من البحث الدؤوب، ما أود أن أشاركه العالم اليوم هو حل واعد.
    Bu, gelecekte bize yardımcı olabilecek çok umut verici bir çözüm. TED هذا حل واعد جداً قد يساعدنا في المستقبل.
    Gelecek ellerimizdeydi, kuşkulu ve umut verici. Open Subtitles لقد كان المستقبل في أيدينا غير مضمون و واعد
    Gelecek ellerimizdeydi, kuşkulu ve umut verici. Open Subtitles لقد كان المستقبل في أيدينا غير مضمون و واعد
    Christine Daae. umut verici bir yetenek Mösyö Firmin. Open Subtitles كرستين داييه، موهبة فذة يا سيد فيرمين ينتظرها مستقبل واعد
    - Bu senin için ileri bir seviye olabilir. umut verici yeni bir kategori daha var. Open Subtitles قد تكون هذه معقدة عليكِ هناك نوع جديد واعد جدا
    Yan yana harika gözüküyorlar, bu umut verici. Open Subtitles أنهمايبدوانرائعينمعاً، هذا يبدو واعداً.
    Şimdiye kadar soruşturma için, umut verici bir gelişme yok. Open Subtitles حتى الآن، ليس خطاً واعداً جداً للتحقيق
    Hey, bu gerçekten umut verici görünüyor. Open Subtitles مهلاً, هذا يبدو أمراً واعداً
    Kim, biraz ilerleme kaydetti. Çok umut verici değil. Open Subtitles كيم) أحرزت بعض تقدماً) لكنه ليس مشجعاً للغاية
    Şimdiye kadar umut verici bir şey yok. Open Subtitles لا شيء مبشر حتي الآن
    Buna bakıyordum, ve pek umut verici değil. Open Subtitles لقد بحثت في ذلك و الأمر ليس مبشرا للغاية
    Varolan ekonomik krizlerle ilgili en umut verici bulduğum şey.. Open Subtitles ما أجده مبشراً فى هذه الأزمة الأقتصادية
    Antarktika öylesine umut verici bir yer. TED القارة القطبية الجنوبية هي مكان مفعم بالأمل إلى حد بعيد.
    Bence bu umut verici hikaye, kısmen, demografi odaklı. TED وهذه القصة مشجعة حسبما أرى نتجت من الشعب
    umut verici bir gelişme. Open Subtitles هناك أملٌ مُبشر
    Ve paradoks ondan önceki on yıl oldukça umut verici olmasıydı -- ve başlıca bir nedenden dolayı. TED ان العقد السابق للعقد المنصرم كان واعدا ولاكثر من سبب
    umut verici bir tahmin. Open Subtitles هذا تنبّؤ مُتفائل.
    MRI çalışmaları, ilgili ağı saptamak için umut verici bir yoldur. TED تُعدّ دراسات التصوير بالرنين المغناطيسي وسيلة واعدة لتحديد مواقع الشبكات المعنيّة.
    Senin umut verici siyasi kariyerinin bilinciyle ve kaybetmeyi istemeyeceğini düşünerek sana şantaj yapmaya karar verdi. Open Subtitles ولكن ضمير مستقبلك السياسي الواعد ومع العلم انك لن تطيقي الخسارة
    Devam edecekse yarına kadar bilmesi gerekmekte. umut verici görünüyor. Open Subtitles يجب أن نعرفه غداً . إذا كنا نُريد المواصلة , أيُها الأصوات الواعدة
    Durumum benim açımdan hiç de umut verici değil. Open Subtitles ـ الأوضاع لا تبشر بالخير بالنسبة لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus