38 gün oldu belkide, zavallı küçük adam ne yapıcağını unutmuştur. | Open Subtitles | لقد مرّ 38 يوماً لعلّ عضوك نسي ما ينبغي عليه فعله |
Eğer birikmiş milyon doları varsa, eminim, nereye koyduğunu unutmuştur. | Open Subtitles | إذا كان لديه مليون دولار مخبئة، فأراهن أنه نسي أين وضعها. |
Eminim 11:00'de sana pizza sipariş ettiğimizi söylemeyi unutmuştur. | Open Subtitles | مؤكد ان أبي نسي إخبارك بطلب الـبيتزا في الساعة ال11 |
O mu? Herhalde seni tamamen unutmuştur, adını bile çıkaramaz şimdi! | Open Subtitles | يبدو أنه قد نسى كل شيء عنك اشك حتى أن يتذكر اسمك |
Ama çok uzun zaman oldu. O olayı unutmuştur. | Open Subtitles | هذا كان منذ زمن طويل لا بد أنه نسى هذا الأمر |
Şey, belki de koyman gereken bir şeyi sana söylemeyi unutmuştur. | Open Subtitles | ربما تكون أمي قد نست أن تخبرك شيئاً كان من المفترض أن تضعيه |
Kızım dans etmeyeli bayağı oldu, korkarım unutmuştur. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ ان رقصت ابنتي و اخشي ان تكون نسيته |
Eminim "Bay Kurban" bunu size söylemeyi unutmuştur? | Open Subtitles | نعم، أراهن أن السيد نسي أن يخبرك عن ذلك. |
Bak, bizi gördüyse bile herhalde şimdiye unutmuştur. | Open Subtitles | انظروا، حتى لو فعل يرانا، وقال انه ربما نسي بالفعل. |
-Neville yine parolayı unutmuştur. | Open Subtitles | ماذا يحدث؟ يبدو أن نيفيل نسي كلمة السر مرة أخرى |
Beni özleyecek değil ya. Güven bana, Çoktan herşeyi unutmuştur. | Open Subtitles | ثق بما أقول لابد أنه قد نسي كل شيء عن ساندريلا الآن |
Sersemin biri çift motorlu uçağının hangi kolunu çekeceğini unutmuştur. | Open Subtitles | ربما أحمقُ ما قد نسي أيّ رافعة لكي يرفع بها طائرته |
Biraz şarlayayım şuna. Belki sinir olduğumu unutmuştur. | Open Subtitles | أظن أنّه الوقت المناسب لأغضب قليلا في حالة ما نسي كيف أشعر حيال هذا الأمر. |
Belki... tezgahtar... kayıt cihazına cd koymayı unutmuştur. | Open Subtitles | ربما الموظف بالمحل نسي أن يضع دسك التسجيل فى الفيديو اليوم |
Muhtemelen bizim burda olduğumuzu bile unutmuştur. | Open Subtitles | لذلك من المحتما انه قد نسى أمرنا عندما تركنا الوادى |
Her halükarda, kesinlike şimdiye dek unutmuştur ve o sahte vasiyetin yok edilmesini isterdi. | Open Subtitles | على أية حال، إنه بكل تأكيد نسى حيال ذلك الآن وكان ليرغب أن تتلف تلك الوصية المزيفة. |
unutmuştur. Bilirsin Margalo için endişeleniyordu. | Open Subtitles | لقد نسى أنت تعرف أنه قلق يشأن مارجالو |
Üniversitede bende gördüğü ismi tutuklu kaldığı süre içerisinde muhtemelen unutmuştur. | Open Subtitles | من المحتمل أنها نست اسمي الذي رأته في الكلية بينما تم اعتقالها |
Belki de hizmetçi unutmuştur. | Open Subtitles | ربما الخادمة نسيته |
Belki de kötü malla kafayı bulup, yalnız olduğunu unutmuştur. | Open Subtitles | إنه من الأرجح قد دخّن حشيشة ونسي أنه بالأصل بمفرده |
Eminim çadır numaranı unutmuştur. | Open Subtitles | أنا واثقه من أنه نسيَ رقم الكوخ |
- Eminim unutmuştur. | Open Subtitles | حَسناً، أَنا متأكّدُ هو فقط نَسى. |