Kızım, bu Texas adaleti gözünde masum bir taraf olmayabileceğiniı unutuyor. | Open Subtitles | ابنتي تنسى أنها في نظر عدالة تكساس قد لا تكون بريئة |
Uzun boylu, esmer ve yakışıklıysa hayati kriterleri unutuyor. | Open Subtitles | لو كانوا جميلين فأنها تنسى الإحصائات الأخرى |
Barmensen, 40'ını aştıysan ve sevişirken hep üstteysen insanlar kadın olduğunu unutuyor. | Open Subtitles | الناس ينسون بأنّك إمرأة عندما تعمل ساقي وتناهز 40 ودائما على القمة |
İyi biri. Ama arada kuralları unutuyor. | Open Subtitles | إنه رجل جيد ولكنه نسى اتباع القواعد فحسب |
Filmde başroldeki kız 16 yaşına basıyor, ...fakat kızın doğum gününü herkes unutuyor. | Open Subtitles | أنه عن تلك الفتاة في عيد ميلادها السادس عشر لكن الجميع نسي أمره |
İnsanlar geçmişte olan skandalları unutuyor. | Open Subtitles | الناس نسوا كيف كان في الماضي التفاهة وصلت لأقصى مراحلها |
Dekan, okulunun havalandırma tamir okulunun avucunun içinde olduğunu unutuyor muyuz bakıyorum da? | Open Subtitles | هل نسينا أيها العميد بأنه مدرستك تحت إبهام مدرستي ؟ |
Bayan Japp'in sorunu şu ki, çay içmeye başladığında zamanı unutuyor. | Open Subtitles | مشكلة السيدة "جاب" أنها حين تحتسي كوب شاي، تنسى الوقت تماماً |
Ama aklın karışmış durumda, bu yüzden manevi ödülü unutuyor yalnızca maddiyatı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ولكن عقلك هو أيضا نجس. حتى انك تنسى المكافأة الروحية والتفكير فقط من المالية. |
Köpekleri gerçekten seviyor. Ve beni de. Bunu unutuyor. | Open Subtitles | إنها تحب الكلاب حقاً، و تحبني أيضاً لكنها تنسى |
Bazen hayatın keşmekeşi içinde insan önceliklerini unutuyor. | Open Subtitles | أتعلم ؟ الحياة أحياناً تصبح مجنونة ويصبح من السهل أن تنسى أولوياتك |
İnsan, sizleri her gün gördüğünde ne kadar değerli olduğunuzu söylemeyi unutuyor. | Open Subtitles | أتعرفن ، أحياناً عندما ترى .. أناساً كلّ يوم تنسى أن تخبرهم بمدى حبك لهم |
Çünkü eylemlerin sonuçları vardır ve etrafımdaki herkes bunu unutuyor. | Open Subtitles | لأن الأفعال لها عواقب، والجميع هنا يبدو أنّهم ينسون هذا. |
İnsanlar çok hırslı bir şekilde para peşine düştükleri zaman olan şey, onların hayatın gerçek temel zevklerini unutuyor olması. | TED | والذي يحدث عندما يطارد الناس المال بنهم، هو أنهم ينسون المتع الأساسية الحقيقية للحياة. |
Kaybedenler, kaybettiğini unutuyor ve daha fazla kumar oynuyor. | Open Subtitles | وجعل المراهنون ينسون خساراتهم يساعدهم أكثر على الرهان مجدداً |
Bir adam işine gidiyor, aceleden şemsiyesini almayı unutuyor ve yağmur başladığında kuru kalmayı başarıyor | Open Subtitles | رجل تأخر على عمله فى يوماً ومن تسرعه نسى أن يأخذ شمسيته ومعطفه لكنه متأكد أنه لن يبلل |
O sırada hem yarım kalan bölümün başını hem önceki bölümü unutuyor. | Open Subtitles | ويكون قد نسي النصف الأول من الحلقة التي لم يكملها، وكل الحلقة التي سبقتها. |
İnsanlar onun orada beklediğini unutuyor | Open Subtitles | الناس قد نسوا إنه هناك بالأسفل , ينتظر |
Kaptan, bir şeyleri unutuyor olabiliriz. | Open Subtitles | كابتن ,ربما نكون قد نسينا شيئا |
Kuralları bozan kişinin ilk sen olduğunu unutuyor olman beni çok şaşırtıyor. | Open Subtitles | اجد ذلك مثيراً للإهتمام بأنك نسيتي انك اول من إخترق قواعد الاتفاق |
Demek istediğim, ailen seni tamamen unutuyor. | Open Subtitles | الذي أقول أبويك ينسونك. |
Bunu gören de hemen unutuyor. | Open Subtitles | وأي شخص يري ذلك ينسي علي الفور |
Artık evinde oturamıyor. Ocağı açık bırakıyor, giyinmeyi unutuyor, anlarsınız. | Open Subtitles | لم يعد بإمكانه مواصلة العيش ببيته فهو يترك الموقد مشتعلاً وينسى ارتداء ثيابه وما إلى ذلك |
Bu kasabada insan bazen eski kötü şans kavramını unutuyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان في هذه المدينة ينسى المرء سوء الحظ |
Kendisine pasivist demeye karar verdi. Sadakatinin nereye olması gerektiğini unutuyor. | Open Subtitles | قرر أن يُطلق على نفسه مسالم، ونسي أين يجب أن يكمن ولائهِ. |