Dairenden o kadar çok utanıyorsun ki, benim bile görmeme gönlün razı olmuyor. | Open Subtitles | تخجل من شقتك لدرجة أنه لا يمكنك أن تدعني أرها |
Bu yüzden trenle gitmek istiyorsun, benimle olmaktan utanıyorsun! Utanmıyorum, Elaine. | Open Subtitles | لهذا السبب تريد الذهاب بالقطار، أنت تخجل أن تكون معي |
Çünkü, işin gerçeği, Pierre, benden biraz utanıyorsun. | Open Subtitles | في الحقيقة، بيير، لديك بعض الخجل مني. |
Konuşurken utanıyorsun ama yaparken hiç utanmıyordun? | Open Subtitles | أنت خجل من التحدث عن هذا، ولكن ليس من فعله؟ |
Sen polis olmaktan bile utanıyorsun. Sen babanın adını lekeliyorsun. | Open Subtitles | أنك خجلان من أن تكون ضابطَ انت تلطخ اسم ابيك |
-Anlamıyorum Marie, niye utanıyorsun? | Open Subtitles | أنا لا افهم ماري ما الذي تخجلين منه؟ |
Acaba biz tacizci ve fotoğrafçı hücumu mu bekliyoruz... yoksa sadece benimle görünmekten mi utanıyorsun? | Open Subtitles | هل نتوقع مجيء تتبع مصوري الفضائح ؟ او انك فقط تشعرين بالخجل من رؤيتهم لك معي ؟ |
Hatta başka biri ayağını gördüğü zaman çok utanıyorsun diye temizleyerek pansuman yaptım. | Open Subtitles | وحتى نظفت وألبست قدمك بينما كنت خجول جداً من أن يراها أي أحد آخر |
Kid'i arzuluyorsun ve bundan öylesine utanıyorsun ki, onun ölmesini istiyorsun. | Open Subtitles | -إنها مجنونة أنتِ تريدين "الفتى" وأنتِ خجولة جدًا من ذلك |
Diğer köylülerin konuşmalarından utanıyorsun. Koca gözlü? | Open Subtitles | يحرجك أسلوب أهل قريتك، هل أصبتُ كبد الحقيقة؟ |
Başka kimsenin farkında olmadığı bir güzellikten utanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخجل من الجمال الذي تزعم ان لا نظير له |
Bütün dünya bizi bu isimle çağırıyor sen neden utanıyorsun ki? | Open Subtitles | حتى يدعونا باقى العالم ايضا بهذا الاسم لماذا تخجل منه؟ |
İnanıyorum ki utanıyorsun, Bay büyük sanatçı. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تخجل سيدي الفنان الكبير |
Farklı davrandığım için benden utanıyorsun, ama bu huyumu senden almışım. | Open Subtitles | أنا آسف اذا كنت تخجل بي لأنني أفعل أشياء غريبة لكنني استقيت ذلك منك ... |
Baş başayken neden bu kadar utanıyorsun? | Open Subtitles | لم هذا الخجل بيننا؟ |
- Evet, öyleyim. Neden utanıyorsun? | Open Subtitles | -نعم، لم الخجل إذاً؟ |
Konuşurken utanıyorsun ama yaparken hiç utanmıyordun? | Open Subtitles | أنت خجل من التحدث عن هذا، ولكن ليس من فعله؟ |
Polis memuru olmaktan utanıyorsun. Babanın adını lekeliyorsun. | Open Subtitles | أنك خجلان من أن تكون ضابطَ انت تلطخ اسم ابيك |
Bunlardan utanıyorsun çünkü... bu şekilde ünlü zengin Riya Saran'ın kocasına benzemeyeceğim. | Open Subtitles | تخجلين لأنني لن أكون في هذه الملابس ! لن أبدو زوج ريا ساران الغنية |
Sana tecavüz ettiği için mi utanıyorsun? | Open Subtitles | هل تشعرين بالخجل لأنه اغتصبكِ؟ |
Sen diğerlerinin karşında utanıyorsun. Gör bak! | Open Subtitles | أنت كُنْتَ خجول جداً أمام الآخرين |
Bir hazırlık haa? sen utanıyorsun! | Open Subtitles | يا ألهى انها خجولة جداً |
İnsanların düşeneceklerinden mi utanıyorsun? | Open Subtitles | هل يحرجك ما قد يفكر فيه الناس؟ |
Oh, madem utanıyorsun, gelme o zaman. Evde kal ve durumunu sindir. | Open Subtitles | حسنا لا تشعر بالحرج لا تأت, أشرب حتّى تفقد وعيك |
Bence zenci olmaktan utanıyorsun, ve toplumun için bir utançsın! | Open Subtitles | أتعرف بما أعتقد؟ أعتقد أنك تشعر بالعار لكونك أسود، وأنت عار على جاليتك |
Burun kıvırıyorsun, bizimle dizi izlemekten utanıyorsun. Çık dışarı, çık dışarı. | Open Subtitles | انت تختلس النظر وتشعر بالخزي اذا شاهدت البرنامج معنا |
Bak, utanıyorsun, bunu anlayabiliyorum ama bu senin hatan değil. | Open Subtitles | إسمعي، إنّي أستوعب ذلك... أتفهّم أنّكِ مُحرجة أو أياً كان، لكنّه ليس خطأكِ. |
- Neden utanıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | ــ أنا لا أدري لماذا أنتِ مُحرَجَة |
Babanın nasıl öldürüldüğünden utanıyorsun,değilmi? | Open Subtitles | انت تشعر بالعار بكيفية موت والدك |