Eğer yaşam bir rüyaysa, uyanmaktan endişe duymandan daha iyidir. | Open Subtitles | لو كانت الحياه حلم فالافضل ان تخشي الاستيقاظ |
ben kendi başıma hiçbişey yapamam sabah uyanmaktan bşka. | Open Subtitles | لا يمكنني عمل شيء بنفسي باستثناء الاستيقاظ صباحاً |
Her gün uyanmaktan ve normal bir vatandaş gibi gerçek bir insan olmaktan. | Open Subtitles | أخشى الاستيقاظ كلّ يوم ومحاولة أن أكون مواطناً حقيقيّاً، إنساناً حقيقيّاً |
Her kadının hayatında bir çekyatta hiç tanımadığı bir sürü insanla uyanmaktan yorulduğu bir an olur. | Open Subtitles | أعتقد انه يوجد وقت في حياة كل إمرأة عندما تتعب من الإستيقاظ في أمكنة غريبة مع مجموعة من الناس لا تعرفهم |
Yatağın yanlış tarafında uyanmaktan daha kötü birşey yok... | Open Subtitles | لـاـ يوجد أسوء، من الإستيقاظ بحالة نفسية سيئة، |
Yeni bir sabaha uyanmaktan korkmayız. | Open Subtitles | و لا نخاف أبداً من الإستيقاظ في الصباح |
Sonra bu şekilde uyanmaktan bıktığına karar verdi. | Open Subtitles | ثم قررت انها تعبت من الاستيقاظ بهذا الحال |
Her gece yatağa girdiğimde, sabah o olarak uyanmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | كل ليلة عندما أذهب إلى السرير، و أنا أخشى أنني ستعمل الاستيقاظ ويكون لها. |
Sabahları dimdik uyanmaktan bıktınız mı? | Open Subtitles | متعب من الاستيقاظ مع خشب الصباح ؟ |
Ama aynı zamanda uyanmaktan çokta korktum. | Open Subtitles | لكنني كنت خائفاً من الاستيقاظ |
- Söylediğim şey yalnız uyanmaktan ne kadar nefret ettiğimi bilmeden önceydi. | Open Subtitles | -نعم كان ذلك قبل أن أدرك كم أكره الإستيقاظ لوحدى |
Uykudan Çıtır Mösyö kokusuyla uyanmaktan daha güzel şey var mıdır? | Open Subtitles | هل هناكَ شيئ أفضل من الإستيقاظ على رائحة أكلة الـ "كروك مونسيور"؟ |
Bu şekilde uyanmaktan hiç sıkılmam. | Open Subtitles | أنا لا أتعب أبداً من الإستيقاظ هكذا. |
Sensiz uyanmaktan hoşlanmıyorum, Charlie. | Open Subtitles | " أكره الإستيقاظ وعدم وجودك معي يا " شارلي |