"uydurdum" - Traduction Turc en Arabe

    • اختلقت
        
    • إختلقت
        
    • اخترعت
        
    • أختلقت
        
    • إختلقتُ
        
    • اختلقتها
        
    • اختلقته
        
    • إختلقتها
        
    • اخترعتها
        
    • اخترعته
        
    • إخترعتها
        
    • اختلق
        
    • أختلق
        
    • ألفتها
        
    • إخترعت
        
    Bazı veriler uydurdum ve size gerçek olmayan birkaç veri göstereceğim. TED لذلك اختلقت بعض المعطيات، وسأظهر لكم معطيات زائفة.
    Tamam, son kısmı uydurdum, ama gerisi doğruydu. Open Subtitles حسناً، اختلقت الجزء الخاص بالسيارة ولكن البقية صحيحة.
    Elimde koz olması için bir şeyler uydurdum. Beni göreve göndermek istiyorlar. Open Subtitles لقد إختلقت كل هذا لفعل ذلك والآن يريدوا أن يرسلوني في مهمة
    Bana ne olduğunu, niye donduğumu sorunca Danny'yle ilgili bir şey hatırladım diye uydurdum. Open Subtitles وعندما سألنى ماذا كان الخطأ,ماالذى جعلنى اتجمد, اخترعت شيئا اننى تذكرت دانى.
    Sana her şeyi sağlayabilmek için o işi uydurdum ve o seyahati satın aldım. Open Subtitles لقد أختلقت تلك العمل و لقد أشتريت تذاكر الرحله حتى أجعلكِ تمتلكين كل شيء
    - Evet. İçinde kitap olan kutuyu bulamadım. O yüzden hikâyeyi ben uydurdum. Open Subtitles لم أجد الصندوق الذي يحتوي الكتب، لذا إختلقتُ قصه لها.
    Ne kadar mazeret uydurdum, diğer adayları engellemek için. Open Subtitles كم من الأعذار اختلقتها حتى أستبعد بقية المرشحات؟
    Benim adım bu değil. uydurdum. Her şeyi uydurdum. Open Subtitles هذا ليس اسمي, لقد اختلقته لقد اختلقت كل شيء
    Bu dersi hiçbir öğrenci almasın diye ben uydurdum. Open Subtitles اختلقت ذلك حتى لا يقبل أي طالب على دراسته.
    O düğün bahanesini sizi endişelendirmemek için uydurdum. Open Subtitles أجل، اختلقت هذه الأمور عن الزواج لأنني لم أشأ أن تقلق من أجلي
    Liz, adı her neyse ve diğer kadının söylediği şey onları ben uydurdum. Open Subtitles هل تعرف ليز مدري مين وبأولئك النساء وما قالوه لقد اختلقت القصة
    - Ben uydurdum. Ona birşeyler vermek zorundaydım. Open Subtitles لقد اختلقت الأمر أعني ، كان عليّ أن أعطيه شيئاً ما
    Dinle, bütün bunları uydurdum, çünkü bütün bu olanların bir hata olduğunu sandım. Open Subtitles إسمعي، لقد إختلقت الأمر لأنني ظننت أن الأمر بأكمله خطأ.
    Hayır, Forman, ben uydurdum çünkü kulağa süper geliyor. Open Subtitles كلا, فورمان, لقد إختلقت هذا لأن هذا أنيق
    Ölmek istemedim ve yakalandığımda zaman kazanmak için bir hikâye uydurdum. Open Subtitles لم ارد ان اموت لذا عندما قبص علي ..اخترعت هذه القصة لاجل كسب بعض الوقت
    Teddy'le birbirimizi ne kadar tanıdığımızı saklamak için ben uydurdum. Open Subtitles لقد أختلقت كل هذا لأُخفي كيف إلتقيت بتيدي حقاً
    Senin Vietnam'da yaralanmanla ilgili bir hikâye uydurdum ve bu işi yapmasını sağladım. Open Subtitles إختلقتُ قصّة... عن أنْك اتجْرَحَت في فيتنام وهو يُريدُ عَمَل بيزنس.
    Dediğim gibi, yok öyle bir şey. Ben uydurdum. Open Subtitles لقد أخبرتكم أنها ليست موجوده لقد اختلقتها
    Bu yüzden uzay mekikleri, pilotlar falan bunların hepsini seni etkilemek için uydurdum. Open Subtitles كل الكلام عن القبطان وطائرة التجسس كله... اختلقته كله لكي أبهرك
    Hepsini ben uydurdum. Akşam okulu diye bir şey yok. Open Subtitles إختلقتها المدرسه اليليه ليست حقيقيه
    DefterindenbüyüTers venegerilütfen...aldı l dokuz yaşındayken ben uydurdum. Open Subtitles إعكسوا هذه التعويذة من الكتاب و رجاء أعيدوا ما الذي .. أُخذ لقد اخترعتها عندما كنت في التاسعة
    Az önce uydurdum. Open Subtitles لقد اخترعته للتوّ.
    Restoran kuralını biliyorsun. Ben şimdi uydurdum. Open Subtitles تعرفين قاعدة المطعم، التي إخترعتها لتوّي،
    Gece boyunca tüm bunları uydurdum mu? Open Subtitles هل تعتقدون اننى اختلق هذا طوال الليل؟
    Kusura bakma, hediye almayı unuttuğum için uydurdum. Open Subtitles أتعلمين يا حبيبتي, أنا أختلق ذلك، نسيتُ إحضار هديّة لكِ
    Peki, baban demedi, orasını uydurdum, ama yine de korkaksın. Open Subtitles حسنا , لم يقل ذلك .. لقد ألفتها لكنك خوّاف
    Bu yüzden onlar mangorita. Bu ismi ben uydurdum. Open Subtitles هذا لأنه تحتوي على الـ مانغريتا لقد إخترعت هذا الإسم لها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus