Eğer senin için de uygunsa bu işi halletmeye çalışayım. | Open Subtitles | وإن كان يناسبك الأمر، فأود أن تعوض لها عن ذلك |
Şey, Thea ve Miles hepimizi önümüzdeki hafta... akşam yemeğine bekliyor, eğer sana da uygunsa. | Open Subtitles | حسناً أنت تعلم.. تيا و مايلز يريدوننا جميعاً.. أن نأتى للعشاء الأسبوع القادم اذا كان هذا يناسبك |
Senin için de uygunsa, hakime Marco'yla senin benimle yaşadığınızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن لم يكن عندك مانع, فسأخبر المحكمة أنك وماركو تعيشان معي. |
Belki burada kestirebilirim, uygunsa. | Open Subtitles | إعتقدتُ لَرُبَّمَا يُمْكِننى أَنْ أَنام هنا اللّيلة، إذا لم يكن لديك مانع |
Ya da sizin için daha uygunsa, benim ofisime gidebiliriz. | Open Subtitles | أو نستطيع أن نواصل فى مكتبى إذا كان هذا مناسباً. |
- Eğer sizin için de uygunsa yarın yerleşebilirim. - Yarın mı? | Open Subtitles | سوف أنتقل إليها غداً إذا كان هذا يلائمك غداً ؟ |
Eğer senin için uygunsa bu finans şirketinin adresini verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أعطيك عنوان الشركة إن كان هذا يناسبك. |
SECNAV uygun durumda. Sizin için de uygunsa bugün başlamak istiyorum. - Ya uygun değilse? | Open Subtitles | وزير البحرية قلق، أود أن أبدأ اليوم إذا كان يناسبك ذلك. |
Kendi işine ne zaman geliyorsa ortaya çıkıveriyorsun! Senin için ne zaman uygunsa o zaman geliyorsun! | Open Subtitles | تظهر وقتما تشاء فقط أيان يناسبك الوقت تأتِ |
Bu nedenle senin için de uygunsa, birkaç gün buralarda kalırım diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت ف البقاء لبضعة أيام إن كان ذلك يناسبك |
Eğer uygunsa, laboratuvarda bunu kontrol ettireceğim. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديكى مانع اريد ان اخذ هذه لرجلنا فى المعمل ليلقى نظرة على ذلك |
Eğer sizin için uygunsa böyle buyurun lütfen. | Open Subtitles | لو سمحتما, أتبعاني الى هناك أن لم يكن لديكما أي مانع |
Pekâlâ, eğer uygunsa ben bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، إذاً أريد قول شيء إن لم يكن لديكم مانع |
Bir şişe şarap daha alacağım... sence de uygunsa. | Open Subtitles | سأذهب لأجلب قنينة شراب أخرى إذا لم يكن عندك مانع |
Size uygunsa, akşam yemeği saat 8:00'de hazır olacak. | Open Subtitles | العشاء سيكون فى الثامنة . إذا كان هذا مناسباً |
Kendi adımlarımıza kendimiz karar vereceğiz, eğer senin ve sıvıların için uygunsa. | Open Subtitles | -سنسير في الأمر بالطريقة التي تناسبنا إن كان هذا مناسباً لك ولعصاراتك! |
Ve eğer... Eğer senin için de uygunsa, seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | و إن كان هذا مناسباً لك، فإنه يودّ مقابلتك |
Eğer sana da uygunsa, beni büromdan arayabilirsin 5-4-4 1-8-1-7. | Open Subtitles | إن كان هذا يلائمك أتصل بي في مكتبي على الرقم 544 ـ 1817 |
Eğer sizin için uygunsa bay Slate, tek istediğim eski işim ve eski hayatım. | Open Subtitles | لذلك ، إذا كان لا بأس معك ، سيد سليت كل ما أريده هو عودتي لعملي القديم و حياتي القديمة |
Ve onunla olacağım, nokta. Tabi bu onun için uygunsa. | Open Subtitles | و ثم سأكون معه، نقطة إذا كان موافقاً |
"Sana da uygunsa, bu akşam ziyarete geleceğim. | Open Subtitles | "إن كان يناسبكِ .. فأنا سآتي هذة الليلة " |
Sizin için de uygunsa Eileen'i yarın sabah 10'da görmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أرى ايلين الساعة 10: 00 غدا اذا كان يناسبكما |
Senin isteğine uygunsa senin isteğin benim isteğimdir. | Open Subtitles | إن كانت مشيئتُك... مشيئتُك... فهي مشيئتي أيضًا. |