"uzaklaşmış" - Traduction Turc en Arabe

    • يبتعد
        
    • الابتعاد
        
    • بعيدين
        
    • يبتعدوا
        
    • بعيداً عن
        
    • الإبتعاد
        
    • ابتعدت
        
    • بعدين
        
    • فرّ مني
        
    • الذهاب بعيداً
        
    • ذهب بعيداً
        
    Kaçmayı başardı ama aracı elimizde, yani fazla uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles اسمع, لقد هرب لكن شاحنته لدينا فلن يبتعد كثيرا.
    Eğer yürüyerek gittilerse fazla uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles . ان كان علي قدميه , فمن المستحيل ان يبتعد كثيراً الان
    Çok uzaklaşmış olamaz! Aramaya devam edin! Open Subtitles ليس بمقدروه الابتعاد كثيراً واصلوا البحث
    Çok uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles هو ما زال يدفّئ, جون هم لا يمكن أنْ يكونوا بعيدين
    Güneşin batışından kısa süre önce gitmişler. Fazla uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles لقد حدث الهجوم قبيل شروق الشمس لذلك لا بد أنهم لم يبتعدوا كثيرا ً
    Kardeşlerim bu Din Torah'ı başlatmak üzere kendi cemiyetinden uzaklaşmış biriyle burada toplanmış bulunuyoruz. Open Subtitles لقد اجتمعنا هنا مع أخوتنا أحدهم ضل عن الطريق القويم بعيداً عن الرعية
    Ama bırakan kişi çok uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles ولكن أيا الذين وضعوها هنا فلم يتمكنوا من الإبتعاد كثيراً
    Hemen çıkalım, çabuk ol. 86 yaşındaydı, çok uzaklaşmış olamaz! Open Subtitles لا تنظرى إلى كما لو كانت غلطتى والآن هلمى ، لا يمكن أن تكون قد ابتعدت فهى فى السادسة والثمانون
    O kadar da uzaklaşmış olamaz, tabii ki uçamıyorsa... Open Subtitles لا يمكن ان يبتعد إلا إذا كان بإمكانه الطيران
    Nehre doğru aynı yoldan dönelim. O kadar uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles عودا سوياً إلى النهر، لا يمكن أن يبتعد كثيراً
    uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles هيا , لا يستطيع أن يبتعد كثيراً
    Çok uzaklaşmış olamaz. Gidelim. Open Subtitles لا يمكن أن يبتعد كثيراً، لنذهب.
    Onları kovalayalım mı? Çok uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles لماذا لا نلاحقهم.إذاً لا يمكنهم الابتعاد
    Fazla uzaklaşmış olamaz. Onu bulacağız. Open Subtitles تعمل تحت ادارة المأمور لايمكنه الابتعاد, سنقوم بايجاده
    Ne kadar uzaklaşmış olsak da bunu her gün düşünüyorum. Open Subtitles بالرغم من أننا كبرنا بعيدين أفكر في ذلك يومياً
    Toplanın, fazla uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles الجبال، نحن لا يمكن أنّ نكون بعيدين عن ملاحقته.
    - Fazla uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles لا يمكنهم أن يبتعدوا لقد رأيناه يهرب من قبل
    Yayan gidiyorlar, fazla uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles أنهم يسيرون على الأقدام، من المرجح لم يبتعدوا كثيرًا.
    Ama tepelere varınca en azından selden uzaklaşmış oluruz. Open Subtitles على الأقل سنكون في التلال بعيداً عن الفياضانات
    Fazla uzaklaşmış olamaz. Open Subtitles حسناً، لايمكنه الإبتعاد كثيراً.
    Çok fazla uzaklaşmış olamaz. Uzun bir süre ortalıkta yoktum. Open Subtitles لا يمكن ان تكون ابتعدت كثيراً - لقد غبت وقتاً طويلاً -
    O zaman kurarız ve patlayana kadar da yeterince uzaklaşmış oluruz. Open Subtitles بمقدورنا تفجيرها متى شئنا , احرص ان نكون بعدين جدا
    Yaşlı ineğim Bo, uzaklaşmış ve bu derede ölmüş. Open Subtitles ثوري القديم... فرّ مني... و مات هنا بهذا الجدول
    Etrafı arayın. uzaklaşmış olamazlar. Open Subtitles إبحث في النطاق، لا يمكنهم الذهاب بعيداً
    - Çok uzaklaşmış, ne demek? Open Subtitles إلا إذا كان قد ذهب بعيداً داخل عقله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus