"uzattım" - Traduction Turc en Arabe

• مددت
• أطلت
• بإطالة

Elimi uzattım ve nefes almasını engelleyen şeyi çıkardım.
لذا مددت يدي، وتحسست وسحبت الشيء المعيق.

Ben sana barış teklifi uzattım sense savaş hareketiyle yanıtladın.
لقد مددت لكِ غصن الزيتون وقد رددتِ بالحرب

Ben dostluk için elimi uzattım... fakat onlar düşmanlık istiyor gibi görünüyorlar.
لقد مددت يدي لطلب الصداقة يبدو أنهم يريدون العداوة

Bu işi çok uzattım. Ama beni suçlayamazsın.
إنّي أطلت في هذا بما يكفي، لكن بالكاد يمكنك لومي.

Hepsi benim hatam. Fazla uzattım.
والخطأ خطأي, فقد بدأت العلاقة, و أطلت أمَدَها...

Hayatını uzattım. Sadece benden istediğini yaptım.
لقد قمت بإطالة عمرها كما طلبت مني تماما

Çabucak elimi titreyen annesine uzattım ve Arapça şöyle dedim: "Ateeni elwalad o khudi nafas."
مددت يدي بسرعة وقلت لأمه المرتجفة باللغة العربية: "أعطيني الولد وخذي نفس."

Elimi uzattım biraz etrafta gezdirdim, ve o şeyi çıkardım.
لذا مددت يدي، وتحسست وسحبت الشيء المعيق

"Tüm oda dondu. Gözlerimi kapadım ve elimi uzattım ve karşılığında bir aşka eriştim."
كل ما في الغرفة توقف و انا اغمضت عيني" "و مددت يدي

Zavallı kadın onun için çevirmeye çalıştı: "Onlardan, ellerimi uzattım ve seni çaldım--" (Gülüşmeler) Ve işte sorun burada: "Ve çünkü sen onlara aittin, Ellerimi geri aldım ve bıraktım seni."
فالمسكينة حاولت أن تترجم له: منهم مددت يدي وسرقتك (ضحك) وهنا تكمن العقدة: "ولأنك لهم، أعدت يداي وتركتك."

- Arthur-- Tom, sana elimi uzattım. Sen elinin tersiyle geri ittin.
توم لقد مددت لك يدي وضربتها

Sana dostluk elini uzattım.
... وهكذا أنا مددت يدي في الصداقة؟

Yarışmayı uzattım çünkü,
لقد مددت البطوله الوطنيه

Elimi uzattım.
مددت له يدى

Onun için saçlarımı uzattım.
لقد أطلت شعري من أجلها

Ben de kendi tatilimi uzattım.
حسنا لقد أطلت اجازتي أنا أيضا

Saçımı uzattım.
أطلت شعري, و قمت بتسريحه مثل...

Neredeyse saçlarımı bile uzattım.
أطلت شعري

Bacak boyumu uzattım.
لقد قمتُ بإطالة ساقيّ