"uzun dönem" - Traduction Turc en Arabe

    • المدى الطويل
        
    • البعيد
        
    • طويل المدى
        
    • الطويلة المدى للحُمَّى
        
    • على المدى
        
    uzun dönem depolamaya odaklanmalıyız. TED لذلك في البداية يجب أن نصب تركيزنا نحو التخزين على المدى الطويل.
    Orda uzun dönem altyapıyı ve şehrin tekrardan inşasını gerektiren en karmaşık büyük planlar vardı. TED وكان هناك العديد من الخطط الكبرى الغير مباشرة المتعلقة بالبنية التحتية على المدى الطويل وإعادة بناء المدينة بأكملها.
    Sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı. TED شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد.
    Fakat bütün yolları düşüneceğinizi gerçekten umarım ki siz gıda sistemi gibi şeylerde uzun dönem bakabilirsiniz ve değişiklik yapabilirsiniz. TED ولكني أأمل انكم جميعا سوف تفكرون بعد اليوم في الحلول ذات الامد البعيد فيما يتعلق بنظامنا الغذائي وسوف تصنعون الفرق
    "kısa veya uzun dönem yaralanma veya hastalık geçiren kişiler... Open Subtitles يمكن للشخص الذي يعاني من إصابة أو مرض قصير أو طويل المدى
    Kızılcığın uzun dönem etkileri nedir? Open Subtitles فقط بدافع الفضول، ما التأثيرات الطويلة المدى للحُمَّى القرمزيةِ؟
    Ama anne babaları olmadan, ...onların uzun dönem hayatta kalamayacaklarından korkuyordu. Open Subtitles لكن بدون آبائهم، خاف على بقائهم على المدى الطويل.
    İlaca eşlik eden sözlü terapi depresyonu kontrol altına almada en etkili, uzun dönem yaklaşımdır. Open Subtitles هو النهج الأكثر فعالية على المدى الطويل لمعالجة الاكتئاب تعنين ، هزيمة الأكتاب
    Bende bunu finanse edecek uzun dönem bir plan yapıp müdürüme götürdüm ve o da bunu firmaya taşıdı. Open Subtitles ووصلت إلى هذه الشركة الطبية التي تريد التوسع لكن ليس لديها الإمكانيات لذا ، قابلت عميلهم وقمت بتقديم تسهيلات على المدى الطويل
    Bende bunu finanse edecek uzun dönem bir plan yapıp müdürüme götürdüm ve o da bunu firmaya taşıdı. Open Subtitles ووصلت إلى هذه الشركة الطبية التي تريد التوسع لكن ليس لديها الإمكانيات لذا , قابلت عميلهم وقمت بتقديم تسهيلات على المدى الطويل
    Castle, uzun dönem park edilen bir yerde, bir arabanın bagajındayız. Open Subtitles (كاسل)، نحن مُوصد علينا في صندوق سيّارة بموقف للسيّارات على المدى الطويل.
    Gerçekten bu tarz motive edici araçlar kullanıldığında kendi içinde uzun vadede yan etkileri bulunuyor. Teknolojiyi kullandığımız her an, aslında halk arasında tanınma ya da statü gibi şeylerden faydalanmış oluyoruz. Bunu normal ve iyi bir şeymiş gibi gördüğümüz için, gerçekten de olumlu olarak desteklemiş oluyoruz. Bu nedenle, bir kültür olarak muhtemelen kendi uzun dönem psikolojik sağlığımız TED هكذا فإن ذلك النوع المستعمل من أدوات التحفيز في حد ذاته له أعراض جانبية طويلة الأمد وبذلك فإن كل مرة نستخدم تكنولوجيا تعتمد على شيء مثل "التقدير الشعبي" أو "الحالة" فإننا في الحقيقة بذلك، نؤيدها إيجابيا كشيء جيد وطبيعي الاهتمام به.. بهذه الطريقة، محتمل أن يكون له تأثير مؤذ على "سلامتنا النفسية" - كحضارة - على المدى البعيد.
    Bi- bi saniye: "Kısa veya uzun dönem yaralanma veya hastalık geçiren kişiler... Open Subtitles انتظر... "يمكن للشخص الذي يعاني من إصابة أو مرض قصير أو طويل المدى
    Kızılcığın uzun dönem etkileri nedir? Open Subtitles فقط بدافع الفضول، ما التأثيرات الطويلة المدى للحُمَّى القرمزيةِ؟
    25 yıllık bir zaman dilimi içinde bunun milletinizin refahı üzerinde muazzam bir uzun dönem etkisi olacaktır. TED طيلة 25 سنة، يمكن لذلك أن يكون له تأثيرات ضخمة على المدى الطّويل على ثروات الأمّة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus