Belki de vücudunuzda istemediğiniz şeylerin daha etkili bir şekilde atılmasını sağlayabilirsiniz. | TED | وربما تستطيع جعلها أكثر فعالية بتصفية الأشياء التي لا تريدها في جسمك. |
Ama genelde hastalandığınızda esas bilmek istediğiniz hangi hastalıklara yatın olduğunuzdan ziyade o an vücudunuzda neler olup bittiğidir. | TED | لكن غالبا ما تحتاج معرفته لتكتشف إن كنت مريضا هو ليس ميل جسمك لتكوين المرض, لكن فعليا هو ما يحدث في جسمك الآن. |
Muhtemelen sinir sisteminin vücudunuzda evinizdeki kablolar gibi olduğunu düşünüyorsunuz. | TED | لربما تتخيلون الجهاز العصبي في الجسم انه يشبه الاسلاك الكهربائية في منازلكم. |
vücudunuzda yüksek seviyede adrenalin algılıyorum. | Open Subtitles | "أشعر أنّ هناك مستوى عالٍ من الأدرينالين في جسدكَ" |
Beni dinleyin. Auranızı vücudunuzda tutmaya çalışmalısınız. | Open Subtitles | أنصِتا، عليكما بإحتواء طاقتيكما داخل جسديكما. |
Ama gevşemeyin çocuklar, vücudunuzda delik açabiliyorlar. | Open Subtitles | لا تسهينوا بِها يا رفاق، فهي قادرة على إختراق أجسادكم |
Asıl amacı bir tehditin vücudunuzda tehlikeli boyutlara ulaşmasını durdurmaktır. | TED | وظيفتها الفعلية هي منع التهديد من الوصول إلى مستويات خطيرة داخل جسمك. |
Eğer hiçbir şey yapmadan oturursanız, zihniniz bunu fark edebilir. Bu durumda vücudunuzda biraz kışkırtılmış hissederseniz şaşırmayın. | TED | ولا تندهش إذا كنت بدأت تشعر بالإنفعال في جسدك حين تجلس و لا تقوم بأي شيء وكذلك عقلك |
Kısa vadede, stres yararlı olabilir ancak çok sık veya çok uzun süre maruz kalındığında sizin temel savaşma veya kaçış tepkiniz sadece beyninizi değil aynı zamanda bütün vücudunuzda yer alan diğer organları ve hücreleri de zarara uğratır. | TED | على المدى القصير، قد يكون للتوتر محاسنه، و لكن عند استخدامه بتكرار عالٍ أو لفترات طويلة، فإن الاستجابة البدائية للمواقف التي تهدد حياتك، لن تؤثر على عقلك فحسب، بل ستضر بالعديد من الأعضاء و الخلايا الأخرى في أنحاء جسمك. |
vücudunuzda viraj yolu her yerinde böyle. | Open Subtitles | ـ الفديو الطريقة التي تحنين بها جسمكِ بشكل كامل |
Nasıl oluyor da vücudunuzda beyin hariç herhangi bir organ hastalandığında sizin için üzülüyorlar? | TED | كيف يكون أي عضو في جسمك مُعرّض للمرض وتحصل على التعاطف، ماعدا الدماغ؟ |
vücudunuzda bakterilerin bulunması normal olmanın da ötesinde sindirim ve hastalıkların önlenmesi gibi her türden faaliyet için gerekli. | TED | وجود البكتيريا في جسمك ليس طبيعياً فحسب، وإنّما يعد في الواقع مهماً لكل شيء، كالهضم ومقاومة الأمراض. |
Bu da bir mühendis olarak, malzemenin ne kadar büyük veya küçük olmasına bağlı olarak vücudunuzda nereye gideceğini değiştirebileceğim anlamına geliyor. | TED | هذا يعني لي كمهندسة، بالإعتماد على كبر أو صغر المادة التي أصنعها، استطيع تغيير أين تذهبُ في جسمك. |
vücudunuzda bu denli hissedebildiğiniz bir anı var mı şu anda? | TED | هل لديك ذكرة من هذا القبيل التي يمكنك أن تشعر بها في جسمك الآن؟ |
Bir düşük basınç odasında uyumak daha fazla kırmızı kan hücresi üretilmesini sağlar, bu vücudunuzda daha fazla oksijen bulunması anlamına gelir, bu da bir sporcunun dayanıklılığının artması demektir. | Open Subtitles | كما ترون، النوم في خيمة نقص الأكسجين يؤدي الى انتاج زيادة في ..كريات الدم الحمراء مما يعني زيادة في الأكسجين في جسمك |
Peki bu ne sağlar; vücudunuzda oksijeni taşıyan kırmızı kan hücresi sayınız artar ve daha çok oksiyenlenirsiniz. | TED | ما الذي يفعله الجسم حينها هو أنه يبدأ ببناء خلايا الدم الحمراء في الجسم ، مما يساعدك على نقل الأوكسجين بشكل أفضل. |
Ve eğer mıknatıs yeterince büyükse, ve sizin de çözünürlüğünüz yeterince yüksekse, gerçekten vücudunuzda yer alan bütün proteinleri hassas olarak saptayabilir ve bu sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlayabilirsiniz. | TED | و بشكلٍ أدق إذا كان المغناطيس كبير كفاية فإن نتائجك ستكون مرتفعة بشكلٍ كافي باستطاعتك الكشف عن جميع البروتينات الموجودة في الجسم و البدء في فهم النظام بمفرده |
Havayı vücudunuzda ki bütün hücrelerle hissedin. | Open Subtitles | يشعر الهواء ملء كل خلية في الجسم. |
vücudunuzda yüksek seviyede adrenalin algılıyorum. | Open Subtitles | "أشعر أنّ هناك مستوى عالٍ من الأدرينالين في جسدكَ" |
Konsantre olmanıza yardım edecek bir duruş alın. Auranızı vücudunuzda akan kan gibi hayal edin. | Open Subtitles | انتقيا أيّ وقفة تساعدكما على التركيز، وتخيّلا الطاقة تتدفّق في جسديكما كالدماء. |
Yaygın bir teoriye göre iki hücre birleşerek bugün vücudunuzda karmaşık hücre diye tanımladığımız hücreleri oluşturdu. | Open Subtitles | نظرية شائعة تقول أن خليتان بسيطتان اندمجتا معاً و كونتا ما نعرفه اليوم بالخلايا المعقدة في أجسادكم. |
Aynı zamanda vücudunuzda herhangi bir protez, diş dolgusu veya çıkartılamayacak türden altın, gümüş ya da silikon bir dolgu varsa girmeniz yasak. | Open Subtitles | وإن كانت هنالك شرائح معدنيّة في أجسادكم أو أسنان مزروعة... ذهب، فضّة، سيلكون لا يمكن إزالتهم فلن يُسمح لكم بالدخول. |
vücudunuzda pek çok organ var, ve vücudunuzdaki her bir organın da herhangi bir yaralanma zamanında işi devir almaya hazır bekleyen bir hücre popülasyonu (nüfusu)var. | TED | في جسدك العديد من الأعضاء و كل عضو منها فيه تجمع للخلايا على إستعداد ان يتولى الأمور في وقت الأصابة. |
Cevabı şu; kan dolaşımınızda otostop çeker, görevini yapmak için vücudunuzda bir yarışa çıkar ve bunu, yabancı maddeleri etkisiz hâle getirmek ve defetmek için tasarlanmış organ ve moleküllere yakalanmadan önce yapar. | TED | الجواب أنها تمتطي الدم في الدورة الدموية كعربة للتنقل، متنقلة في أنحاء جسمك في سباق لتقوم بعملها قبل أن يتم إصطيادها من قبل أعضاء وجزيئات مصممة لإزالة مفعولها والتخلص من المواد الغريبة. |