Ama eğer başarıya ulaşırsa, bu teknoloji bir gün HIV'in vücuttan tamamen silinmesini sağlayabilir. | TED | ولكن يوما ما إذا نجحنا من الممكن أن تؤدي هذه التكنولوجيا إلى استئصال فيروس الإيدز من الجسم بشكل كامل. |
Bunun sebebi ise mesanenin vücuttan şekeri temizleyen olmasıdır. | TED | ذلك لأن المثانة هي العضو الذي يصفي السكر إلى خارج الجسم. |
ancak hızlıca vücuttan atılıyorlar ve tümörün içine ulaşamamış oluyorlar. | TED | فهم يمرون خلال الدم و لكنهم ينجرفون سريعاً خارج الجسم فلا تتمكن من الوصول للورم |
Aranızdan bazılarının çıplak bir vücuttan dolayı rahatsız olduğunu hatta gülünç bulduğunu biliyorum. | Open Subtitles | افهم ان بعضكم غير مرتاح مع الجسد العاري و ربما حتى يجده مضحكا |
Tahrip edilen hücreler vücuttan idrar yoluyla atılırlar. | TED | تُزال هذه الخلايا المُحَطّمة من الجسد عن طريق البول. |
Fakat bu kanser ilaçlarını nanopartiküllerin içine yerleştirirsek vücuttan atılmayacaklar çünkü nanopartiküller fazla büyük | TED | ولكننا إذا وضعنا هذا العلاج بداخل جزيئات النانو فإنهم لن ينجرفوا خارج الجسم وذلك لأن جزيئات النانو كبيرة للغاية |
vücuttan alınan büyük miktarda sıvıyı işleyerek biyolojik nanopartiküllerin yüksek konsantrasyonda ve yüksek kalitede formülasyonlarını üretebiliriz. | TED | فيمكننا معالجة كميات كبيرة من السوائل من الجسم لإنتاج تركيبة عالية التركيز و الجودة من جزيئات النانو |
vücuttan, sağ kulakçığa, sağ kapakçığa... ve akciğer atardamarı ile akciğerlere. | Open Subtitles | من الجسم إلى الاذين الأيمن إلى البطين الأيمن |
Afyon, mineralleri vücuttan atar, o yüzden bir de şurup yazıyorum. | Open Subtitles | الأفيون يخرج المعادن من الجسم لذلك كتبت لك مُقوي أيضاً |
Afyon, mineralleri vücuttan atar, o yüzden bir de şurup yazıyorum. | Open Subtitles | الأفيون يخرج المعادن من الجسم لذلك كتبت لك مُقوي أيضاً |
Yani ayak, vücuttan yanarak kopmuş, kesilmemiş. | Open Subtitles | مما يعني ان القدم احترقت بعيدا عن الجسم وليست مقطوعة |
Fakat diğerleri aynı -uyurken alınma, vücuttan ayrılma deneyimi. | Open Subtitles | لكن كُلّ شيء آخر متطابق الأخذ أثناء النوم، عمليه الطفوان التجربة خارج الجسم |
Söyleyin doktor, spermlerin ölümden sonra 48 saate kadar vücuttan canlı olarak alınabileceğini okumuştum, doğru mu? | Open Subtitles | أخبرني دكتور , هل صحيح ماقرأت ؟ ان الحيوانات المنوية يمكن ان تأخذ من الجسم بحدود 48 ساعة بعد الموت وتكون لا تزال فعّالة |
Bezi şu şekilde yuvarlayıp anüsün içine doğru iteriz ki, vücuttan herhangi bir sıvı akmasın. | Open Subtitles | ..نلف القطن هكذا ، ثم ثم ندفعها بداخل المؤخرة حتى نمنع تدفق سوائل الجسم |
Bu enerji vücuttan çıktıktan sonra da büyümeye devam eder. | Open Subtitles | هذه الطاقه يمكن أن تنتشر بعيدا جدا عن الجسد حيث تستطيع ان تخلق |
Bazıları hâlâ, kafanın vücuttan ayrıldıktan bir müddet sonra dahi, vücuttan koparıldığından haberdar olarak yaşamaya devam ettiğini iddia ediyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يدعون أن الرأس يبقى حيا لحظات من أنفصاله عن الجسد عارفا أنه تم فصله عنه |
Bu gece son ve gerçek Ninja öğretisini öğrendiniz gerçek gücün vücuttan gelmediğini sadece zihinde olduğunu. | Open Subtitles | لقد تعلمتم الليلة آخر وأعظم حقيقة في النينجا السيادة المطلقة لا تأتي من الجسد فقط |
Bu vücuttan çıkacağım için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيده جدا انى سوف اترك هذا الجسد ماذا تفعلون؟ |
Ölü mikropları vücuttan çıkarıp havaya saçmaya yarıyor. | Open Subtitles | يطرد الجراثيم المريضة من الجسد إلى الهواء. |
Hayatımda öğrendiğim tek bir gerçek var ki oda ruhun vücuttan daha güçlü olduğudur, | Open Subtitles | لو علمتني الحياة شيئا فهو ان الروح أقوى من الجسد |
Katilin vücuttan kurtulabileceği en yakın yer olmalı. | Open Subtitles | لأقرب ترتيب يمكن للقاتل أن يتخلص من جسدها |