"vakit geçirmek için" - Traduction Turc en Arabe

• لقضاء الوقت
• لقضاء وقت
• لتمضية الوقت
• قضاء وقت
• ليقضي بعض الوقت
• قضائك لوقتك
• لقضاء بعض

Hayır, buraya seninle vakit geçirmek için geldim. Bunun yatakta olması şart değil.
لا أتيت لقضاء الوقت معكِ ، الوقت لا نحتاج لقضائه في السرير

Kardeşimle vakit geçirmek için tatil planlarımı değiştirdim.
لقد غيرت من خطط عطلتى لقضاء الوقت مع شقيقى

Biliyorum, insanlar çöpçatanlık sitelerini vakit geçirmek için falan kullanır.
وأعرف أن معظم الناس يستخدمون مواقع المواعدة فقط لقضاء وقت الفراغ

Beni buraya kardeş kardeşe vakit geçirmek için çağırmadığını bilmem gerekirdi.
كان يجب أن أعرف أنك لم تَدعّني إلي هنا لقضاء وقت أخويّ.

Onlarla sırf vakit geçirmek için konuştuğumu biliyorlar.
هم يعلمون أنني أتحدث معهم لتمضية الوقت فقط.

Biliyorum, PD ofisini terketmemin bir nedeni de buydu. Evde daha fazla vakit geçirmek için
. لهذا السبب انا تركت مكتب المشتريات . حتى استطيع قضاء وقت أطول فى المنزل

Dedim ki belki buraya gelmiştir seninle vakit geçirmek için.
وكنت آمل أنه هرع وأتى ليقضي بعض الوقت معكم مثلما يفعل عادةً

vakit geçirmek için ne yaptığın seni ilgilendirir.
كيفية قضائك لوقتك تخصك أنت.

Ama Fiona'yla ben artık evliyiz. Bu yüzden başbaşa vakit geçirmek için zamana ihtiyacımız var.
لكن انا وفيونا زوجين الآن ونحتاج لقضاء بعض الوقت معا

Benimle vakit geçirmek için bir bahane. Birilerinin kendine güveni bayağı sağlam. Hadi ama ya.
هو عذر لقضاء الوقت معي يبدوا الإعجاب بنفس هنا

Çocuklarınla vakit geçirmek için projeyi bıraktığını söylemiştin.
قلت أنك ستتوقف عن العمل في المشروع لقضاء الوقت مع أطفالك.

Bütün bunları benimle vakit geçirmek için yaptığını biliyorum ve onun duygularını incitmek istemiyorum.
أعرف أنه يفعل هذا لقضاء الوقت معي ولا أريد أذية شعوره

Bu şubede daha çok vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum.
أتطلع لقضاء وقت أكثر هنا "في محلات "اشتر أكثر

Annem çocuklarla vakit geçirmek için kendi iradesiyle gönüllü mü oluyor?
أمي تتطوع لقضاء وقت مع الأولاد ؟

İyi vakit geçirmek için, 1-900-M-M-M-H-M-M-M'i arayın!
لقضاء وقت جبد, اتصل 1-900-م-م-م-هـ-م-م-م!

vakit geçirmek için kesinlikle güzel bir yol bulmuşsun.
حسنا، لقد وجدت بالتأكيد وسيلة رائعة لتمضية الوقت

vakit geçirmek için bir oyun oynayabiliriz.
يمكننا أن نلعب لعبة لتمضية الوقت

Hayır, sadece vakit geçirmek için okuyorum.
لا, فقط.. بعض القراءة لتمضية الوقت

Hayır. Bazen seks sadece iyi vakit geçirmek için olur.
لا ، يمكن للجنس أن يكون لمجرد قضاء وقت ممتع سوياً

Polis bize Amerikalı kadının hoş vakit geçirmek için geldiğini söyledi yani kadının suçuydu.
الشرطةقالتلنا،أن السيدةالأمريكية، كانت تبحث عن قضاء وقت سعيد. -إنه كان خطأها . -لماذا؟

Bu süreçte ailesiyle vakit geçirmek için izin aldığını açıklayan Redmond...
أعلن (ريدموند) أنه سيختفي قليلاً ليقضي بعض الوقت مع عائلته،

- Biliyor musun... ben buraya kızımla vakit geçirmek için geldim.
لقد جئت إلى هنا لقضاء بعض الوقت مع ابنتي