"vardık" - Traduction Turc en Arabe

    • توصلنا
        
    • لقد وصلنا
        
    • على الوصول
        
    • ووصلنا
        
    • وَصلنَا
        
    • نحن هناك
        
    • وصلنا إلى
        
    • الخناق عندها
        
    • وتوصلنا
        
    • كنا دائماً
        
    Oturup bu iki soruna baktık ve şu sonuca vardık: Bunlar aslında problem değil. TED لقد جلسنا هنا وتباحثنا هاتين المشكلتين، وأخيراً توصلنا إلى حقيقة.
    dedi. O on dakika içinde hızlıca bir karara vardık. TED و بسرعة توصلنا لقرار خلال هذه الدقائق العشرة
    Bana artık katlanamadığı konusunda karşılıklı anlaşmaya vardık. Open Subtitles لقد وصلنا لسؤ تفاهم انها لا تستطيع أن تتحملنى لثانيه أخرى
    "Sevgili hala B.. Perşembe günü vardık ve gene yağmur yağıyor." Open Subtitles عزيزتي العمة بـي لقد وصلنا يوم الخميس , ومرة اخرى, تكون تمطر
    Evet, uzun bir yolculuktu ama sonunda vardık. Open Subtitles لقد كانت رحلة طويلة ، لكن قاربنا على الوصول
    Böylece seferimize devam ettik ve Kuzey Kutbu'na vardık. TED وواصلنا الابحار ووصلنا الى القطب الشمالي.
    Sadece bir kaç dakika sonra, evlerine vardık, ve saat tam olarak 8:00'di. Open Subtitles ثمّ لدقائق قليلة فقط لاحقاً، وَصلنَا إلى بيتِهم، وهو كَانَ بالضبط 8: 00.
    Evet, ben de. Unutma, yalan söyle. Neredeyse vardık. Open Subtitles نعم ، أنا أيضاً ، تذكري أكذبي - نحن هناك تقريباً -
    2 sene evvel yine aynı TED sırasında, Richard ile ben TED'in geleceği konusunda bir anlaşmaya vardık. TED نفس الشعار كان في تيد قبل عامين عندما توصلنا أنا وريتشارد الى إتفاق حول مستقبل تيد.
    Ancak iklim değişkiliğiyle ilgili bir anlaşmaya vardık. TED و لكننا توصلنا إلى إتفاق بشأن تغيرات المناخ.
    Tüm konularda uzlaşmaya vardık. Bu şekilde devam edebilirsek, antlaşmayı 10 gün sonra Birleşmiş Milletler Binası'nda imzalayacağız. Open Subtitles بين كل المؤشرات توصلنا إلى اتفاق ولو بقينا على المسار فقد نوقع عضوية الأمم المتحدة حلال 10 أيام
    İki ülkenin de görünüşünü kurtaracak bir uzlaşmaya vardık. Open Subtitles توصلنا إلى حل وسط يحفظ ماء الوجه لكلا الدولتين
    Kardeş Guilbert ve ben bunu tartıştık ve bir karara vardık. Open Subtitles أنا والأخ جيلبرت تناقشنا في الأمر وقد توصلنا لقرار
    Nihayet ailece görüşüp bu karara vardık. Open Subtitles لكن أخيرا تحدثنا بخصوص الأمر كعائلة و هذا هو القرار الذي توصلنا إليه
    Oyunu bitiremedik ama bir karara vardık. Open Subtitles أعلم اننا لم نحظى بفرصه استكمال اللعبة ولكن لقد وصلنا لقرار
    Tamam, kaplıcalara vardık sayılır. Open Subtitles لازلنا مخفقين حسنا، لقد وصلنا تقريبا إلى الينابيع الساخنة
    Hastaneye zamanında vardık. Open Subtitles لقد وصلنا إلى المستشقى في الوقت المحدد
    Neredeyse vardık. Gidelim! Open Subtitles شارفنا على الوصول، عزيزي شارفنا على الوصول
    Pekala, bir kapı var. Neredeyse vardık. Open Subtitles حسناً ، هاهي البوابة لقد أوشكنا على الوصول
    New York'dan ayın 14'ünde ayrıldık ve dün Londra'ya vardık. Open Subtitles لقد غادرنا نيويورك في الرابع عشر ووصلنا لندن بالأمس
    Anlaşmaya vardık. Open Subtitles وَصلنَا إتفاقيةً.
    - Evet, ben de. Unutma, yalan söyle. Neredeyse vardık. Open Subtitles نعم ، أنا أيضاً ، تذكري أكذبي - نحن هناك تقريباً -
    Jean-Baptiste Michel: peki bu sonuca nasıl vardık? TED جان باتيست ميشال: إذن كيف وصلنا إلى هذا الاستنتاج؟
    Ve kavga etmeyi bırakınca da, bittiğinin farkına vardık. Open Subtitles إلى أن انهينا الخناق عندها اكتشفنا بأنها انتهت
    Ve bu terimleri tanımladık ve Arap meslektaşlarımızla çalışarak Arapça'da kullanılacak uygun kelimenin ne olacağı konusunda bir anlaşmaya vardık. TED وقمنا بتعريف تلك المصطلحات، وعملنا مع زملائنا العرب وتوصلنا إلى اتفاق حول الكلمات المناسبة للاستخدام باللغة العربية.
    Annem dedem ve ben vardık Open Subtitles كنا دائماً نحن الثلاثة، أنا و جدي و والدتي، سوياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus