Ben güçlü ve çekici bir kadınım Ama asla bilemeyeceksin. | Open Subtitles | أنا امرأةٌ قوية وجذابة مؤخرتها تجذب الكثيرين. لن تعرف أبداً. |
Değiş tokuş ediyoruz, ticaret yapıyoruz, takas ediyoruz, paylaşıyoruz ama bunlar dinamik ve çekici şekillerde yeniden keşfediliyor. | TED | نحن نقايض، نتاجر، نبادل، نشارك، لكن يتم إعادة إبتكارهم في أشكال ديناميكية وجذابة. |
Bir erkeği, zeki ve çekici bir kadından daha iyi tehdit edecek bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيئ اكثر تهديد للرجل من امرأة تكون ذكية و جذابة... |
Atletik ve zeki, kibar ve çekici Tom McDavon tek sakinleştirici... dostum. | Open Subtitles | رياضى و زكى وطيب القلب و ساحر توم ماكديفن الشخص الغير مسلح |
Şey, Bayan Caldwell 36 yaşındaki bir kadın için güzel ve çekici idi. | Open Subtitles | حسناً السيدة كانت جميلة وساحرة على امرأة بعمر 36 |
Yaşına göre dengeli ve çekici biriydi. | Open Subtitles | لقد كانت مُتوازنة وجذّابة بالنسبة لسنّها. |
Akşam yemeğine onu çağıracağım.Böylece onun ne kadar zeki,eğlenceli ve çekici olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | وسوف ترين بنفسك انها امراة مرحة وساحرة وجذابة |
Ki bu, sanık hakkındaki düşüncelerini etkileyecek çünkü o genç ve çekici bir kadın. | Open Subtitles | وذلك سيؤثر على رأيه بشأن المدعى عليها لأنّها مرأة شابة وجذابة. |
Ben modelken amaç mutlu ve çekici görünmekti. İnsanlar da aşk için evlenir, eğlence için spor yapar ve zevk için yemek yerdi. | Open Subtitles | عندما كنت نموذجا هدف و_ إلى تبدو سعيدة وجذابة. |
- Kıskandın çünkü benden hoşlanan akıllı ve çekici bir kız buldum. | Open Subtitles | - نعم ، أنت تغار - لأنني وجدتُ فتاة ذكية وجذابة وهي مُعجبة بي |
Halanız çok zarif ve çekici bir kadındı. Başınız sağ olsun. | Open Subtitles | امرأة أنيقة و جذابة خالص تعازيَّ لك |
Buraya geldim çünkü senin zeki ve çekici olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لأنني أظن... أنكِ ذكية و جذابة |
Buraya geldim çünkü senin zeki ve çekici olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لأنني أظن... أنكِ ذكية و جذابة |
Nasıl, yakışıklı ve çekici mi? | Open Subtitles | . انه مثلك نوعاً ما ماذا , وسيم و ساحر ؟ |
Burada olman, çok eğlenceli ve çekici bu da sadece tekrar umutlanmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | مرح و ساحر أنه يجعلها تتأمل مجدداً |
- Bilmiyorum. - Yakışıklı ve çekici mi? | Open Subtitles | وسيم و ساحر - صاخب و ذا صوت أجش - |
O çok güzel ve çekici bir kız ve onu tüm kalbimle seviyorum. | Open Subtitles | إنها فتاة جميلة وساحرة وأنا أحبها من كل قلبي. |
Güzel ve çekici olduğunu. | Open Subtitles | أنّك جميلة وجذّابة |
Kendisi uzun boylu ve gayet çekici hatta çok uzun boylu ve çekici bir sporcu. | Open Subtitles | لدى موعد مع رجل طويل ولا يرحم طويل القامه و جذاب ورياضى محترف |
Yakışıklı, kayıtsız, romantik ve çekici, müthiş baştan çıkarıcı. | Open Subtitles | وسيم، ولطيف، وفاتن وجذاب، وشيطان |
O zengin ve çekici olabilir ama sen kendini borsada bir hisse gibi sattırmak için gençsin. | Open Subtitles | ومع ذلك فهو غنى وجذاب. ..انت ما ذلتى صغيره على ان يعاملك شخص كالمعتوهه.. |
Sen çok güzel ve çekici bir kızsın. | Open Subtitles | انك جميلة و ساحرة |
Ben çekici bir erkeğim! Ben sert ve çekici bir erkeğim! | Open Subtitles | أنا رجل قوي أنا رجل قوي سيئ جدا |
"Sevimli ve çekici" lafına ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث ل "المرأة الرائعة الخلابة" ؟ |