"ve özgürlüğe" - Traduction Turc en Arabe

• والحرية
• و الحرية
• ا لحرية
• وحرّة

Boşlukta 360 derece hareket etme özgürlüğü içinde beni kendimden geçirinceye kadar eğlence ve özgürlüğe doyuran bir tecrübe bu.
لقد امتلكت حرفياً حرية الحركة ٣٦٠ درجة من الفضاء و الشعور بالنشوة والمرح والحرية

Şevk ve özgürlüğe sahipler ki bunlar inanıyorum ki yeni bir paradigmanın temelidir.
لديهم من الضراوة والحرية التي أعتقد أنها أساس النموذج الجديد.

hayatlarını gerçeğe, onura ve özgürlüğe adayanlar vardır.
الذين يكرسون حياتهم للحقيقة , والشرف والحرية

Yalnızlığa ihtiyacım vardı; yalnızlığa ve özgürlüğe.
أحتاج العزلة, العزلة و الحرية

Başarıya ve özgürlüğe.
في صحتك للنجاح. و... الحرية.

Ya da bu planörü alabilir ve özgürlüğe doğru sıçrayışımızı yapabiliriz.
أو نأخذ الطائرة الشراعية ونصنع قفزتنا نحو ا لحرية

Parıldayan kalplerimizle, yükselişi görüyoruz. Kuzeye doğru, güç ve özgürlüğe
بقلوب مشرقة نراكِ تسطعين" "في الشمال الحقيقي قويّة وحرّة

Apartmanın Batı sınırına ve özgürlüğe açılan penceresinden eşyalarını atıyorlar.
بعد إلقائه لمتعلقاته من نافذة الشقة المطلة على الحدود الغربية والحرية

Nazik bir adam değildi, ama kaba saba da olsa, onu adalet ve özgürlüğe yönelten ahlaki bir yanı vardı.
لم يكن رجلاً حنوناً لكن كان بداخله دافع أخلاقي شديد للعدل والحرية

Amerikan makinelerinin yurt dışında barış ve özgürlüğe katkısını izlemek güzel.
من الجيد رؤية آلات أميركية تساعد في تعزيز السلام والحرية في الخارج.

Gerçeğe, adalete ve özgürlüğe ihtiyaçları var.
إنهم يبكون لأجل الحقيقة العدالة والحرية حتى إنهم حكايات الفقدان

Feminizme ve özgürlüğe olan adanmışlığı, bir Amerikalıya yakışır nitelikte.
وتكريس حياته للنسوة والحرية لهو فعل أمريكي

Dostlara ve özgürlüğe!
-في نخب الأصدقاء و الحرية !

Aşka ve özgürlüğe!
للحب و الحرية

Parıldayan kalplerimizle yükseliyoruz Kuzeye doğru, güç ve özgürlüğe.
بقلوب مشرقة نراكِ تسطعين" "في الشمال الحقيقي، قوية وحرّة