Bu topraklarda büyük çoğunlukla Birinci Dünya Savaşı gazileri ve aileleri yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت الأرض في الغالب يسكنها الحرب العالمية الأولى قدامى المحاربين وعائلاتهم الذين |
Ama 17 ölü kurban ve aileleri bu neşeye ortak olamıyor. | Open Subtitles | لكن ال17 شخصا المتوفين وعائلاتهم لا يمكنهم الانضمام الينا فى التشجيع |
Bu nedenle, bu üç kardeş ve aileleri evlerini boşaltmak zorunda kaldılar. | TED | ولهذا السبب فإن الأخوة الثلاثة وعائلاتهم إضطروا لإخلاء منازلهم. |
Kampanyada çalışan ve aileleri kutlama için burada toplanmış bulunuyorlar. | Open Subtitles | مع جميع افراد و اعضاء الحملة الانتحابية و عائلاتهم نجتمع من اجل هذا الاحتفال التكريمي |
Bağışlayın Confessor, fakat bu adamlardan bazılarının evleri yakıldı ve aileleri öldürüldü. | Open Subtitles | سامحيني ، أيتها المؤمنة ، ولكن بعض هؤلاء الرجال أحترقت منازلهم و عائلاتهم قتلوا |
"Öğretmenler, askerler, devlet çalışanları ve aileleri işlerini kaybetmekten, iflaslardan, boşanmalardan ve hatta intiharlardan muzdarip olanlar arasındaydı." | Open Subtitles | معلمون وجنود وموظفوا الحكومة وعوائلهم كانوا من أولئك الذي ن عانوا من فقدان الوظائف |
Onların eşleri ve aileleri var ama bizim olamaz. | Open Subtitles | .هم لديهم زوجات، وعائلات لكن نحن لا يمكننا .أن نحضى بذلك |
Onlar ve aileleri için adalet istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أود العدالة لهم و لعائلاتهم |
der. Toplum değil, bireyler ve aileleri mevcuttur. | TED | لا وجود للمجتمع، إنما هناك أفراد وعائلاتهم |
Neyin ne kadar ettiğini bilmek, bir faturayı tartışmayı öğrenmek, onları, arkadaşları ve aileleri yaralayan problemi çözmemize yardım etmek istediler. | TED | يريدون أن يعلموا تكلفة هذه الأشياء، ويتعلموا كيف يساومون بقيمة الفواتير، ويساعدونا في حل هذه المشكلة التي تضرهم هم وأصدقائهم وعائلاتهم. |
Kendileri ve aileleri için dayanışma geceleri düzenleyip aralarındaki birlik ve beraberliği pekiştirmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | أقاموا أمسيات الرفاق لأنفسهم وعائلاتهم كى تبنى الإحساس بالتضامن |
Hastalarımız ve aileleri, nakil organ alabilmek için çok uzun süre bekliyorlar. | Open Subtitles | مرضانا وعائلاتهم الانتظار لفترة طويلة جدا التي سيتم اختيارها لعملية زرع. |
Sokaklara salacağım yeterince katil var ve aileleri onları destekliyor. | Open Subtitles | عندي الكثير من القتلة لأطلق سراحهم، وعائلاتهم تساندهم |
Bugün burada, ölenleri onurlandırmak... '... ve aileleri ile dostları için dua etmek için toplandık. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم كي نأبن الموتى ونصلّي من أجل أصدقائهم وعائلاتهم |
Onlar ve aileleri iki haftadır hiç taze et yemedi. | Open Subtitles | .هم وعائلاتهم لم يأكلوا اللحم الطازج لاسبوعين |
Kurbanlar ve aileleri için timsah gözyaşlarımı saklayacağım. | Open Subtitles | . سأحافظ على دموع التماسيح من أجل ضحاياهم و عائلاتهم |
Diğer hastalıklar söz konusu olduğunda hastalar ve aileleri daha fazla araştırma için ücret ödüyor ve hükümete, ilaç endüstrisine, bilim adamlarına ve uygulayıcılara daha fazla baskı yapıyorlar. | TED | خذوا مثالا لأمراض أخرى، قاد المرضى و عائلاتهم مسيرة المطالبة بالمزيد من الأبحاث، وضغطوا على الحكومات و شركات الأدوية و العلماء و صناع القرار. |
Hayatları ve aileleri olan insanlar. | Open Subtitles | هؤلاء بشر (براد) لهم حياتهم و عائلاتهم |
"Öğretmenler, askerler, devlet çalışanları ve aileleri işlerini kaybetmekten, iflaslardan, boşanmalardan ve hatta intiharlardan muzdarip olanlar arasındaydı." | Open Subtitles | معلمون وجنود وموظفوا الحكومة وعوائلهم كانوا من أولئك الذي ن عانوا من فقدان الوظائف |
Onlar ve aileleri için dua ediyorum. | Open Subtitles | لقد دعون لهم و لعائلاتهم |