Ve bu insanlar, kimseyi yük olarak istemiyorlar. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس لا يريدون أي شخص أن يكون عبئاً عليهم |
Aslında bu gezegen Ve bu insanlar, senin uyulturucu şeklin. | Open Subtitles | الأمر أن هذا الكوكب وهؤلاء الناس إنهم العلاج الذي قمت بإختياره |
Evi geçen yıl 22 milyon dolara aldın Ve bu insanlar evlerini kaybetti. | Open Subtitles | أخذت معكَ 22 مليون السنة الماضية وهؤلاء الناس فقدوا منازلهم |
Ve bu insanlar, eğer A.B.D. 'de olsalardı, bu odada olabilirlerdi. | TED | وهؤلاء الأشخاص أعني لو كانوا في الولايات المتحدة ربما يكونون موجودين هنا في هذه الغرفة |
Planı bilmesi gerek Ve bu insanlar senin yardımcın olabilirler. | Open Subtitles | يجب عليه معرفة الخطة وهؤلاء الأشخاص قد يكونوا مراسليك |
Yepyeni bir dünyanın kapılarını açacaktı Ve bu insanlar bunu gördüler. | TED | لذا فهي تفتح عالم جديد كليا، وفد رأى هؤلاء الأشخاص ذلك |
Şizofrniden muzdarip insanlar var Ve bu insanlar belki eşiniz, belki çocuğunuz, belki komşunuz, belki arkadaşınız, belki de bir iş arkadaşınız olabilir. | TED | هناك أشخاص مصابين بالفصام هؤلاء الناس أزواجكم، أو أطفالكم أو جيرانكم أو أصدقائكم أو زملاء العمل |
Ve bu insanlar, onların nasıl düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس أعرف كيف يفكرون لقد طوّروا شيئاً. |
İnterneti bomba eylemleri düzenlemek için değil, haber okumak, tarif paylaşmak veya çocuklarının planları için kullanırlar Ve bu insanlar yanlış bir şey yapmıyorlar ve bu yüzden saklayacak bir şeyleri yok ve devletin gözetlemesinden korkmaları için sebep yok. | TED | هم يستخدمون الإنترنت ليس للتخطيط لهجمات تفجيرية ولكن لقراءة الأخبار وتبادل وصفات الطعام أو للتخطيط لأولادهم في ألعاب نادي الصغار وهؤلاء الناس لا يفعلون شيئاً خاطئاً ولذا فليس لديهم ما يخفونه وليس هناك سبب كي يخافوا من مراقبة الحكومة لهم. |
Ve bu insanlar tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس يمكن أن يكونوا خطرين. |
Ve bu insanlar, teknenin civarında yaşamak için bilinçsizce oraya doğru çekiliyorlar. | Open Subtitles | ..وهؤلاء الناس ساقتهم الظروف بدون قصد |
Bu artık benim hayatım Ve bu insanlar benim ailem. | Open Subtitles | هذه حياتي الآن , وهؤلاء الناس هم عائلتي . |
Ve bu insanlar onu benden almaya çalışıyor. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس يحاولون خطفهُ منّي. |
Ama Van McNulty böyle düşünüyor, Ve bu insanlar tehlikede. | Open Subtitles | ولكن (فان ماكنولتي) يفعل وهؤلاء الناس بخطر شديد |
Ve bu insanlar tek tanıdıklarım. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس هم كل ما أعلم |
Ama malesef bir grup insan var ki nerdeyse hiç sistematik geribildirim almıyor ve işlerini daha iyi yapabilmeleri için onlara yardımcı olacak kimse yok. Ve bu insanlar dünyadaki en önemli işlerden birine sahipler. | TED | ولكن للأسف، هناك مجموعة من الأشخاص ليس لديهم تقييم ذاتي ممنهج ليساعدهم على القيام بعملهم على أكمل وجه، وهؤلاء الأشخاص يقومون بواحدة من أهم الوظائف في العالم. |
Tanışmak istediğiniz üç ünlü yazar seçiyordunuz Ve bu insanlar sizin için onları bulup getiriyorlardı. | TED | كان لك اختيار ثلاثة من المؤلفين المشاهير والذين ترغب في لقائهم، وقام هؤلاء الأشخاص بإيجادهم لك. |
Diğer yandan finansman arayan sanatçılar ama sanatçılar paralı insanların farkında değil Ve bu insanlar da sanatçıların hâlini bilmiyor. | TED | ومن جهة أخرى، لديك الفنانون الذين يبحثون عن التمويل، لكنّ الفنانين لا يعلمون عن هؤلاء الأشخاص الذين يملكون المال، ولا يعلم الأشخاص الذين يملكون المال بالضرورة بشأن الفنانين. |
Yaşayan her şey gibi yaratılabilir Ve bu insanlar tarafından yaratıldı. | Open Subtitles | مثل أى شئ حى, بإمكانها أن تنشأ لقد نُشِأت من قبل هؤلاء الناس |
Ve bu insanlar, teknenin civarında yaşamak için bilinçsizce oraya doğru çekiliyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس ينجذبون بشكل غير واعي ليعيشوا قرب الوعاء |