Bunlar, şu anda müzik, heykel, resim, şiir ve daha fazlasını üretmekte olan makine yaratıcılığı girişimlerinin merkezinde yer alan dinamolar. | TED | هؤلاء هم المولدات في قلب الخطوة الأولى لإبداع الآلة الذي يخلق الموسيقى، والمنحوتات، واللوحات والشعر وأكثر من ذلك. |
# İnanamıyorum bunu ve daha fazlasını yapabildiğime # | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ان اصدق بأني يمكنني أن أعمل هذا وأكثر |
Evet, tüm o şeyleri ve daha fazlasını yapıyoruz. Gizli çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم، لدينا كل تلك الأشياء وأكثر نحن عميقي السرية |
Güzel, oğlum, göl evimizdeki Noel istediğin her şeyi ve daha fazlasını sana verecek. | Open Subtitles | حسناً بني , الكريسماس في منزلنا علي البُحيرة سيقوم باعطائك أي شي تريده و أكثر |
Ona bunların hepsini ve daha fazlasını vereceğim. | Open Subtitles | عندما تمسحهم على الأشياء أريد أن أعطيها كل هذه الأشياء و أكثر |
Annemindiler. Parayı ve daha fazlasını karşılar. | Open Subtitles | كانت لأمي، بإمكانها أن تغطي الرصيد وأكثر |
Benim şirkete erişimimle eminim cevabımızı ve daha fazlasını alacağız. | Open Subtitles | حسنا، مع إمكانية وصولي للشركة متأكد أننا سوف تاحصل على الأجوبة وأكثر. |
Ama sonra geri kazanmış, ve daha fazlasını. Çok daha fazla anlamına gelir. | Open Subtitles | ولكنّه استعادها مجددًا بل وأكثر منها، أعني، أكثر منها بكثير. |
Şimdi sen kendini kanıtladın, umduğum herşeyi ve daha fazlasını da. | Open Subtitles | الآن أنت قمت بإثبات أنك كل ما كنت آمله وأكثر |
Ben bunları ve daha fazlasını öğreteceğim. Daha fazla. | Open Subtitles | سأقوم بتعليمك هذه الأشياء والمزيد، وأكثر من ذلك |
Mira bunları ve daha fazlasını yapabilir. | Open Subtitles | ميرا يمكن أن تفعل كل تلك الأشياء وأكثر من ذلك. |
Hizbullah tüm bu olanakları ve daha fazlasını sundu. | TED | يعرض حزب الله كل هذه الخدمات وأكثر. |
Medya bu toplantıyı öğrenseydi işimi ve daha fazlasını kaybederdim. | Open Subtitles | اذا اكتشفت وسائل الاعلام هذا اللقاء ! سأخسر عملي وأكثر من ذلك |
Hepsini ve daha fazlasını. | Open Subtitles | بكل ما نملك من هذا وأكثر من ذلك |
Kaybettiklerini ve daha fazlasını sana verebilirim. | Open Subtitles | -بإمكاني أنْ أعيد لكِ كلّ ما خسرتِه، وأكثر |
Hiç unutmadım ve daha fazlasını. | Open Subtitles | لطالما كُنت أتذكرها. و أكثر منها بكثير. |
Sen tüm bunları ve daha fazlasını hakediyorsun. | Open Subtitles | تستحقين هذا و أكثر |
Bunların hepsini ve daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | تستحقين هذا و أكثر |
ve daha fazlasını istiyorum, Seninle evlenmek istiyorum, Vitória. | Open Subtitles | و أكثر من أي شيء أريد الزواج بك (فيتوريا) |
Onu ve daha fazlasını hak ettin Craig. | Open Subtitles | أنت تستحق ذلك و أكثر يا(كربغ). |