Ve işte bu yüzden... banyo ayrıcalıklarınız askıya alınmış... ve sigaralarınız da kotayla sınırlı tutulmuştur. | Open Subtitles | وهذا هو السبب و هذا هو السبب أن امتيازات جلوسكم هناك قد أُوقفت وأن سجائركم قذ تم ترشيدها |
Ve işte bu yüzden daha bir çok erkek, daha başka bir çok şey yaptı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في الكثير من اللاعبين الآخرين فعل الكثير من الأشياء الأخرى. |
Ve işte bu yüzden seni birşeyler içmeye çağırmıyorum. | Open Subtitles | وهذا هو السبب لعدم دعوتك لتناول شراب هنا |
Ve işte bu yüzden ayağını paketinden çıkarma. | Open Subtitles | ولِهذا أنت لا تُخرجُ قدمكَ من غلافِه. جْي. |
Ve işte bu yüzden, Gob ve beni yarıştırma. | Open Subtitles | ولِهذا أنت لا تُحرّضُ فَمَّ وأنا كُلّ ضدّ الآخر. |
Ve işte bu yüzden karıncalarla çalışmayı tercih ediyorum. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أني أفضل العمل مع النمل. |
Ve işte bu yüzden arada bir sizi kontrol edeceğim ve kapının altında tatlı patates vereceğim. | Open Subtitles | وهذا هو السبب سأتوقف عن طريق دوريا وتحقق على أنت والشريحة اليام تحت الباب. |
Ve işte bu yüzden geri adım atmayacağım. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنني لن تتراجع. |
Ve işte bu yüzden, Elaine, pek çok açıdan, kellik saçlı olmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | وهذا هو السبب (الين) في نواحي كثيرة الصلع أفضل في أن يكون لديهم شعر |
Ve işte bu yüzden güzel. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في انها جميلة. |
Ve işte bu yüzden... | Open Subtitles | وهذا هو السبب ... . |
Ve işte bu yüzden, birini korkutmak için tek kollu bir adam kullanmayın. | Open Subtitles | ولِهذا أنت لا تَستعملُ a شخص وحيد الذراع لإخافة شخص ما. |
Ve işte bu yüzden, babana ders vermeye kalkma. | Open Subtitles | ولِهذا أنت لا تُلقّنُ أبّاكَ a درس. |
Ve işte bu yüzden o uçağa binmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | و هذا هو السبب الذي يجعلني أفكر في ركوب الطائرة |
Ve işte bu yüzden... banyo ayrıcalıklarınız askıya alınmış... ve sigaralarınız da kotayla sınırlı tutulmuştur. | Open Subtitles | و هذا هو السبب أن امتيازات جلوسكم هناك قد أُوقفت وأن سجائركم قذ تم ترشيدها سيد/مارتيني؟ |