"ve neredeyse" - Traduction Turc en Arabe

• وكدت
• وكادت
• وتقريبا
• وتقريباً
• و تقريبا
• و كاد
• تقريباً
• وبالكاد
• و أوشك
• وأوشكت
• وأوشكتُ
• وتقريبًا
• وحوالى
• و كدت
• وكاد

Bir yıl boyunca komada kaldım ve neredeyse kafayı yiyordum.
أجل لقد كنت في غيبوبة مدة عام وكدت أفقد عقلي

Merdivenlerden çıkıyordum ve trabzandaki büyük noktayı gördüm ve neredeyse...
أو بقع صغيرة كنت صاعد ورأيت على السلالم , بقعة دماء كبيرة على الـ درابزين وكدت

Şimdiye kadar zamanda yolculuk yaptım uçan uzaylılarla dövüştüm ve neredeyse biri kafamı kesecekti.
لحدّ الآن هذا اليوم، سافرت عبر الزّمن، قاتلت فضائياً طائراً، وكادت رأسي تقطع.

DC'de 8000 kayıtlı kullanıcımız var ve neredeyse 200 başarılı evlilik öyküsü.
لدينا 8000 شخص مسجل في منطقة العاصمة وتقريبا 200 قصة زواج ناجحة

JB: Evet öyle fakat bu uzun zaman, sabır ve neredeyse profesyonel bir takım gerektiriyor, biliyorsun.
جوسلين: نعم إنه كذلك، لكن يستغرق ذلك وقتاً طويلاً والكثير من الصبر وتقريباً فريقاً من المحترفين للقيام بذلك كما تعلم؟

Bir kere senin öldüğünü sandım, ve neredeyse ben de ölüyordum.
لقد أعتقدت مره أنك مت و تقريبا هذا دمرنى

Annenden para çaldı ve neredeyse arkadaşlığımızı mahvetti.
لقد سرق بعض المال من والدتك . و كاد يخرّب صداقتنا

Aşırı buharlaşma nedeniyle, deniz suyundan daha tuzludur ve neredeyse hayat yok.
إنها أكثر ملوحة من مياه البحر بسبب التبخر الشديد، وبلا حياة تقريباً.

Ailemi yokettim, en iyi arkadaşımdan tekmeyi yedim, eski erkek arkadaşımı evsiz bıraktım ve neredeyse dairemi yakıyordum.
وطرت من قبل صديقتي العزيزة وجعلت صديقي السابق مشرد وكدت احرق شقتي

Doğrudan verdiğim emirlere, üçüncü kere itaatsizlik ettin ve neredeyse iki adam daha ölecekti bu yüzden.
هذه المرة الثالثة التي ،تخالف بها أوامري المباشرة وكدت تتسبب بمقتل رجلين آخرين بسبب ذلك

10 dakikadan daha az bir süre seninle kaldım ve neredeyse başparmağını kaybediyordun.
كنت معك لأقلّ من عشرة دقائق وكدت تفقد إبهامك خلالها

Doktorundan uzaklaştırdım ve neredeyse, bir hafta sonunda seni öldürüyordum.
,لقد أبعدت طبيبتك وكدت أقتلك في اسبوعٍ واحد

Bak, Dan, Jenny'nin yıl dönümüne gelmesini istediğimizi biliyorum ama, geçen hafta geldiğinde tekrar kavga etti ve neredeyse tüm bildiklerini unuttu.
انظر, دان, اعلم اننا نريد لجيني ان تاتي بالذكرى السنويه, ولكن حاربت الاسبوع المااضي وكادت ان تخسر

Bu ne demek ve köşeye yönelmiştim sonra başka bir araba trafik işaretini ezdi ve neredeyse bana çarpıyordu.
ماهذا بحق الجحيم إسكتي كنت مقابل الزاوية ومن ثم اممم سيارة تحركت وتوقفت بسرعة وكادت تضرب سيارتي

Oğluma, onu mudürün odasına yollayan ve neredeyse fen laboratuvarında ölümcül bir patlamaya sebep olabilecek bir tavsiye verdin.
لقد أعطيط ابني نصيحة أدخلته إلى غرفة المدير وكادت تسبب انفجاراً قاتلاً

Annem öldüğünden beri, babam yatağından hiç çıkmadı... sürekli afyon çeker ve neredeyse hiçbir şey yemez.
‫منذ وفاة والدتي ‫عاش والدي على سريره ‫لا يترك ابدا أفيون غليونه ‫وتقريبا لا يأكل بعد ذلك

- Neredeyse evleniyordum ve neredeyse F HAT'de broker olacaktım.
ــ كدت أتزوجها ــ وتقريبا ُ إنتهت علاقتنا في المطار ــ ماذا قلت ؟

ve neredeyse hepsi - Almanlar, Avusturyalılar, mülteci Yahudiler, ikincil kanat sürgünler - bitli geçiş kamplarından geçtiler, ve yargılanmadan göz altına alındılar
وتقريباً جميعهم، ألمان، نمساويين لاجئـيـن يـهود، يساريـون منفيـون تم إرسالهم إلى معسكرات العزل الجماعيه دون محاكمه

Maden damarı 300 metreden uzun ve neredeyse saf.
المساحه أكثر من 300 متر في الطول وتقريباً خام بالكامل

Unvanın başhekim olduğundan başhekim gibi görünme arzunu tamamen anlıyorum ve neredeyse saygı duyuyorum diğer taraftan da ciddi misin?
افهم كليا و تقريبا احترم رغبتك بان تظهر وكأنك عميد الطب

Sana uzun zamandır tutunuyordum ve neredeyse ölecektim. Artık yapamıyorum. Hayatım bu artık.
تمسّكت بك طويلا و كاد ذلك أن يقتلني، لكن ليس بعد الآن

İşsizim ve neredeyse çulsuzum, oda arkadaşım taşınıyor ve kira ücreti de artıyor.
كنت عاطلاً عن العمل، ومفلساً تقريباً انتقل شركائي في السكن، و لم يعد بإمكاني تغطية الأجرة

82 yaşında ve neredeyse hiç uyumadı.
وهو في الثانية والثمانين من عمره، وبالكاد نام.

Babam mesaj attı ve neredeyse burada olacakmış.
راسلني أبي للتو و أوشك على الوصول

Banyoda bayılmışım ve neredeyse boğuluyordum.
لقد فقدت الوعي وأوشكت على الغرق.

Geçen ay üç adamımı kaybettim ve neredeyse diğerleri de ölüyordu.
لقد فقدتُ ثلاثة رجال الشهر الماضي وأوشكتُ على التسبّب في قتل بقيّتنا

Şu ana kadar saldırıya uğradım, tehdit edildim kaçırıldım ve neredeyse tecavüze uğruyordum.
حتى وقتنا هذا، تعرضت للإعتداء والتهديد الخطف، وتقريبًا الإغتصاب

Ryan Chappell'in ve neredeyse binlerce sivilin ölümünden sorumlu olan daha milyonlarcasını da öldürmeye niyetli olan bir adamın kaçmasına yardım ettin.
لم تكن هذه نيتى يسّرت هروب رجل كان مسؤولاً عن (موت (ريان شابيل وحوالى ألف مدنى

ve neredeyse bu akşamki partiye gelemiyordum bile ama geldiğim için o kadar mutluyum ki.
و كدت لا آتي للحفل الليلة لكنني سعيد جداً أنني فعلت

Yolculuğumuz otobüsle 1 hafta sürdü ve neredeyse birkaç defa yakalanıyorduk.
إستغرقت الرحلة أسبوعاً بالحافلة وكاد أن يتم القبض علينا عدة مرات