Bilim hiç tartışmasız hayatlarımızı daha parlak, uzun ve sağlıklı hale getirdi. | TED | تمكن العلم بلا شك من جعل حياتنا أكثر نوراً، وأطول، وصحية أكثر |
Benim işim senin kazanmanı ve sağlıklı olmanı sağlamaktı. | Open Subtitles | لقد كانت مهمتى أن أبقيك فائزاً وبصحة جيدة |
Daha uzun süre yaşamayı planlıyorum. Ve 90 yaşıma geldiğimde, mutlu ve sağlıklı olmak istiyorum. | TED | لأننى أخطط أن أبقى على قيد الحياة لفترة طويلة و حينما أبلغ من العمر 90 عاماً أريد أن أكون سعيدة و بصحة جيدة |
Bilgiyle donanmış insanlar daha uzun ve sağlıklı hayatlar sürebilecek. | Open Subtitles | مسلحين بالمعرفة، سيتمكن الناس من عيش حياةٍ أطول وأكثر صحة. |
Ama aynı zamanda, ürünlerimizin güvenli ve sağlıklı olmadığını fark ediyoruz. | TED | ولكن في الوقت ذاته ، ندرك أن منتجاتنا غير آمنة و غير صحية. |
Prens Edward gayet iyi. Kendisi güçlü ve sağlıklı bir çocuk. | Open Subtitles | الأمير إدوارد بصحة جيدة للغاية أنه صبي قوي وسليم |
Biraz zamana ihtiyacımız var. Kaybınız için çok üzgünüm ama organları çok genç ve sağlıklı. | Open Subtitles | أنا آسفةٌ جداً لخسارتكُما، لكنّ أعضاءها نضرةٌ وسليمة |
Açıkça görülüyor ki, ikinizin güzel ve sağlıklı bir evliliğiniz var. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح، كنت اثنين من الناس لديهم جميلة، والزواج صحي. |
Ki bu arada, nüfus patlamasına karşı en iyi koruma dünyayı eğitmek ve sağlıklı yapmak. | TED | وعلى فكرة، أكبر حماية ضد الانفجار السكاني هو جعل العالم مثقف وصحي. |
Her zaman kiloluydu. Ama Hispanik aileler için kilo her zaman iyi ve sağlıklı bir şey. | Open Subtitles | لطالما كان زائد الوزن،لكن للعائلة الأسبانية،الضخم يمثل الجمال والصحة |
Çünkü dişlerimi güçlü ve sağlıklı yapması için içmem gereken sütleri sen içtin. | Open Subtitles | هذا لانك شربت كل الحليب الذي كنت احتاجه لاحصل على اسنان قوبة وصحية |
Herkesin uzun ve sağlıklı yaşayacağını garanti edemeyiz. | TED | لا يمكننا أن نضمن أن كل شخص يعيش حياة طويلة وصحية. |
Mutlu ve sağlıklı olduğu sürece, kız ya da erkek olmasının benim için hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | ولا أهتم إذا كان الطفل ذكر أو انثى المهم أن يكون سعيداً وبصحة جيدة |
Her kızın eti de değil iyi, temiz ve sağlıklı kız etleri. | Open Subtitles | ولا يمكن أن يكون لحم أي أنثى لابد أن يكون لحم أنثى جيدة ونظيفة وبصحة جيدة |
Uzun zamandır erkeksiz üç genç ve sağlıklı kadın. | Open Subtitles | ثلاثة نساء صغار و بصحة جيدة بلا رجل من يعلم كم سيطول وقت الأمر |
Sadece senin mutlu ve sağlıklı olmanı istiyorum, budala. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تكونى سعيدة و بصحة جيدة, ببساطة |
Yani erkekler ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında, çocukları daha mutlu ve sağlıklı oluyor ve erkekler bunu istiyor. | TED | عندما يشارك الرجال بآداء العمل المنزلي ورعاية الابناء، تكون صحة أطفالهم أفضل ويكونوا سعداء أكثر، والرجال يريدون ذلك. |
Yani ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında, eşleri daha mutlu ve sağlıklı oluyor ve erkekler kesinlikle bunu da ister. | TED | عندما يشارك الرجال بآداء العمل المنزلي ورعاية الابناء، ستتحسن صحة زوجاتهم وتزداد سعادتهن، والرجال بالطبع يريدون ذلك. |
Birkaç hafta süresince, kök hücreler çoğalmaya başlarlar, yeni ve sağlıklı hücreler üretirler. | TED | خلال بضع أسابيع، تتضاعف الخلايا المزروعة وتنتج كريات دم صحية جديدة. |
Genç ve sağlıklı, bu iyi bir şey ama eski haline ne kadar döner, söylemesi zor. | Open Subtitles | إنه شاب وسليم وهذا جيد لكن لا توقع لمدى الفعالية التي سيكسبها |
Atlattı ve sağlıklı. | Open Subtitles | متعافية، وسليمة. |
Eğer bir hayvan yiyeceksek, mutlu ve sağlıklı bir hayatı olan biri olmalı. | TED | وإن كنا بحاجة للحوم، فيجب أن يكون مصدرها من حيوان صحي وفي بيئة جيدة. |
Birinden hoşlanmak tamamen doğal ve sağlıklı bir şeydir. | Open Subtitles | إنه طبيعي تماما وصحي أن تكون لديك مشاعر لأحدهم. |
Kızımız doğunca, güzel ve sağlıklı olacak. | Open Subtitles | عندما يأتي الطفل ستكون في غاية الجمال والصحة. |
Yani, lütfen onun mükkemel ve sağlıklı görünmesini sağla. | Open Subtitles | لذا أرجوكي تأكدي من انها ستبقى رائعة وبكامل صحتها كما تبدو الآن |
Biliyorum, yaşım seni korkutuyor ama bunu güzel ve sağlıklı yollardan yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا أعلم أن عمري يخيفك ولكننا نستطيع فعلها بطريقة سلسة وصحيّة |
Ama tarih araştırmalarım beni şuna ikna etti ki, Mısırlılardan beri güçlü ve sağlıklı her toplumda, kitleler, sorumlu bir tabaka tarafından demir bir yumrukla yönetilmiştir. | Open Subtitles | و لكن دراستى للتاريخ قد أقنعتنى بأن فى كل مجتمع قوى و سليم منذ المصريين و من بعدهم ، يجب أن تسترشد الجماهير بيد قوية بنخبة مسؤولة |
Hayatta ve sağlıklı. | Open Subtitles | حيّ يرزق |
Mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşayan insanlar-- bu benim hayal ettiğim dünya. | TED | يعيش الناس سعداء وأصحاء ــ هذا هو العالم الذي أتخيله. |