"vegas'" - Traduction Turc en Arabe

    • لاس فيجاس
        
    • لاس فيغاس
        
    • فيقاس
        
    • في فيغاس
        
    • لفيجاس
        
    • فى فيجاس
        
    • من فيغاس
        
    • فيجاس في
        
    • يحدث في فيجاس
        
    • نذهب لفيغاس
        
    • فيغاس قبل
        
    • فيغاس و
        
    • لفيقاس
        
    • في لاس
        
    • إلى فيجاس
        
    Çünkü Las Vegas'a gidiyoruz ve ne kadar kalacağımız da belli değil. Open Subtitles نحن متجهين إلى لاس فيجاس ، ولا نعلم إلى متى سنظل هناك
    Las Vegas'dan kalkan tek bir uçak var, ona yer ayırttım. Open Subtitles هناك طائرة مستأجرة واحدة متوفر في لاس فيجاس. نحن فقط سنأخذها.
    Las Vegas'taki bir otelde üç gün geçirme şansına erişecek. Open Subtitles ستستمتع بثلاثة أيام رائعة في فندق ساندس في لاس فيغاس
    İlk bela işaretinde, Las Vegas'taki beyaz babanın yanına koşarak dönersin. Open Subtitles عند أول مشكلة ستعود جريا إلى أبيك الأبيض في لاس فيغاس
    Fakat tüm Vegas bahisçileri aklı olanın parasını Bette Davis'e yatırmasını söylüyor. Open Subtitles كل المقامرين في فيقاس يقولون أن الرهان الآمن على بيتي ديفس
    Annem de, Vegas ya da Reno gibi bir yerde, striptizcilik yapıyor. Open Subtitles أمي انها عارية في فيغاس أو رينو أو شيء من هذا القبيل
    Vegas'a 2 saatte gidersin. Yemege bize gelsene. Open Subtitles الرحله لفيجاس تستغرق ساعتين , تعال و تناول العشاء معنا.
    Çok iyiydi. Bunu Vegas'ta yapan birini bir aralar görmüştüm. Open Subtitles هذا رائع لقد رأيت شخصاً يفعل ذلك مره فى فيجاس
    Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. Open Subtitles نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس
    Kızgın Las Vegas çölünde büyürken istediğim tek şey özgür olmaktı. TED نشأتى فى صحراء لاس فيجاس الحارة جعلتني لا أريد سوى أن أكون حرة.
    Belki General Alexander da benim gibi o gün Las Vegas'ta 12 bin sabıkalı görmüyordu. TED وربما كان الجنرال ألكسندر مثلي يومها، لا يرى أمامه 12000 مجرما في لاس فيجاس.
    Şimdilik Las Vegas kumarhanelerinde kuantum bilgisayar yok benim bildiğim kadarıyla, fakat IBM çalışan bir kuantum bilgisayar yaptı. TED الآن، لا تمتلك كازينوهات لاس فيجاس الحواسيب الكمية، كما أعلم، ولكن يعمل الحاسوب الشخصي على الحاسوب الكمي.
    yoksa Las Vegas'a gerçekten bir haber için mi gelmiştim? Open Subtitles أم أني أتيت فعلاً إلى لاس فيغاس لأعمل على قصة؟
    Bir otobüs kiralıyorum ve siz tüm tayfayı Las Vegas'a götürüyorum. Open Subtitles لقد استأجرت حافلة حفلات ستأخكم أنتم الزبائن المعتادون إلى لاس فيغاس
    Üçüncü eski Bayan Rossi ile Las Vegas'ta bir kilisede evlendim. Open Subtitles لقد تزوجت بالثالثة سيدة روسي،سابقا في كنيسة صغيرة في لاس فيغاس.
    Las Vegas Polis Teşkilatı'ndaki yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili umut vaat eden gelişmeler yaşandı. Open Subtitles أي تطوير وَاعِد اللّيلة التحقيق في فساد مكتب التحقيقات الجنائية في لاس فيغاس.
    Phil'in gelecek ay için Vegas'la ilgili anlatacakları var, bebeğim. Open Subtitles فيل لديه الكثير ليخبرك به عن فيقاس الشهر المقبل , ياعزيزي
    Ve bu arada izin verin birşey söyleyeyim " Vegas'ta olan Vegas'ta kalır". Open Subtitles واسمحوا لي أن أقول لك شيئا. ماذا يحدث في فيغاس يظل في لاس.
    Bu, bavulunu Las Vegas için toplamış, ama yanlışlıkla Hawaii'ye inmiş. Open Subtitles يبدوا وكأنها أرادت الذهاب لفيجاس ووصلت لهاواي بدلا من ذلك
    Buradaki oteller, Vegas'daki ortaklıklarınkinden daha büyük ve fiyakalı. Küba hükümetindeki dostlara teşekkür etmeliyiz. Open Subtitles الفنادق هنا أكبر و أرقى من كل ما شيدناة فى فيجاس
    Vegas'a yaklaşmak bile benim için çok tehlikeli olurdu. Open Subtitles أعني كانت الظروف غير مؤاتية لي للذهاب حتى بالقرب من فيغاس
    Las Vegas'ta. Ama federal binasında anlaşma yapıyordu. Open Subtitles كان في لاس فيجاس في مبنى تابع للاتحاد الفدرالي ليتم الصفقة
    Gördüğünüz gibi bayanlar, Vegas'ta olan... Open Subtitles انظروا يا سيداتي ، ما يحدث في فيجاس يبقى فى
    Çünkü kahrolasıca Vegas'a gidiyoruz bebeğim! Open Subtitles لاننا سوف نذهب لفيغاس .. حبيبتي
    O yüzden ben gelmeden önce Vegas'ta organize sokak suçu diye bir şey yoktu. Open Subtitles لهذا توجد منظمات إجرامية في فيغاس قبل مجيئي لهنا
    Yine Vegas'a gitmem gerekiyor. Birkaç bin dolar gidecek yine. Open Subtitles هذا معناة أني يجب أن أذهب إلى فيغاس,و سيكلفني ذلك 2000 دولار
    Yani Vegas'a git... kendine biraz prim kazan... ve sonra kendi yoluna git. Open Subtitles إذا أذهب لفيقاس واحصل لنفسك على نقاط جيدة
    Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. TED تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج.
    Bana aileni Vegas'a taşıyacağını söyleyeceğini sandım, ve Houstan otellerinin başkan yardımcılığının teklif edildiğini de. Open Subtitles توقعت منك أن تخبرني أنك ستنتقل بعائلتك إلى فيجاس وانه قد عُرض عليك منصب نائب رئيس فنادق هوستان هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus