| Bush yönetimi yatırımdan elde edilen kazançlar ve hisse senedi gelirleri üstündeki vergiyi indirdi ve veraset vergisini kaldırdı. | Open Subtitles | كبير المستشارين الاقتصاديين فى أدارة بوش قامت أدارة بوش بتخفيض الضرائب بشدة على أرباح الاستثمار و توزيع أرباح الأسهم |
| Temiz bir geçmişi var, vergisini ödeyen yerli bir iş kadını. | Open Subtitles | ؟ التي تمتلك سجل نظيف, وتدفع الضرائب, وهي سيدة أعمال ناجحة |
| CA: Öyleyse, herhangi bir karbon vergisini veya karbon ücretlendirmesini desteklemiyorsunuz. | TED | ك.أ: حسنا إذن أنت لا تدعم الضرائب على الكربون من أي نوع أو تسعير الكربون. |
| Aşar vergisini zor ödüyoruz, şimdi bir de bu çıktı-- | Open Subtitles | , نحن ندفع الإيجار بصعوبة . و الأن ضريبة أخرى |
| Ama kaybederseniz, Champaner'in ve bütün vilayetin vergisini cebinizden ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | لكن ان خسرت فستدفع ضرائب شامبنير والمقاطعه كلها من جيبك الخاص |
| ...istihdam vergisini düşüreceğiz. | Open Subtitles | و اللذين لا يقومون بذلك سنخفض الضريبة على الرواتب |
| vergisini ödemeyen bir adamın hırsızdan hiçbir farkı yoktur. | Open Subtitles | الرجل الذي لا يدفع ضرائبه ليس أكثر من لصّ. |
| vergisini veren, içlerinde Tanrı korkusu olan üç vatandaş. | Open Subtitles | ثلاثة مواطنين محترمين من دافعى الضرائب ويخشون الله |
| Bu manyak yakalanmalı. vergisini ödeyen vatandaşlara her gün milyonlara mal oluyor bu adam. | Open Subtitles | هذه مشكلة حقيقية , فهو يكلف دافعي الضرائب مليون دولار في اليوم |
| Ben, arkadaşım, ben sadece vergisini ödeyen bir jazz klubu sahibiyim. | Open Subtitles | أنا ياصديقى, مجرد صاحب نادى ليلى يدفع الضرائب |
| Kedili Kadın, şehirde ticaret vergisini... 320 00:18:32,513 -- 00:18:33,612 ...tırmandırmak için ne yapacaksınız? | Open Subtitles | يا سيدة القططة ، كيف ستحسنين من قاعدة الضرائب التجارية بالمدينة؟ |
| Emlak vergisini artırmadan önce ölmeleri için dua ediyorum. | Open Subtitles | أصلّي كي يموتون قبل أن ترتفع الضرائب العقارية |
| Ben vergisini ödeyen ve oyunu kullanan bir vatandaşım. | Open Subtitles | أنا أدفع الضرائب ومواطن له حق التصويت. فلذا.. |
| Sanki gelir vergisini yeni öğrenmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كما لو انه اكتشف لتوّه ان هناك ضريبة على الدخل |
| Eğer gitmek istiyorsan, gümrük vergisini, yolculuk ücretini, kira bedelini, yiyecek ve giyecek paralarını ödemelisin. | Open Subtitles | اذا اردت الذهاب يجب ان تدفع ضريبة مرورك وثمن طعامك ونومك |
| Kayalık sığlıklar bile olsa, Ruluka Adası limanına demir atmak niyetindeyseniz, liman vergisini ödemelisiniz! | Open Subtitles | إذا كنتم تنوون أن ترسوا على ميناء جزيرة ريوليكا في مياه ضحلة صخرية يجب عليكم أن تدفعوا ضريبة للميناء |
| Kralın vergisini taşıyan araç yarın Londra'ya gidiyor unutmayın. | Open Subtitles | سيدي , لا تنسي عربة . ضرائب الملك التي ستتوجه إلى لندن غداً |
| Ama ilk Başkan Bush'un çıkardığı bir yasa sayesinde bu satışın vergisini ödemesi gerekmedi. | Open Subtitles | و لكن نتيجة لقانون سبق أقراره فى عهد الرئيس بوش لم يكن عليه أن يدفع أى ضرائب على ذلك |
| Karbondioksit vergisini ve yeşil enerjiyi arttırmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | ننوي رفع ضرائب الانبعاث الغازي وتحفيز الطاقة المتجددة |
| Öyleyse seçime kadar şiddetle karşı çıktığınız milyoner vergisini de onaylamış oluyorsunuz? | Open Subtitles | انت توافقين على الضريبة المليونية التي كنت تعارضينها بالسابق؟ |
| Randy vergisini ödemediği için biraz hayal kırıklığına düşmüştüm. | Open Subtitles | شعرت قليلاً بالخيبة لأن راندي قرر عدم دفع ضرائبه |
| Dürüstçe para kazanan, genellikle vergisini ödeyen biriyim. | Open Subtitles | انا اعيش حياة نزيها و ادفع ضرائبي معظم الوقت |