Toby, sigorta veritabanına gir. Bulabildiğin kadar çok araba bul. | Open Subtitles | توبي،قم باختراق قاعدة بيانات التأمين وأبحث عن السيارات بقدر ماتستطيع |
Merkeze gidip kayıp ve cinayet kurbanları veritabanına bakacağım. Ama izler yarım. | Open Subtitles | سأفحصها عبر قاعدة بيانات المركز للمفقودين وضحايا القتل، ولكنّها بصمات جزئية وحسب |
Google aynı zamanda FAA'in tüm veritabanına sahiptir. | TED | كما أنها قاعدة بيانات كاملة لرحلات الطيران. |
Böylece ileride yeni gelenler basitce veritabanına ulaşacak ve daha önce gerçekleşmiş herhangi bir olay ile ilgili istedikleri bilgiyi alabilecekler. | TED | فيتمكن أي شخص يأتي لاحقا ببساطة الولوج لقاعدة البيانات ويستطيع جلب المعلومات التي يحتاج إليها تقريبا كل ما حدث |
veritabanına girmemiz için şifrenizi verin lütfen. | Open Subtitles | فضلاً أعطني كلمة المرور الخاصة بك لقاعدة بيانات قسم الطب الشرعيّ |
Ve etkileşimleri arama yapılabilen bir veritabanına kaydoluyor. | TED | وبالتالي توثق تفاعلاتهم ثم تخزن في قاعدة بيانات قابلة للبحث. |
Ama onun bundan daha fazla yapabileceklerini içeren bir veritabanına ihtiyacımız oldu. | TED | ولكن نحن في حاجة للحصول على قاعدة بيانات له لعمل أكثر من ذلك. |
Gelişmiş Bulaşıcı Hastalıklar veritabanına göre, dünyada bulunan patojenleri gösteriyor. | TED | الصورة توضح مسببات الأمراض التي وجدت على الأرض، فحسب قاعدة بيانات الأمراض المعدية، |
Haberi alır almaz Maliye'nin veritabanına baktım. | Open Subtitles | كم مضى على معرفتك بذلك؟ حين اتصلتِ بي ذهبت إلى قاعدة بيانات القسم |
Bunu, Dişçiler Cemiyeti veritabanına verelim. | Open Subtitles | دعنا تحمّل هذا على قاعدة بيانات مجتمع أطباء الأسنان |
Bağlantımızı kullanarak, parmak izi sisteminin veritabanına giriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون إتصالنا مع قاعدة بيانات الصمات, إفصليها عنهم |
Kadim veritabanına göre, her 20 ya da 30 yılda deniz sezona uygun olmadan ısınıyor. | Open Subtitles | وفق قاعدة بيانات القدماء فكل 20 أو 30 عامًا تزداد درجة حرارة البحر في وقت غير مألوف |
Kadim veritabanına virüsü yüklemeye hazırlan. | Open Subtitles | مستعد لتحميل الفيروس على قاعدة بيانات الإنشنتس |
Ulusal Havacılık Ajansı veritabanına bakıyorum. | Open Subtitles | نقوم بسحب قاعدة بيانات مركز الملاحة الجوي |
Sanırım onun sayesinde kristalin veritabanına girip olayı tersine çevirebilirim. | Open Subtitles | أظن أني إن دخلت إلى قاعدة بيانات البلورة، فقد أستطيع عكس آثارها. |
Çok güç çekiyor ve şehrin içindeki çalışma istasyonlarından istediğimizde veritabanına girebiliyoruz, ama ilk kez kullananlar için yerimiz burasıdır. | Open Subtitles | إنها تستهلك الكثير من الطاقة ونحن نستطيع الوصول لقاعدة البيانات من محطات العمل بأنحاء المدينة عندما نحتاج ذلك |
veritabanına göre, Kadim biyologlar gezegendeki hayvan yaşamını incelemek için kullanmışlar. | Open Subtitles | ووفقا لقاعدة البيانات ، علماء الاحياء من الإنشنتس إعتادوا دراسة الحياة الحيوانية على هذا الكوكب |
Saat 9 sularında raporunu polis veritabanına aktarmış. | Open Subtitles | رفع تقريره لقاعدة بيانات شرطة الولاية بعد الـ9: |
Bu sinyaller internet bağlantısıyla şirketin veritabanına da ulaşıyormuş. | Open Subtitles | يرسل المعلومات عبر اتصال شبكة إنترنت لاسلكية إلى قاعدة بياناتهم |
Pekala, eğer telefon şirketlerinin işlemci veritabanına girebilseydin geçen hafta kullanılan tek kullanımlık tüm cep telefonlarının numaralarını bulabilir miydin? | Open Subtitles | حسناً, اذا امكنك الولوج الى قاعده بيانات شركه الهاتف هل يمكنك الحصول على جميع ارقام المكالمات من الاسبوع الماضي؟ |
Bakalım, şayet bunun üzerinden veritabanına erişebilirsek. | Open Subtitles | لنرى إن كان بإمكاننا الوصول إلى قاعدة البيانات من خلال هذا |
Yâda vergi veritabanına ait olmayan bir şeyleri aramak gerekiyor, ama bunu yapmak için gereken sabır... | Open Subtitles | شي ليس له علاقه بقاعدة بيانات دفع الضرائب ولكن الصبر لفعل شيء مثل هذا |
Federal parmak izi veritabanına Bank'in para akıttığını bulduk. | Open Subtitles | لقد علمنا ان بانك تسلل إلى سجل بصمات الأصابع لدى المباحث الفدرالية |