Size parayı fakirlere vermenizi söyledim. | Open Subtitles | قلتُ لكم أن تعطوا مال للفقراء. |
Size "physostigmine" ilacını vermenizi söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنه يجب أن تعطوه مخدر يدعى 'فيزوستيغمين' الآن |
Ve biz sizlerden bizlere biraz control vermenizi istiyoruz ki, böylece neyin geçiğ neyin geçmediğinin kararını biz verebilelim. | TED | ونحتاج أن تعطونا بعض التحكم، حتى يمكننا تحديد ما يعبر وما لا يعبر. |
Peki. Ve bana şu Jumper'larınızdan bir tane vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | وأريد منكم أن تعطوني واحد من هذه القوافز |
Babasına ilişkilerinden bahsetmeyeceğinize söz vermenizi istiyor. | Open Subtitles | يريدك أن تعده بألّا تخبر والدها أنّهما عشيقان |
Bana bir şans vermenizi istiyorum. Böylece bu iş kızışmaz. | Open Subtitles | أنا أطلب منك أن تمنحني أنا فرصة لكيلا يتصاعد هذا الموقف. |
Biliyorum işleri berbat ettim ama gerçekten bunun üstesinden gelmem gerekiyor beni affetmenizi ve arkadaşlarımı özgür bırakacak gücü vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | أعرف حقا لقد افسدت الامور... ... ولكن أنا فعلا بحاجة ليأتي من خلال على هذا واحد... ... وأنا أريد أن أطلب منك أن المرجو إعطاء لي القوة للافراج عن أصدقائي. |
Oraya gitmenizi ve Çarli birliğine destek vermenizi istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تتغلّب عليهم هناك وتعزّز سرية تشارلي هناك! |
Bir sene önce tam da bugün dedeniz için hediye almadığınızda ve dedeniz çok üzüldüğünde size tüm aile üyeleriyle söyleyişi yapıp videoya çekmenizi ve hediye olarak vermenizi önermiştim ya hani? | Open Subtitles | ... هل تـتذكرون هذا اليوم بالضبط قبل عام .. عندمـا لم تعطوا جدكم أيَ هدية . وجعله ذلك حزينًا ؟ |
Evet, hanımlar beyler. İsa, sizden Ned'e on dolar daha vermenizi emrediyor. | Open Subtitles | نعم ، قوى السماء تأمركم أن تعطوا (نيد) 10 دولارات إضافية |
Ve bağış vermenizi hatırlatıyoruz. | Open Subtitles | وتذكروا ان تعطوا اسهاماتكم |
Evet, aynen. Sizden O'na bütün dikkatinizi... vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | نعم , حسناً , إذن أريد منكم أن تعطوه |
Evet, aynen. Sizden O'na bütün dikkatinizi... vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | نعم, حسناً, إذن أريد منكم أن تعطوه |
Eğer ondan önce ölürsem, kalbimi ona vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | -أرجوك إن متُّ قبله أريدكم أن تعطوه قلبي |
Sizden sadece söz vermenizi istiyoruz. | Open Subtitles | إننا نطلب منكم فقط أن تعطونا وعداً |
Kalıplarınızı bize vermenizi teklif ediyorum. | Open Subtitles | أقترح بأن تعطونا ما لديكم من .القوالب |
Sadece hiç yaşayamadığım o çocukluğumu yaşama şansını vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | كل ما اطلبه هو ان تعطوني الفرصة التي لم احظ بها في طفولتي |
Bana 10 dakika vermenizi istiyorum, 10 dakika. | Open Subtitles | أريد منكم أن تعطوني 10 دقائق، 10 دقائق |
Hitler, bu sözü vermenizi mi istedi? | Open Subtitles | هل جعلك هتلر تعده بذلك؟ لكن لماذا؟ |
Bu sözü vermenizi o mu istedi? | Open Subtitles | هل جعلك هتلر تعده بذلك؟ |
İşimi geri vermenizi sizden rica ediyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك أن تمنحني وظيفتي مجددا |
Sizin tehdit olarak gördüğünüz kişileri takip ediyorsam sizden de benim tehdit olarak gördüğüm kişileri takip etmek için elimdeki bütün kaynakları kullanmama izin vermenizi isterim. | Open Subtitles | إن كنت سألاحق العناصر التي تعتبرها مصدر تهديد... فأطلب بتواضع أن تمنحني كافّة الصلاحيات والنفوذ... لمُلاحقة الجماعات التي أراها مصدر تهديد مُباشر. |
Biliyorum işleri berbat ettim ama gerçekten bunun üstesinden gelmem gerekiyor beni affetmenizi ve arkadaşlarımı özgür bırakacak gücü vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | أعرف حقا لقد افسدت الامور... ... ولكن أنا فعلا بحاجة ليأتي من خلال على هذا واحد... ... وأنا أريد أن أطلب منك أن المرجو إعطاء لي القوة للافراج عن أصدقائي. |
Oraya gitmenizi ve Çarli birliğine destek vermenizi istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تتغلّب عليهم هناك وتعزّز سرية تشارلي هناك! |