"vermiyorum" - Traduction Turc en Arabe

    • أعطي
        
    • أعطيك
        
    • اعطي
        
    • أمنح
        
    • لن أسلم
        
    • لا أدفع
        
    • و لن أسمح
        
    • لن اعطيك
        
    • لن أعيده
        
    • لا أقدم
        
    • أتركك تذهب
        
    • أسمح بهذا
        
    Bunu şu şekilde yapıyorum: Mola veriyorum, sonra sürpriz bir sınav yapıyorum, not vermiyorum tabii. TED الطريقة التي أفعل بها ذلك، أطلب وقتا مستقطعًا أعطي للطلبة امتحاناً مفاجئاً بلا درجات بالطبع.
    Hayır, kızımın sistemini kapatabilecek ilaçlar vermenize izin vermiyorum. Open Subtitles لا، لن أعطي ابنتي مخدرات توقف أجهزة الجسم
    bu gösteriyorki biraz daha uğraşman gerekiyor ama hepimiz biliyoruzki, sana 100$ vermiyorum Open Subtitles فذلك يثبت أنك كنت منتبهاً ولكن جميعنا يعلم بأنني لن أعطيك 100 دولار
    Yurt odana televizyon al diye 500 dolar vermiyorum sana. Open Subtitles أنا لا أعطيك 500 دولار لكي تشتري تلفاز رقمي بحجرة نومك.
    Edgar bir canavar ve onun yeğeni için de fazla ümit vermiyorum. Open Subtitles "إدجار" وحش, و انا لا اعطي الكثير من الامل لابن اخيه, ايضا.
    Fazla beklentim yok. Fazla vermiyorum. Fazla almıyorum. Open Subtitles لا أنتظر الكثير، أمنح الكثير و لا آخذ الكثير.
    Hayır, kızımın sistemini kapatabilecek ilaçlar vermenize izin vermiyorum. Open Subtitles لا، لن أعطي ابنتي مخدرات توقف أجهزة الجسم
    Hiç bir bok vermiyorum. Open Subtitles أنا لا أعطي إهتمام لما حدث في ذلك الوقت، مفهوم؟
    Beni uyuşturmadan önce söylüyorum kimseye bacağımı kesme izni vermiyorum. Open Subtitles قبل أن تخدرني أو تسكنني بالأدوية، أنا لا أعطي أحدا الأذن لأن يقوم ببتر ساقي.
    Sırf ihtiyacı olduğu için insanlara iş vermiyorum genelde. Open Subtitles أنا لا عادة لا أعطي وظائف للناس لمجرد أنهم في حاجة لوظيفة
    Ofisi kimseye vermiyorum. Open Subtitles لن أعطي هذا المكتب لأيّ أحد، اسمعوا الآتي:
    Sana sadece göğüs kafesimde yaşayan bir çift hiçbir yere sığmayan ikizleri ziyaret hakkı vermiyorum. Open Subtitles لست فقط أعطيك حقوق الزيارة الكاملة لهذا التوأمين النشيطين اللذان يعيشان في قفصي الصدري
    Kardeşim ve kocası güvende olana kadar size hiçbir şey vermiyorum. Open Subtitles لن أعطيك أي شيء حتى تكون أختي وزوجها بأمان
    Sana parayı vermiyorum, planınız hakkında daha fazla bilgi vermeden önce. Open Subtitles انا لن أعطيك المال حتى تخبرني المزيد حول خطتك
    Müzik kütüphaneme girmene izin vermiyorum. Open Subtitles لن أعطيك الصلاحية لتصل للأغاني التي بمكتبة الموسيقى بهاتفي،
    - Ben kimseye bir şey vermiyorum. Open Subtitles -انا لا اعطي اي مال لأي شخص اترون؟
    Kendime biraz nefes almak için, biraz kendimle mücadele edebilmek için iki haftalık bir süre bile vermiyorum. Open Subtitles لم أمنح نفسى ولو أسبوعين لأتصالح مع نفسى
    Babanın hayatta olduğunu öğrenene kadar o programı vermiyorum. Open Subtitles أنا لن أسلم ذلك البرنامج حتى نعرف أن والدك على قيد الحياة
    Sana tatil yap diye para vermiyorum. Open Subtitles أنا لا أدفع لك أجراً جيداً كي تكون في عطلةٍ أبدية.
    Neyi ödünç almak istediğini biliyorum. Ve vermiyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه هو ما يريده غداً و لن أسمح له بذلك
    Onun motosikletini istiyorum! Sana hiç bir şey vermiyorum! Open Subtitles انا اريد دراجتة انا لن اعطيك شيء
    Onları nasıl öldüreceğimi bulmadan geri vermiyorum. Open Subtitles لن أعيده حتّى أجد طريقة لقتلهم.
    Umarım gerek kalmaz. Söz falan vermiyorum. Open Subtitles لنأمل ألا يكون هذا ضرورياً أنا لا أقدم الوعود
    Görüyorsunuz, yalnız gitmenize izin vermiyorum. Open Subtitles أنت تعلم بأنني لا أستطيع أن أتركك تذهب بمفردك
    Benim yaşımdaki kadınlardan cinsellik geçmiş gibi göstermeye çalışıyorlar ama buna izin vermiyorum. Open Subtitles الناس يحاولون دائماً تجريد النساء اللاتي في مثل سني من صفتهن الجنسية. و أنا لن أسمح بهذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus