"veya bu şekilde" - Traduction Turc en Arabe

• أو بأخرى
• بشكل أو

Elbette hiçbir kaza bu şekilde olmaz, herkesin o veya bu şekilde öldüğü iki üç olasılığa indirgenemez.
بالطبع، لايمكن لحادثة أن تكون هكذا، ليس هناك احتمالان أو ثلاثة لحادثة حيث يموت الجميع بطريقة أو بأخرى.

- ...şu veya bu şekilde yine hayata katılacağız.
بطريقة أو بأخرى تماماً مثل هذه الشجرة الجافة

Şu veya bu şekilde bu gece ölecek. Benimle misin?
يجب أن ننجو من هذا بطريقة أو بأخرى هل أنت معي؟

Tarihçiler, bu sayının ne zaman ve nasıl keşfedildiğinden emin değil, ama hemen hemen 4.000 yıldan beri, şu veya bu şekilde biliniyor.
لم يتأكد المؤرخين متى أو كيف تم إكتشاف هذا الرقم لأول مرة، ولكنه بات معروفا بشكل أو بأخر لما يقرب من 4,000 سنة.

Yöre sakinlerine kalırsa, refakatçi o veya bu şekilde... hamisini öldürmüştü.
الناس المحليون يعتقدون ذلك بشكل أو بآخر بانها قتلت وليت نعمتها

Tek bir sancak altında birleşmiş olan adamlarımız terazinin kefesini şu veya bu şekilde değiştirir değil mi?
رجالنا, متحدون تحت راية مشتركة سوف تقلب الموازين بطريقة أو بأخرى.

Bu iş yakında bitecek o veya bu şekilde.
كل هذا سيكون خلال وقت قريب بطريقة أو بأخرى

Ve bu gece şu veya bu şekilde ödeşeceğiz.
وسنقوم بحلها هذه الليلة بطريقة أو بأخرى

Şu veya bu şekilde iletişim kurmayı başarabilir.
قد تتمكن من التواصل بطريقة أو بأخرى

- Ne öyleyse? - Takip ettiğim herkes dolandırıcı, o veya bu şekilde
-كل من أسعى وراءهم هم فاسدون بطريقة أو بأخرى

O veya bu şekilde bilgi aktarmadan neden durmadan konuşuyoruz veya en azından ben kesin yapıyorum yani gerçekten biz böyle miyiz?
"لماذا نحن نتحدث ونتحدث, "أو , على الأقل, أنا وحدي, "دون نقل بطريقة أو بأخرى ما نحن عليه حقا؟"

Evet, göreceksin, Bay Bohannon şu veya bu şekilde.
بالطبع، سيد بوهانون بطريقة أو بأخرى

Şu veya bu şekilde çoğu öldü.
ومعظمهم فارق الحياة بطريقة أو بأخرى

Her sürü avlanır, o veya bu şekilde.
وقد تصاد كل قطيع بطريقة أو بأخرى

Oh, yapacagız. O veya bu şekilde.
سننتصر، بطريقة أو بأخرى.

O veya bu şekilde.
بطريقة أو بأخرى

Tümünün de önceden o veya bu şekilde anormal olaylara aşinalığı var.
كلهم تورطوا قبل ذلك بشكل أو بآخر؛ بما وراء الطبيعة

En büyük şehirler o veya bu şekilde kendi kendine oluşmuş şehirler.
انها المدن العصامية بشكل أو بآخر.

Hepimizin şu veya bu şekilde engelleri var.
كل واحد منا لديه إعاقات بشكل أو بآخر.

Bu ahbapların çoğu da şu veya bu şekilde sakıncalı kişilerdi tabii ki.
بالأغلبية من اللواتي كان دون شك ... . غير جديرات بالإحترام بشكل أو بآخر.

Şirketimiz o veya bu şekilde, daima burada olur.
شركتنا كانت هنا دائماً بشكل أو بآخر